Şevket Başıbüyük

"Karpuz Kabuğu"

Lakin o günkü karpuzlar şimdiki karpuzlara benzemiyordu. Kabukları siyaha çalan koyu yeşil, çekirdekleri simsiyah… Tadı mı? “Anzer Balı” gibi olurdu. Şırası bile koyu ve yapışkandı. Şimdi öyle mi? Şimdi ne karpuzundan ne de insanından…

"Sevgi Mektupları"

O gün görünürde yanan mektuplardı belki ama aslında yanan duygularımdı, sevgilerimdi, aşklarımdı daha ötesi yüreğimdi…
Ben yüreğimi yakmıştım o gün anlatabiliyor muyum?
Bir insan yüreğini ateşe atıp da sıradan bir değnekle karıştıra karıştıra yakar mı?

Din

"Şişirme Duası"

Malatya Hacı Mehmet Kaya Kız Kur’an Kursu’da; şu Ahmet denilen müdürünün yaptığı bu melanetleri müftülük de biliyor, bildiği halde bu acayip adamı ne diye hâlâ orada barındırır, neden?
Neden;
Neden insanlarımız safsatalara ilgi duyar?
Neden;
Neden;

Kayıp Duraklar

“Kayıp duraklar” başlığa bakıp da matraklık yaptığımı sanmayınız.
Acı bir haber ama gerçek…
Olay Malatya’mızda meydana gelmiştir.
İlimiz Malatya’nın Battalgazi, Hanımınçiftliği, Hasırcı ve Orduzu Belediyelerin durakları –maalesef- birkaç gündür kayıp…

Sıra Dışı Bir Vali…

Sıra dışı bir vali” şeklinde bir cümleyle başlasam yazıma sizde nasıl bir çağrışım yapar?
Eminim çoğunuzda; Ayşe Kulin’in yazdığı “Köprü” romanını çağrıştırır…
Veya Kulin’nin romanından, Ahmet Yurdakul’un senaryolaştırdığı Köprü filmini

Tıkla - Ma/oku - Ma

Şu an sanal ortamda değil de bir gazetede yazmış olsaydım; bu yazıyı okumayınız diyecektim ama şimdi “tıklama” diyorum.
Lakin bu bir şaka değil, -gerçekten- tıklamayınız, haydi yanlışlıkla tıkladınız; bari oku-ma-yınız…
Sahiden okumayınız!

Aşk Suya Düşünce…

Suya aşk düşer mi diyeceksiniz?
Ben de düşmeyeceği/yazılamayacağı kanaatindeydim.
Değil suya aşkın, kâğıda bile yazılmayacağına inananlardandım.
Aşk suya düşünce;
Aşk suya düşünce…

Dil

Bizi Yöneten Şu Hıyarlar!..

Yine tekrarlıyorum;ben buradaki “hıyar”ı; (hayırlı anlamına da gelir) ancak ben “ SEÇİLMİŞ” manasında kullandım….
Bu meyanda; tüm muhtarlar “hıyar” değil mi?
Tüm belediye başkanları “hıyar” değil mi?
Yani hem muhtarlar hem belediye başkanları, hatta tüm seçilmişler “hıyar”, yani SEÇİLMİŞLER değiller mi?

"Ağzı Olan Konuşuyor"

Ağzı olan konuşuyor” diye halk arsında sıkça kullanılan bir söz vardır..
Ağzıma almaktan hiç hoşlanmadığım bu sözü nedense ben de şimdi kullanmaya başladım.
Ağzı olan konuşuyor!...
İyi de herkes niye bir başkasının ağzıyla konuşuyor?!..
Bu insanlar kendi öz ağızlarıyla konuşmayı

Başa Dön