Vakif İmparatorluğu
İslami̇ Vakiflar 14+ Asirlik Bi̇r Gelenekti̇r. Irk, Di̇l Ayrimi Yapmadan Devam Eden Bi̇r İmparatorluktur.
İslami̇ Vakiflar 14+ Asirlik Bi̇r Gelenekti̇r. Irk, Di̇l Ayrimi Yapmadan Devam Eden Bi̇r İmparatorluktur.
Tek ve Gök Tanrılı Dinlerin Irkçılaşarak Bölünüş Serüveni
. Onları mutsuz eden ve ‘tesadüfen’ kendilerine gelip çattığını düşündükleri herşey, aslında Allah’ın onlar için yarattığı imtihanlardır. Yaşadıkları zorlukları, Rabbimiz’in bir hikmet üzerine kendilerine verdiğinin şuurunda olmadıkları için, hoşlarına gitmeyen olaylar onları üzüp, mutsuzlaştırır
Söz konusu plan, yetkili kişiler tarafından da açıklandığı gibi sadece Ehl-i Sünnet alimlerini kapsamdığını, Caferi/Şii kitleyi de içine aldığını belirtiyor
Haklılığa dayalı güç ve kuvvet sahibinin, maddi ya da manevi yaptırımdan vazgeçerek, suçluyu, affedip bağışlaması, insani erdem yapılanmasının en büyük özelliğidir. Evet, meselenin hukuki yanı kadar ahlaki yanı da oldukça mühimdir. Çünkü, yanılgı kaynaklı sorumluluk çok çeşitli, çok katmanlı karmaşık bir olgudur.
1932 de Türkçe Okunma Mecburiyeti getirilen Ezan' ın 1950' de yeniden aslî şekliyle okunma macerası...
Bilimselliğin dışında; dini inanç ve siyasi düşünceler doğrudan insan psikolojisine bağlı olduğundan, dinsel, sosyal ve siyasal yapıların her zaman aynı doğrularla sürdürülmesi insan doğasına zıt bir durumdur. Bu gerçekliği bilen tek tanrıcı dinler, yalancı masallarla birlikte maddi ve siyaseti kullanıp iktidarlarını korumayı başarırken, Alevi Kızılbaşlık doğa ve ahlaki
1930' lı yıllarda Türkçe Okutulan ezanın serüveni...
Kızılbaş Alevilik var olduğu günden bu zamana kadar hep insanı Üst İnsan olarak temel almıştır. Üst İnsan olunmadan inanç ve diğer bütün yaşamsal kavramların hiçbir anlamı olmayacağına inanan evrenselci bir bakış (Düşünce) açısıdır. Bu bakış açısı her çağın özelliğine ve sosyal siyasal koşulların şartlarına göre iki ileri bir
Biz Müslümanlar geçen zamanla birlikte değerlerimizden çok uzaklaştık. Kendi değerlerimizi bir kenara bırakarak Batı dünyasının değerlerine dört elle sarılır olduk. Bu durum kültür, sanat ve edebiyatta ağırlıklı olarak kendini gösterdi. Radyo, televizyon ve yazılı basın gece gün demeden bize yabancı değerleri şirin ve sevimli göstermek için uğraşıyor.
Kur’an, iman edenlerin hep az sayıda olduğunu haber verir. Neden insanların çoğu iman etmez?.. Kuşkusuz bunun pek çok nedeni var. Ancak en temel iki nedenden ilki, insanın...
Taklidi değil, tahkiki iman esastır. İnsanlara öncelikle namazı nasıl kılacağını değil, neden kılacağını... Orucu nasıl tutacağını değil neden tutacağını anlatmalı. Zamanın en büyük sorunu iman zafiyetidir.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı 1989 yılından beri Peygamber Efendimizin doğum yıldönümlerini “Kutlu Doğum Haftası” adı altında kutlamaktadır. Bu hafta içerisinde Peygamber Efendimizi konu alan çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu yıl Kutlu Doğum Haftasının teması “Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku” olarak belirlendi. Bu konu etrafında
İslam ve Hakikat konulu bir yazı.
Deneme amaçlı olarak yazdığım şiir kitabı çalışmamın ön anlatımlarından bir tanesi...
..lambalar eğri, aynalar akrep meleği zaman çarpılmış atın son.....
Takva sahipleri de Allaha ortak koşmayan, Allah için yaşayan, güzel ahlak ile hayatını idame eden, kulluğun yalnızca Ona olması gerektiğinin bilincinde olan aklı selim sahibi kimselerdir.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İçin Bir Sığınma Evi Olan Kâbeyi, Ağlama Duvarı ve Mezbahaya Çeviren Din Aliminin Gölgesinde; Hac ve Kurban
Kaynaklardan ziyade okuyucunun İslami bilinç seviyesinin yüksek olduğu kabul edilerek mümkün olduğunca siyasi bir bakış oluşturulmaya çalışılmıştır. Yer yer kinayelere, kimi yerlerde de alegorik metaforlardan oluşan paragraflara rastlamak mümkündür
Türk Edebiyatında Peygamberimiz Hz. Muhammed nasıl bir etki bırakmış, şairler nasıl işlemiş şiirlerinde...