"“Yazarlık, dünyanın en güzel intihar şeklidir; kelimelerle yaşayıp, mizahla ölürsünüz.” – Franz Kafka"

Eleştiri

Fikirlerin Namusu

İster devlet, ister birey planında olsun fikri namuslu olmak önemli bir konu Rahmetli Ali Fuad Başgil bu konunun üzerinde çok durmuştu. Herhangi bir meselede objektif olunabiliyorsa, o anlamlıdır yoksa objektifliğin dürüstlükle zerre kadar ilgisi kalamaz. Odağından çarpıtılmış bir bakış açısının, objektife zaten yanlış şeyleri yansıtacağını bilmek gerekir.

Şehzade

Defalarca eski yazılarımda da yazmama rağmen, hala bir şey neden, niye şimdi oldu, neden gözümüze sokuluyor diye düşünmüyor, aksine insanlık dışı bir haber gördüğünüzde hemen galeyana gelip asıp kesiyor, çarmıha germenin çare olacağını sanıyorsunuz.

Siz de Yer Miydiniz

Kim sevmez kuzu etinden yapılan bir yemeği de bütçe ile hatçe meselesine geliriz yine eğer ki tartışırsak... Sokaktan geçen bir on kişiye sorun bakalım, ''Kuzu etinin fiyatı kaç para?'' diye, size ''Kuzu eti de nasıl bir et ki acaba?'' diyecek kaç kişi çıkacaktır? Hatta biraz daha ileri gidin

Seyyanen Verilecek Sadaka

Arada bir ufukta bir kuş sürüsü belirir. Bir sağa bir sola sürü düzenli motifler çizer. Ne yana gideceklerinin kararsızlığından doğan bir şaşkınlıktır bu güzel dalgalanma. Bizlere güzel bir manzara seyrettirirler hele yanımızda elini tutabildiğimiz sevdiğimizle birlikteysek, mutluluk zirvesine ulaşmışız demektir.

Eskiden de Maskelerimiz Vardı Kimselerin Görmediği

Sahte insanlar oluyoruz kimilerimiz hele de sosyal medyanın bu kadar içimize girdiği bu yüz yılda. Aşağılık komplekslerini üzerilerinden atamamış bazı tipler, kendilerini yüksek okul mezunu ya da gösterişli bir meslek sahibi ilan etmeye bayılıyorlar... ''Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.'' ata sözünü hiç akıllarına getirmiyorlar... Varsın kendi yalanlarının içinde

İşte Deve İşte Hendek

Yusuf Tekin'in Yusuf kuyusundan gelen sesi ister istemez benim kulaklarıma olağanüstü eziyete dönüşüyor. Aldığı kararların resmi açıklaması ile gayr-ı resmi uygulatmaya çalıştıkları birbiriyle tam bir tezat oluşturuyor sayın bakanın. Bu bilgi pisliğini öğretmenlerin ayıklaması mümkün değil.

sabahattin Alinin İçimizdeki Şeytan Üzerine

Biz, bu yazımızda Sabahattin Alinin 1940 yılında yayımladığı İçimizdeki Şeytan adlı romanı üzerinde duracağız. İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali'nin biraz toplumu, biraz da insanın kendisini sorguladığı eseridir.
İnsan, genelde yanlışa düşer. İçinden bazen farklı yapılması, farklı düşünülmesi gerektiği hissi doğar. Yani içimizden bir ses bizi yönlendirmeye çalışır.

Erdinç Akgür İle Devlet Tiyatrolarını Konuştuk

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrolarının 21 yıldır salonsuz olduğunu ve çok zorluklar çektiğini anlatarak Salon olmadan olmaz. diyor. Devam ediyor: Bazı projelerimizi gerçekleştirebilmek için salonun olması şart. Salon olmazsa projeler de hayat bulmuyor. Başkalarına ait salonlarda hep sorun çıkıyor. Her gün dekor kurup bozmak zorunda kalıyor

Aydın Kaypaklığı!..

Benim dâvâm, aydınmış gibi geçinen ayak takımıyla değil. Bilim, kültür ve insanlık adına bir ömür harcamış, vicdan sahibi adamlarladır. Ülke, göz göre göre cehlin karanlığına sürüklenirken, susan, susmayı, kendisini kurtarmak adına bir çıkış yolu olarak gören aydınlarladır.

İlk Yerli Operamız: Arap Ali Destanı

Eser, her haliyle mükemmeldi. Mükemmelin de ötesindeydi. Her şey ustaca düşünülmüş ve büyük bir profesyonellikle tasarlanmıştı. Müziklerden tutun, kostümlere, dekoruna, ışıklarına kadar her şey çok güzeldi. Hele de canlı orkestra, mükemmelin de üstündeydi. Öyle ki Orkestrayı mı dinlesek, oyuncuları mı izlesek? şaşırıp kalıyorduk.

Başa Dön