• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
1661
|
|
|
|
Bir 'Arkadaslýk' Hikayesi |
|
1662
|
|
|
|
Yaðmur hýzlanmaya baþlayýnca damlalar koþturdu izler karýþtý her damla kendi baþýnýn çaresine bakmaya baþladý.
Bu durumda ne iz kaldý ne yol ne çaba ne baþka bir þey…
Telaþ böyle bir þey.
Telaþlanýp ne yapacaðýný bilememek böyle bir þey.
Ne idealin kalýyor ne hedefin…
|
|
1663
|
|
|
|
Aslýnda ömür bitmeden, hesaba varan sayýlý günler tükenmeden, hesaba çekmeliyiz kendimizi...
Ve bir anda yolumuzu ve istikametimizi yüce amaçlara çevirmeliyiz.
Çünkü bekleyecek ve düþünecek olursak, vesveseler tüketebilir enerjimizi...
Niyet edip harekete geçmek gerek...Gerisi bize Allah’tan yardým olarak sebepler halinde gelecektir...
Ve daha özel ve dolu dolu yaþanmýþ bir geçmiþ býrakacaðýz ardýmýzda...
|
|
1664
|
|
|
|
Ormandaki vahþi hayat bile daha masum duruyor yanýmýzda.Oradaki yasa maðlup ve galip üzerine kurulu iken,kalanlar daha tutarlý ve net bir þekilde yaþamlarýna devam ediyorlar.Markalarýnýz vahþi çýðlýklarýnýz naralarýnýz olmuþ, ideolojileriniz en tepedeki zümrenin önünüze yem olarak attýðý sanal rahatlatýcý bir marmelat. |
|
1665
|
|
|
|
Oyuncaðýný baþkasýna kaptýran yumurcaðýn huysuzluðu,
Giderek, kendisinden yüksek not alana karþý yeni yetmenin öfkesine,
Ve sonralarý, iþ hayatýnda kaçýrdýðý fýrsatý rakibi tarafýndan deðerlendirildiðini gören adamýn bilenmiþ hýrsýna dönüþür.
|
|
1666
|
|
|
|
Belki bir dýþ hesaplaþma, belki iç dökümü.. |
|
1667
|
|
1668
|
|
|
|
Torunlar çocuklardan daha fazla sevilir derler. Külliyen yanlýþ bir ifade bana göre. Gençliklerinde çalýþma hayatý, zaman darlýðý veya toyluk nedeniyle çocuklarý ile fazla ilgilenemeyen anne ve özellikle babalar, çocuklarla oynama zevkini ancak torunlarý ile giderirler. Kýlýfta hazýrdýr “ torunlar çocuklardan fazla sevilir”. |
|
1669
|
|
|
|
Ýnsan hayatý boyunca peþinden koþtuðu mutluluðun aslýnda ne kadar yakýnýnda olduðunu birgörebilse! Keþke görebilse!.. |
|
1670
|
|
|
|
Hayatýmýzdaki anlarýn önemi çok büyüktür, o anlarý acý ve sýkýntýlarýmýzla harmanlayýp üzülmek yerine o anlarý deðerlendirmek en akýllýca olanýdýr |
|
1671
|
|
|
|
Hiç çiçek açmayan bir dal gibiyim.Bahar gelmiþ gelmemiþ neyime.Kupkuru bir aðaca dönüþmüþüm. Acý vermekte bana gül dallarý. Toprakta yeþeren çimenler yüreðimi ezmekte.Hayat beni çiðnemekte, hayata dair her þey üzerimden geçmekte.Çünkü ben ölmekteyim.Çünkü ne kadar yaþamak istesem de bir umut yeþermemekte bende. |
|
1672
|
|
|
|
Neymiþ ki bu masal, bu kargaþa... Kaybettiklerimize ne oluyor ki??? Biri deðil de bahsettiðim birþey... Artýk adýný da siz koyun.. |
|
1673
|
|
|
|
yaðmurun sesi kesilir de dün gibi olur, çiçeðe durmuþ özlemler, hicrana düþen yürek, kanayýp duran vuslat, hayatý yoran, dürtükleyen sevda çoðalýr; künyemize þivan, bahtýmýza gurbet düþer. . . |
|
1674
|
|
|
|
Bahar herkes gibi benim de aklýmý çeler. Okulu kýrmak gibi, her þeyi yüz üstü býrakýp kaçmak gibi derin bir istek duyarým. Çiçek açmýþ aðaçlar, ýlýk yaðmurlar, evden, iþten ve bu kentten kaçma isteðimi tetikler. Oysa ne beni kucaklayacak baþka bir kent ne |
|
1675
|
|
|
|
Hiçbir þey için vaktimiz yok. Ama Attila Ýlhan’nýn Býçak Sýrtý romanýndaki kahraman Suat’ýn dediði gibi ;
“Yassý, somurtkan bir yaþantýnýn aðýr aðýr ufaladýðý bir kadýn; Bir yandan kocasýnýn kaprislerine, bir yandan ev iþlerinin ahmakça düzenine baðlý, çamaþýr günü, ütü günü, büyük temizlik günü, kabul günü! Dehþetli yemek yapabildiðine, dolaplarýný çekmecelerini tiril tiril tuttuðuna , banyoda iki gündür damlayýp duran musluk aklýndan çýkmadýðýna göre , belki de sýradan bir ev kadýný olmuþtu”
|
|
1676
|
|
|
|
bir kuþun kanadýnda saklýdýr hayat,ve özgürlüðe sevdalýdýr o da kuþlar gibi! |
|
1677
|
|
|
|
Ruha hükmedip ruhu özgüvene götüren bir yol arayýþý olarak deðerlendirilebilir. |
|
1678
|
|
|
|
Geçenlerde kaybettiðim bir arkadaþýmýn anýsýna yazýlmýþtýr...Sevgiyle anýyorum... |
|
1679
|
|
|
|
Fb tiryakiliði ile sigara tiryakiliði arasýnda bir analog... |
|
1680
|
|
|
|
sýkýþmýþlýk hissinde,yine kelimeler kurtardý..kelimeler.. |
|