Üç Kitap Eleştirisi
Klasikleri ve başyapıtları yazacak yazarları oluşturmak, onları okuyacak okuru oluşturmak için Avrupa 3. sınıf hikayeler, açıksaçık hikayeler, kaba hicivler, en ucuz romanlar ile yola çıktı.
"Yazmak, aslında dünyayı yeterince anlamadığını itiraf etmenin en şık yolu." - Albert Camus (Kurgusal)"
"Yazmak, aslında dünyayı yeterince anlamadığını itiraf etmenin en şık yolu." - Albert Camus (Kurgusal)"
Klasikleri ve başyapıtları yazacak yazarları oluşturmak, onları okuyacak okuru oluşturmak için Avrupa 3. sınıf hikayeler, açıksaçık hikayeler, kaba hicivler, en ucuz romanlar ile yola çıktı.
Kimdir bu çevreciler? Ne yer ne içerler? Nelere karşı, nasıl mücadele verirler? Bu bahsi düşünürken Avrupanın çevreye bakış açısını ve Türkiyenin nükleer santral yapmak için çırpındığı şu dönemleri kafamdan film şeridi gibi geçirirken aniden kelimelerin de boğazıma dizim dizim dizildiğini sizlere bilmecburiye söylemek zorundayım
Argo da toplum tarafından sıkça kullanılan Eşek Cenneti ifadesine bir eleştiri niteliğinde kaleme alınmıştır...
En çok çocuklar ölür
Dünyanın her yerinde böyle olur
Çocuklar böyle ölür
Ve oyun biter
Yüz otuz iki sayfalık romanda hikaye, ülkücü-milliyetçi-halkçı bir gencin duruş açısından aktarılıyor. Hem milliyetçi hem halkçı olunur mu diyenler çıkabilir.. Bal gibi olunur. Halkçı olmadan milliyetçi zaten olunmaz. Neyse..
Ne zaman bir genç görsem, içim cız ediyor ve üniversitede Almanca Öğretmenliği okumakta olan; oğlumun dört yıl sonraki geleceği gözlerimin önüne bir kabus gibi düşüyor.
Devlet adamlarımız ve eşleri, pek önemserler bizi. Günün “mana ve ehemmiyetine uygun” kutlama demeçleri yayınlanır. Belediyeler şapşal şabalak konserler düzenlerler, göbekler atılır şen şakrak. Töre cinayeti denir, kadınlar öldürülür bir yandan. Memeleri tomurcuğa durmamış kızlar, dedelere peşkeş çekilir, alınır satılırlar. Bahçedeki ağaçtan ya da bir tavandan sallandırılmış ipin
Evet, ahiret hayatı inkar edilemez bir gerçektir. O nedenle ruhunu yüce yaratıcımız Allah'a teslim edenleri sonsuzluğa değil de ahirete uğurluyoruz. Ölen insanı sonsuzluğa uğurluyoruz dediniz mi kavramların içini boşaltmış oluyoruz, buna dikkat etmemiz lazım... Ahiret hayatı ebedi hayattır, sonsuzdur, bunu inkar etmiyoruz, ancak orada ki tekrar ölümün olmadığı
Allah emri olarak bildirilen dogmaların, kuralların sonsuzluğa kadar geçerliğini koruyan gerçekler değil, bildirildikleri dönemin toplumsal seviye, anlayış ve yaşam koşullarının zorunlu kıldığı yerel ve geçici emirler olduğu açıktır.
Sevgili Hilal Erboyacı,
Sakınan Göze Çöp Batar adlı emeğiniz daha çok konuşulur ve örneklemeler yapılabilecek değerde bir yazıydı. Hatta davranış bilimlerinde okutulabilecek nefis bir tad aldığım yazıydı
"Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak olan sizlersiniz." bu vasiyeti dikkate almazsak, elimizde yaşayabileceğimiz bir Türkiye Cumhuriyeti olmayacak.
Çiftçilerimize faydası olmak yerine onları kendi varlıklarına mahkum eden, sömüren soyup soğana çeviren ziraat odaları mutlaka lağvedilmeli, yerine çiftçilerimizin gönüllü üye olacakları çiftçi teşekkülleri oluşturulmalıdır!