Şevket Başıbüyük

"Kıraathane" Denilince…

“Kıraathane” denilince aklınıza ne gelir, bilmem ama...
“Kıraathane” ve “okuma” derken aklıma geldi, -malumunuz olduğu üzre- Malaya Valisi Doç. Dr. Ulvi Saran ilimizde “Malatya Okuyor” adında bir kampanya başlattı. Belediye ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte valilik öncülüğünde okullarda başlatılan bu kampanya Malatya’da dalga dalga

Mobil Terör

Serseri mayın gibi ortalıkta dolaşan şu genç bayanların elindeki cep telefonunu alacak kimse yok mu?
Kimse yok mu cep telefonla gelen mahremiyetin tükenişine ‘dur!’ diyebilecek…
Genç kızlarımızın elindeki o cep telefonlarını almadıkça; sokak köşelerinde, muhtelif izbe yerlerinde henüz çocuk denilecek yaştaki kızlarımızla vuku bulan

Şimdi de Fatih Sultan!..

Dün, “Muhteşem Yüzyıl” dizisiyle Kanuni Sultan Süleyman’dı, şimdi de Fatih Sultan…
Kim bilir sırada daha kimler ve neler var?
Şimdiden büyük tartışmaların sinyalini veren bu kitap henüz çıkmamış ancak anlaşılan o ki; birileri bizden bizim Fatih’i de çalmak istiyor, sanat adı altında, birçok değerlerimizi

"Hür Adam"

“Hür Adam” filmini, izleyebildiğim kadarıyla; eleştirmeden de edemeyeceğim.
Peşinen söyleyeyim; “Hür Adam” dan beklediğimi bulamadım…
Hiç kimse Şeyh Sait kıyamını, Bediüzzaman’ın gölgesine sığınarak; birkaç çapulcu Kürt isyanıymış gibi lanse ettirme, hakkına sahip değildir.
Yani demek istiyorum ki; “Hür Adam” filmiyle Türkiye’de, Türk

Her Sanatçı, Sanatına Ruh Halini Katarak İcra Eder

“GAZETECİLER.com” da Cenk Açık; Kanal D’nin ‘Öyle bir geçer zaman ki’ dizisine zehir zemberek bir yazı kaleme almış….
“Kanal D’ye bir sorum var” başlıklı yazısında Cenk Açık; “dizideki sinsi ve ucuz propagandaya dikkat” çekmiş…
Bizler sanat ve sanatçılarımıza sahip çıkmadığımız sürece, başkalarının adamları hep

Malatya; Hem Okuyor, Hem Yazıyor...

Vali Dr. Ulvi Saran, Malatya'nın özüne yakışır “Malatya Okuyor” kampanyasıyla ile Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi.
“Malatya Okuyor” ve “Malatya Yazıyor” kampanyalarıyla reform niteliğinde iki dev kültürel proje...
özün özü, Malatya; hem okuyor, hem yazıyor...

"Bir Gâvur"un İstanbul"u Keşfi"

Bir Alman öğrencisi olan Alexandra Klobouk ülkemize gelip bizleri bu asıl hasletimizle -güvenilirli sıfatımızla- keşfettiği için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Bu vesileyle; memleketim insanı hakkında hâlâ önyargılarını kıramamış, şırınga edilmiş asırlık aşağılık kompleksi nedeniyle diğer iç ve dış mihraklı art niyet taşıyan insanların da Alexandra

Gazilik Gömleğini Çıkartmasın Mavi Marmara

Şimdi haberlerde deniliyor ki; Mavi Marmara Gemisini bir tersanede özel bakıma alacaklar. Bakıma alamaya alacaklar ancak bu hususta bir önerim var:
Bakımı yapılırken Mavi Marmara’nın şehitlerin kan izlerini silmesinler. Kahpe İsrail kurşunlarının izlerini olduğu gibi bıraksınlar. Açık müze olsun demeyeceğim çünkü maliyeti yüksek bir gemi bu

Niçin Yazıyorum

Bazen düşünüyorum da; hiç mi yazmasam…
Yazmasam belki daha hayırlı olacak ama…
Ama o zaman da boş dönen bir değirmenin taşları gibi kendi kendimi öğütüp dururum.
Kim bilir, bel ki de kendi kendime zarar vermemek için yazıyorum…

Vah Benim Kara Bahtlı Kitabım…

Yavuz Bülent Bâkiler’in o tuğla kalınlığındaki kitabını özümseyerek ve sentezleyerek okudum, bitirdim.
Kitap, bana benim “Büyük Doğu’nun Son Kalesi: Said Çekmegil”i hatırlattı.
Lakin vahim olan; merhumun mirasçı torunun işletmesine kitaptan bir miktar bırakmıştım satılsın ya da yakınlarına hediye edilsin, diye. Aradan kaç gün geçtikten

Kahve Molası

VTV'ye ilk kez konuk oluyordum ancak heyacanlı değildim. Zira bu benim ilk televizyon programa katılışım değildi. Ulusal olarak; ilk konuk olduğum televizyon Hilal Tv. idi. Sonra Uluslararası, Katar'dan, El-Cezire'den tut İran televizyonuna kadar röportajlar verdiğim olmuştu. Kaldı ki, iyi-kötü yine Malatyamızda yayın yapmakta olan yerel televizyonlarından Kanal Malatya'da

Din

Bir Başka Bayrama

Bayramın olmazsa olmazları arasında yer alan bayram şekerini de borca alarak durumu idare etmeye çalıştım.
“Borç almak” da tarihe karışıyor yavaş yavaş.
Borç vermenin sadaka olduğunu bile bile borç verme ve alma kültürümüzü de kaybediyoruz.
Geriye kaldı kredi kartlarla alış-veriş…

Hanımeli…

Her ne kadar bazı etkinlikler bizleri heyecanlandırsa da, Malatya eski Malatya değil.
Her ne kadar ilimize davet edilen hocalar, ilim adamları, bilim adamları hatta film adamları Malatya’ya methiyeler yağsa da Malatya (şimdilik) eski Malatya değil.
Temennimiz ve özlemimiz; Malatya’mızda çıkar ilişkilerin bir kenara bırakılıp

Ekopolitik"in Malatya Ayağı

Yani anlayacağınız “Türkiye’nin büyük çatısı: Demokratikleşmeye doğru Malatya durağı”nda Malatyalılar yoktu
Kaç yıl öncesi tam tersi olurdu.
Birkaç yıl önce bu tür etkinliklerde halk vardı, devlet yoktu; şimdi devlet var, halk yok…
Hangisi daha acı bilmiyorum ama ben devletle halkın iç içe

Birileri Mısri"yi Çalıyor…

Elbette ki Uluslarası Niyazî Mısri Sempozyum’dan kastımız O’nu daha geniş kitlelere tanıtmak ve tanıştırmaktı. Lakin bu sempozyumda; -tebliğcilerin hepsi olmasa da- çoğunluk Mısrî hazretlerini bize yanlış tanıttılar…Tam olarak ifade edemediysem de, sanırım siz anladınız anlatmak istediklerimi…
Özet olarak anlatacak olursak; birileri bizden Niyazî Mısri’yi çalmaya çalıyor…

Dilin Keskinliği

Bazen, benim bile duymak istemediğim sözcükler dökülür dudaklarımdan. Siz buna ‘dilin keskinliği’ diyebilirsiniz ama asla art niyet taşımam, kin hiç gütmem; ne varsa dilimin ucundadır benim. Dilin keskinliği, bir anlık öfkenin zehriyle bütünleşince şalterlerim atar, özene bezene yaptığım gönül saraylarına bir tane kor, yerle tuzla-buz ederim.

Kravat

“Kravat nedir” diye bir soru sorsam…“Kravat hangi ülkeden çıkmıştır” sorusuna “Hırvatlar” yerine “Fransızlar” cevabını vererek 250 milyar TL kaybetmiştir.

Aslantepe Açık Hava Müzesi Oluyor

Aslantepe açık hava müzesi oluyor….
Bence geç kalınmış bir proje.
Malatya’nın güzel Orduzumuzun Aslantepe Höyüğü’nde çalışmalar yapan Prof. Marcella bulduğu eserlerin; ilk medeniyetin Anadolu topraklarında kurulduğunu kanıtladığını söyleyerek Aslantepe’de bulduğu kılıçlar ve saray, dünyada bulunanların en eskisi, olduğunu söyler. İlginçtir ama bu bulgular, tarih

"Orduzu Gecesi"

Mademki; Orduzu demek Malatya demektir.
Mademki; Malatya’da her şeyin ilki (kayısıyı kükürtleyen islimler bile) Orduz’da başlarmış…
Orduzu Çarşıbaşı’ndaki tarihi çınar; Battalgazi’nin bastonu, öyle mi?
Sizin söylediğiniz bu cümlenin aynısını, gelecek kuşaklara aktarsam, tarih adına iyilik mi yapmış oluyorum?
Çiğköfte yerine,

Başa Dön