Mudurnu'lu Fatma Nine'nin Günlüğü / Başbakanın 10 Kasım Ayıbı
“Çağrılmayan yere, çörekciynen börekçi gider.” demişle.
"Yazmak, aslında var olmayan bir şeyi var etme çabasıdır; çoğu zaman da başaramama sanatıdır." - Jorge Luis Borges"
"Yazmak, aslında var olmayan bir şeyi var etme çabasıdır; çoğu zaman da başaramama sanatıdır." - Jorge Luis Borges"
“Çağrılmayan yere, çörekciynen börekçi gider.” demişle.
KKTCnin Türk Dünyasının gururu olduğunu, çünkü Kıbrıs Türk Halkının Türkiyeden sonra silahlı mücadele ile bağımsızlığını kazanan ikinci ülke olduğunu, bunun da diğer Türk toplumlarına ilham verdiğini, şu an Irakta özgürlükleri için mücadele eden Türkmenlerin KKTC Bayrağını kendilerine sembol olarak aldığını ve bundan da gurur duyulması gerektiğini söyledi.
Merhaba. Günümüzde Basın / Medya Ne Yapıyor ? , başlıklı yazımı görüşlerinize sunuyorum .
Sosyalizmin temelinde en ufak bir çıkarcılık, artı değer gibi doyumsuzluk söz konusu olmadığına göre, onur ve özel zevkler eşitlenerek yaşanacak şekle getirilmelidir.
1924 yılında Ispartanın Atabey İlçesine bağlı İslamköyde doğmuştur. Üniversiteyi İstanbulda bitirdi. 1949 yılında Elektrik İşleri Etüd İdaresinde göreve başlayan Demirel aynı yıl ABDye Sulama ve elektrik konularında araştırma yapmak üzere gönderildi. Dönüşte Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne atandı. Çok sayıda baraj ve su projesini hayata geçirdi.
Merhaba, artık siyasal, sosyal, demokratik yayımlarımı aşağıdaki internet adresinde yayımlayacağım , görüşlerinize sunarım .
Bu üstümüze yağan katran mı? Kir mi insan denen bu azgın canavarın bedeninden taşan? Kâbus mu üstümüze beklenmedik biçimde çöken çocuk ölümleri? Kaç çocuk, kaç gazap, kaç ıstırap yüreğimizde gedikler açmaya devam edecek bir öncekini daha kapatamadan. Biz kimiz? Çevremizde kimler var? Kimler içimizi acıların atıldığı çöplüğe çevirdi?
Merhaba. Amasra Faciasından Sonra Tüm Yetkililer Açığa Alınmalıydılar başlıklı yazımı yorumlarınıza sunarım .
Türkiye de bu topluluğa defalarca müracaat etmiş ve fakat ne yazık ki her defasında birçok sudan bahanelerle müracaatı kabul edilmemiştir.
Üstelik henüz daha bir çözüme ulaşmamış olan Kıbrıs Sorunu devam ederken Kıbrıs Rum Tarafı bu birliğe üye olarak alınmıştır. Tabii bunda sonradan bu birliğe üye olan
Universite yillarimdi Bir seylerin yanlis oldugunu fark edip, birkac tane capulcu diye tabir edilen gruba sempati duydugum zamanlardi Anayasanin sartlarini ihlal eden ulkenin yoneticisi sevmese de aslinda harbi cocuklardi.
En iyi ticaret siyasettir. Atıl siyasete zengin ol. Adam ol. Atıl siyasete ileri gidenlerden ol. Tembeller akıl verir hep. Tembelsen siyasete soyun, millete don giydir. Don Kişot ol, savaş halk kaybetsin sen kazan. Kazan ki millet dayak yesin sen havyar...
Menfaat sağlayan kişi, hele hele devlet katındaysa; çok kısa bir sürede putperestlik marazına yakalanmış bedbahtlar tarafından putlaştırılmaya mahkûmdur
Almanyada mukim olan ve medyadaki çalışmaları ile Türkiyede tanınan Muhammed Can Bey ile düzenli olarak yapmış olduğumuz haftalık söyleşilerin 4üncüsüne ulaşmış bulunuyoruz.
Daha önce birçok kez konuya dair eleştiriler yapmamıza karşın yetkililer Bu adam medya dünyasında ne atıp tutuyor diye merak bile etmemişler, rahmetli Cemil Meriçin dediği gibi fildişi kulelerine kendilerini kapatarak, o bildik düşlerini, hayır ve şer yorumuna bile gerek görmeden hayata geçirme çabalarına devam etmişlerdir.
Şafak Pavey ilginç bir anekdot paylaştı: 'Çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla, Çamlıca parkının kuytularında, sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü Mustafa Kemale borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum.' dedi. Bu anekdot hem çağdaşlardaki hem de muhafazakarlardaki zihinsel hastalığı ortaya koyan en güzel ifadedir. Gerçi Şafak Pavey'in niyeti böyle bir teşhis ortaya
CHP adalet için Ankara'dan İstanbul'a yürüyor. Kutluyorum CHP'yi... Bir ülkenin olmazlarından bir şey yoksa olması için çaba göstermek vatandaşlık görevi değil, bir insanlık görevidir. Mutlaka bir eylem yapılması ve bu eylem sayesinde isteğin gerçekleşmesi için ilgili mercilerin zorlanması gerekir.
Bu, bir bayram yazısıdır. Meşrebi hafif olmasa da, maksadı hafiften bir küçük tebessümdür.
Türkiye yetkililerinin biraz tarih bilinci ve birazda siyasetteki gerçeklere saygıları olsaydı, özellikle bölge toplumlarının kaderlerini 1500 yıllarından günümüze kadar Avrupa ve Rusya gibi devletlerin belirlediklerini bilip, ona göre kendilerini geliştirmeleri gerekirdi.
Başbakanlık başdanışmanı, dışişleri bakanı ve başbakan olarak emrinde çalıştığı asrın lideriyle birlikte, son 5 yılda 65 yıllık demokrasimizin boynuna ip geçirip dâra çektiler