"“Yazarlık, kelimelerle kavga edip sonunda kelimelerin galip geldiği yerden başka bir şey değildir.” – Mark Twain"

Eleştiri

Evladı Uyuşturucu İlletine Düşmüş Bir Annenin Feryadı

Uyuşturucunun verdiği olumsuz etki çocukta davranış bozukluğuna yol açtı. Yemek yiyemiyor, uyku uyuyamıyordu. Bizlerle olan iletişimi koptu. Adeta Dünyası yıkıldı ve Dünyaya küstü. Yapayalnız bir insan gibiydi.
Doktorlara gittik. Şizofren hastalarına verilen ilaçları verdiler. Bu da daha kötü etki yapıyordu. Başka bir doktor Akıl hastanesine yatıralım

Toba Diyor Ki!

\*\*Kötü oyucuyu basit seyirci, kötü politikacıyı da cahil seçmen alkışlar.\*\* Seni dinleyecek çok kişi buldun diye sevinme, çünkü dinleyenlerin acaba kaçı seni anladı bilemezsin!\*\*Kalbi mühürlü olanın ağzından; ağzı mühürlü olanın da kalbinden çıkanlara çok dikkat etmeli.

Tiyatronun Yıkımdan Önceki Son Oyun: "Peron" Siz Hayatınızın Kaçıncı "Peron" Undasınız?

Bilinmeyen bir istasyonda, “iğrenç bir zamandayız”. Vincent ve Kornel bir tren istasyonun unutulmuş peronunda yolları kesişen iki filozof. Aslında onlar “evsiz” dediğimiz, mülkiyet ve aidiyet duygusunu çoktan aşmış insanlar. Yani, hayatta kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Kıssadan hisse “peron filozofları” olarak iştigal ediyorlar. Hayat, algıladığımız gerçeklik, birey, toplum, kamu,

Söz Veriyorum

Kıbrıs çıkarması sırasında kendi hava kuvvetlerimiz tarafından vurularak batırılan Kocatepe muhribinin komutanıydı kendisi, israilli bir eğitim gemisi tarafından kurtarıldı. İsrailli komutanın üniformasını giydi ve şarap içip yemek yedi. Sonra da kafayı vurup yattı. İşte Türkiye'nin kaderini elinde bulundurmuş kişilerden biri Güven Erkaya...

Aptal Insan Toplulugu

Ne yazik ki birbirmize karsi olan nefretimizi, kinimizi ve de kaprislerimizi bir kenara koyup birlikte esas hayatimizi yok edenlere karsi savasamiyoruz Bu yuzden hepimiz aptal insan topluluguyuz. Ayrintilari marifet saniyor fakat buyuk resmi gormekten kaciniyoruz.

Gümüşhane Eğitim Tarihi ve İsmail Hayal

Şehirler, içinde yaşayan insanlarla değer kazanır. Şehirleri değerli ve muteber kılanlar, orada yaşayan insanlardır. Bu insanların bir kısmı ön plandayken, bir kısmı da geri planda durur. Fakat şehirleri sırtlayan birkaç insan mutlaka bulunur. Bunlar o şehrin gözü, kulağı ve dilidir. Tabir caizse gözbebeğidir. Bu insanlar şehre hizmet noktasında

Başa Dön