Gerçeklerle Yüzleşmeyi Bekleyelim
bizler eleştiri yaparken neden her zaman kötü olanları eleştiriyoruz?
bizler eleştiri yaparken neden her zaman kötü olanları eleştiriyoruz?
Garipseyeceksiniz ama be bu meyvenin (meyve mi) adını Malatya Büyükşehir Belediyesi ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı arasında gerçekleştirilen ortak proje ile öğrendim.
Meğer kilo vermek, zayıflamak isteyenlerin bolca konuşup dillendirdikleri son zamanların en popüler meyvesi imiş Goji Berry.
Peki Goji Berry nedir?
Mavi soluklu şehrimin deniz kokan nefesi okşuyor ensemi, uzansam dalgalı saçlarını öperim, öyle yakınız biz ikimiz…
Oooooh! Hayallerime sınır koymasam, ben neler yaparım neler... Zaten ben koymuyorum hayallerime sınır, sınırı ekonomimiz koyuyor. Otuz senedir bir denk bütçe yapamadık gitti vesselam, daha ne olsun... Ben de gidip sabah kahvaltısını Londrada yapmak istiyorum zaman zaman, ama sonrasında bakkaldan gidip yüz gram tulum peyniri, bir ufak tereyağı
Unutamadığım şey ise, gecenin bir yarısında bir heyula gibi ben uyurken yanıma gelip, “Arkanı dön, iğne yapacağım ve kolundan kan alacağım” diyen esmer, azgın bakışlı, hiç gülmeyen, o sert sesli hemşire idi. Onu asla unutmayacağım.
Biz Malatyalılar olarak Vali Doç. Dr. Ulvi Saran’ı; ismi gibi biliriz…
Vali Ulvi Saran; ismi gibi benzersiz özellikler taşıyan bir validir…
O, hem Ulvi’dir hem yaralarımızı Saran’dır….
Refah seviyemiz arttı haliyle, hiç bir ev de tek televizyon yok artık İki, üç dört, hatta daha bile fazlaya çıkıyor evlerde ki televizyonların sayısı... Her ne kadar Avrupalılar ve Amerikalılar çok seyretmeyip, okuma yoluna gitseler de, biz Türk Toplumu bir türlü vazgeçemiyoruz televizyondan. İyi de etmiyoruz kanımca... Çocuklar
“Para veren altın bulsun” atasözünü hatırlayanınız var mı?
Peki, “Para veren altın bulsun” atasözü ya da deyimi niçin kullanılır?
Siz de bilirisiniz ki, alış-veriş sonralarında veya borç ödemelerinden sonra para verdiğiniz kişi veya kişilerce en çok zikredilir bu söz…
Daha açık bir
Kapımın önünde beni uğurlamak üzere açmış olan hanımelinin kokusunu çekiyorum içime sindirircesine…
Hiç olmadığı kadar dikkatli inceliyor evimi gözlerim…
Ve sık sık artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak cümlesi dökülüyor dilimden kendimin bile duymakta güçlük çektiği bir kısıklıkta…
Bir çocuk kaçırılma hadisesi ve bu olayın çerçevesinde toplumumuzun öne çıkan davranış şekilleri
Ben de sobalı ev de oturdum oniki yaşına kadar... Bir de sobalı ev de oturup da odun kömür alamayanlar vardı mutlaka.... Onlara bakıp da halimize şükretmek gerekir diye düşünüyorum... Babamın gençlik zamanlarında Hacı Muratımız vardı, hani şu Tofaşın ilk arabalarından... Ama bir de Mersedesi olanlar vardı tabi ki...
Gülmek ne kadar zor. Özellikle de uzmanların deyimiyle 'globalleşen dünyada'. Peki gülmek neden bu kadar zor. küçük bir tebessümü neden birbirimizden esirgiyoruz.
Öncelikle gülmekten kastımız kahkaha atmak felan değil ya da yüzünüz gülerken içerlerde bir yerlerde hüzün frtınaları kopması da değil. İçinizin ve dışınızın aynı anda
Ama bir şey var ki, o, herkese adil olarak dağıtılıyor. Kimse onu yargılayamıyor bu yüzden. Kimse satın alamıyor ya da değiş tokuş yapamıyor. Göreli olarak tabi ki. O da,
Zaman
ayaklarımızın üzerine sağlam basmamızı engellemek için neden türlü bahaneler öne sürüyorlar?
Yer Taksim. Gecenin on ikisi. İnsanlar kuşkulu ve tepkili gözlerle yardım edip etmemekte değil !! ne olup olmadığını anlamaya çalışmakla meşguldü.
... Yandaş iş adamları içinden bazılarının tezek ithalatına yöneleceklerini varsayabiliriz Yalnız, Yılmaz Özdil e göreyse tezekte KDV % 18 miş! İşte bu olmadı! Yine Yılmaz Özdil in yazısından anlıyoruz ki, pırlantada % 0 olan KDV, tezekte % 18. Vay anasını! Merkez Bankası döviz rezervi de yeterli değil sanırım.
Görücü usulü evlenmeyi reddedip büyüklerimizin dengi dengine bulmadıkları eş seçimlerimiz; kız istenmesini, kızın kendisini mal gibi algılamasına neden olduğu için reddetmemiz; söz kesmelere, nişanlara, tantanalı düğünlere, eşya takı düzmelere burun kıvırmamız gibi davranışlarımızı da anlayamazlardı. Her şeyin bir usulü adabı vardı, kural tanımaz gençlerdi bu yeni yetişen okumuş
Her mahallede bir süperman vardır. Değerleri her ne kadar anlaşılmışta olsa onların muhabbetleri sizleri başka alemlere götürebilir.