 • İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
581
|
|
|
|
Gecenin bi yarısı aklıma geldiği için yazıyorum.. İçimdeki şair çocuk serbestsin ! |
|
582
|
|
|
|
Hayatımda ki ilk cenaze. Ölüm diye birşey varmış. |
|
583
|
|
|
|
Sırların arayışıyla geçen ömürler, kırlangıç kanadında yaşamak gibi, soluk soluğa bir uçuşta...
Fırtınaları önceden bilmek ertelemedi gelişlerini, toprağa serpildik her birimiz, filiz verecek tohumlar gibi...
|
|
584
|
|
|
|
Milan Kundera'nın romanından, yönetmen Philip Kaufman'ın, beyaz perdeye aktardığı bu filmi belki izlemişsinizdir. 1960'ların Çekoslovakya'sında politika ile değil, kadınlar ile ilgilenmeye tercih eden, ünlü bir doktorun hikayesi anlatılır. |
|
585
|
|
|
|
Bizi günden güne yok edip eriten Susmalarımıza,... |
|
586
|
|
|
|
İzin ver doya doya ağlamak istiyorum.
İçimdeki tüm kadınlar adına
Ağlamak...
Ağıtlar yakmak...
Hoşçakal Ayışığım!
|
|
587
|
|
588
|
|
589
|
|
590
|
|
|
|
Kendimizi bir hiçliğin içinde hissederken aslında hayatın biz olmayınca bir hiç olduğunun farkına varmamışız. |
|
591
|
|
592
|
|
|
|
Papağan gibi aynı şeyleri tekrarlamak insanlara ve zihne kolay gelir. Sorgulama ise ayrı bir güç ve cesaret gerektirir. İnsanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği AKLA sahip olması değilmidir. Aklımızı sorgulamada kullanmıyacaksak ,kaset gibi aynı şeyleri tekrar etmek aklı kullanmaktan ziyade aklı uyuşturmaz mı? Uyuşma da bir nevi alışkanlık değilmidir ? |
|
593
|
|
|
|
Şarkıların yaşamımızdaki yeri ve anlamı üzerine... |
|
594
|
|
595
|
|
|
|
Bu bir ödev yazısıdır.
Konu: Hoca tarafından verilen türküye uygun bir hikaye yazılacak.
|
|
596
|
|
|
|
1968 yılı sonlarında Ankara’nın Cebeci semtinde Siyasal Bilgiler Fakültesi karşısında faaliyete geçen Doğan Yayınevimize 1970 yılında siyah çizgili takım elbisesi, koyu renk ve kalın çerçeve gözlüğü, hafif seyrelmiş saçları, kaytan ve kızıla çalan bıyıklarıyla Denizli’nin Tavas İlçesi Kızılcabölük bucağından Süleyman Saylan adında bir genç gelmişti. Bense henüz on üç yaşımdan yeni kurtulmuştum. Basın Yayın Yüksek Okulu’na yeni başlayan bu ağabeyimiz yayınevimizde hem çalıştı, hem de okulunu bitirdi. Daha sonrada yaşamın derinliklerine yolculuk yaparak kuş misali uçup gitmişti…
|
|
597
|
|
|
|
Bu yılki Öğretmenler Günü benim için farklıydı. 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle her ilden bir öğretmen, “81 ilden 81 Öğretmen” bulunduğu şehri temsil etmek üzere Ankara’ya çağrıldı. Trabzon’u temsilen ben Ankara’ya gönderildim. 24 Kasım günü öğleden sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bizi Çankaya Köşkü’nde kabul edecekti. 864 rakımlı Çankaya’ya otobüslerle hareket ettik. Ömrümde ilk defa köşkte ağırlanacak kişiler arasında yer alıyordum. Bunun tatlı heyecanı vardı içimde. Bizimle beraber köşke çıkanlar arasında Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve bakanlığın üst düzey bürokratları da vardı.
|
|
598
|
|
|
|
Gönlümü çaldılar yitik bir çocuk ağlar gözlerimde..Geleceğim kurtarılmamış..Düşün ki hayatın binbir hali var,benim halim yok..Ciddiyetim yavaş yavaş bozulmaya başlıyor gülüşlerim şımarık..
|
|
599
|
|
|
|
Titrek ellerine dokunamadığım, yaşlandıklarına şahit olamadığım ve hatta kendilerinin bile göremediği çocuklarını sevemediğim yürekler, bilmezler mi nasıl da özlendiklerini? Bu şuursuz eylemin adıysa intihar, günahları affedilsin diye yalvaran... |
|
600
|
|
|
|
İsterseniz gülümseyerek başlayabilirsiniz ilk adım olarak, gülüşünüzü
çoğalttığınızda koştuğunuzu göreceksiniz... |
|