Gözlerinin Kıyılarında Büyümek Öylece
Devrildim öylece..
Kalbimin sağına seni,
Soluna hayatı alıp özledim öylece..
Sonra da sana sarılırcasına cümlelere sarıldım.
Cümleler aktıkça yüreğimden..
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Devrildim öylece..
Kalbimin sağına seni,
Soluna hayatı alıp özledim öylece..
Sonra da sana sarılırcasına cümlelere sarıldım.
Cümleler aktıkça yüreğimden..
Adım adım yürünen notalarda kan damlaları var gibi. Sadakatin küskünlüğünde koca bir cinayet lekesi. Anmaya değmeyen anılara kaldırılan kadehleri vuran keskin bir nişanci, nişanları gögsünü kabartan. Hikayelerime yatsı düşler ekleyen sen, dost adı altında çehre çeper açsın sohbetlerime. 100küsür ekranım sana bu gece, şirfesiz radyo yayınıyım mahallene, blok
Seksin amacı nedir? Az önce de söylediğimiz gibi bedensel bir gerilimi ortadan kaldırılması, bir boşalma. Boşalmayla rahatlama arasındaki bu karşılaştırma sonucu, en kesin farklılıklardan biri ortaya çıkmaktadır. Seks doygunluk, sevgi ise mutluluk arar.
Aşkın hallerinin en hakikisi, en değerlisi, en özeli, herkesin bulup yaşamak, yaşatmak, bırakmak istemediği. Bazen de hiç beklemediğin, hak etmediğin bir anda uçup gideni.
Acı bileğime kelepçe gibi takılmış. Nereye el atsam kollarım acıyor.Yaşamak bir özgür türkü gibi bırakmaz dudaklarımı. Her ne zaman mutluluk dolu bir türkü söylemeye çalışsam, bileğim kanar. Hayat şah damarımdan incitir beni.
Bir zaman boşluğu düşün, bir an hayatıma selam verdiğini bedelini ağır ödettiğin. İçimde sevgi kelimesine bile isyan başlattığın ismi hatırla.
Tenimde terinden bir ter..
Avuçlarımda saçlarından bir tel.
Gözlerimde özleminin ateşi.
İçimde senden bir sen.
Sende unuttuğum bir ben.
Hayatımın öyküsünü yazmak, hem kolay hem zor. Ben zor olanı seçiyorum. Her yürek sevgiyi tanıyamaz, ezilir, arayışlara girer. Çünkü sevgiyi bilmez, boşluktadır. Her insanın görevi: Kendini Geliştirmek Değil, Gerçek Benliğini Hatırlamaktır. Ses, sevgime susuyordu. Bu ben olamazdım. Kapı kapalıydı, amaç sadece anahtarı kilitten çıkarmaktı. Hoş geldin Hayatım, Beni
Herşey ne kadar güzel sevgilim, ne mutluyuz bak…
Ama sen bakamazdın değil mi? Bu sadece benim masalımdı ve gözlerimin kapalı olduğunu unuttum.
konuştum olmadı, sutum bende. sırf sana isyan olsun diye, sırf kendime inat olsun diye. aslında bilmiyorum ki niye ? ama sustum sadece...
Ve cinselliğin merkeze alındığı ilişkilerde buna aşk denilmeye başlandı. Üzülerek söylemek gerekirse aşkın yeni adı cinselliktir. Aşkın raflarda çürümeye yüz tuttuğu kitaplarda hapis edilerek, dizi ve filmlerle aşk cinselliktir rüzgarı kasırgalaştı. Böyle aşkın kutsallığı cinsellikle kirletildi. Diziler aşkı, cinselliği yaygınlaşması adına kullanması, zaten gençlerin olgunlaşmamış kişilik ve düşüncelerinde
Gurbet…
Bir mektuptur,ucu yanık.
Bir sevda türküsü,şarkısıdır mahzun söylenen.
Yazılan şiirlerdir gidenin ardı sıra.
Annen ne anlattıysa, hangi masalları anlattıysa, hangi gözyaşını sildiyse onu ararsın; bulamazsın.
Kulağında oğlunun kalp atımı. Nerede duysan tanırsın...
Gün olur gözümüzden güneş icat eder. Gün olur severiz.
Gün olur ellerimize tapar, sonumuzu alnımıza yazarız...
Biliyorum kimse papatyaları ateşlere değişmez. Çünkü ateş can yakar.
Tıpkı "ayrılık" gibi
Ya yalan dünya, ya yalan zaman yada yalancı insan… Ya sahte sözler, ya sahte bakışlar ya da sahtekar bir ruh… Ya çakma düşünce, ya çakma aşk ya da çakma beklentiler… İşte karşılaşılanlar ve sonunda aldatılma ya da anlaşılamamanın bıraktığı ve artık şarj edilemeyen bir hayat; gerçek aşktan sonra
Güller de ağlar tıpkı senin gibi. Sen de bir kelebeğin ardından gözyaşı dökersin. Onun için hayaller kurarak, beynine giden damarlarından arzularını yürütürsün. Kalbinin bir başka attığını düşünürsün. Daha bir güzelleşirsin.