Masalsı Ayetlere Dayanan İslam'ın Sosyolojisi - 3 -
Tek ve Gök Tanrılı Dinlerin Irkçılaşarak Bölünüş Serüveni
"Yazmak, bir nevi deli gömleği giymektir; ama bu sefer dışarıda olan sizsiniz." – Ambrose Bierce (kurgusal alıntı)"
"Yazmak, bir nevi deli gömleği giymektir; ama bu sefer dışarıda olan sizsiniz." – Ambrose Bierce (kurgusal alıntı)"
Tek ve Gök Tanrılı Dinlerin Irkçılaşarak Bölünüş Serüveni
. Onları mutsuz eden ve ‘tesadüfen’ kendilerine gelip çattığını düşündükleri herşey, aslında Allah’ın onlar için yarattığı imtihanlardır. Yaşadıkları zorlukları, Rabbimiz’in bir hikmet üzerine kendilerine verdiğinin şuurunda olmadıkları için, hoşlarına gitmeyen olaylar onları üzüp, mutsuzlaştırır
İslam'da helal ve haram gıdalar, Kur'an ayetleri temelinde belirlenir. Maide Suresi'nde açıkça belirtildiği üzere, haram kılınanlar (leş, kan, domuz eti vb.) dışındaki tüm yiyecekler helaldir. Ancak zamanla kültürel ve mezhepsel yorumlar farklı uygulamalara yol açmıştır. İslami gıda kuralları, Allah'ın belirlediği sınırlar çerçevesinde, sağlıklı ve temiz beslenmeyi teşvik eder.
Söz konusu plan, yetkili kişiler tarafından da açıklandığı gibi sadece Ehl-i Sünnet alimlerini kapsamdığını, Caferi/Şii kitleyi de içine aldığını belirtiyor
Kur'an'daki Yusuf Suresi, tecavüz ve cinsel saldırı gibi toplumsal sorunlara ışık tutan önemli bir anlatıdır. Resul Yusuf'un Mısır'da azizin karısının cinsel saldırı girişimine karşı yaşadıkları, günümüz toplumlarına da ders veren ahlaki ve hukuki boyutlar taşır. Bu kıssa, Kur'an'ın hassas konulara yaklaşımını ve suçların teşebbüs aşamasında bile ciddi sonuçlar
Haklılığa dayalı güç ve kuvvet sahibinin, maddi ya da manevi yaptırımdan vazgeçerek, suçluyu, affedip bağışlaması, insani erdem yapılanmasının en büyük özelliğidir. Evet, meselenin hukuki yanı kadar ahlaki yanı da oldukça mühimdir. Çünkü, yanılgı kaynaklı sorumluluk çok çeşitli, çok katmanlı karmaşık bir olgudur.
Allah, deccaliyet sistemini yıkacak, insanlığı huzur ve güvenliğe kavuşturacak, Kur’an ahlakının sıcaklığının insanları sarmasını gerçekleştirecektir. Ancak bu süreç her Müslüman’ın imtihan sürecidir. Hepimiz bunun için ne kadar çaba gösterdiğimizle sınanıyoruz. Müslüman Asr-ı Saadet Müslümanlığını ister; ne kadar istediğimizle imtihan oluyoruz.
Kur'an-ı Kerim'deki Maide Suresi 38. ayeti, hırsızlık yapanlara yönelik ceza hükmünü ele alan bir incelemedir. Geleneksel olarak "el kesme" şeklinde yorumlanan bu ayetin, farklı açılardan değerlendirildiğinde mecazi bir anlam taşıyabileceğine dair görüşleri sunuyor. Kutsal metnin adalet ve toplumsal düzen için koyduğu hükümlerin arka planındaki hikmeti anlamaya yönelik düşündürücü
İslami̇ Vakiflar 14+ Asirlik Bi̇r Gelenekti̇r. Irk, Di̇l Ayrimi Yapmadan Devam Eden Bi̇r İmparatorluktur.
Yunan mitolojisindeki hiç yaşlanmayan ve hep genç kalan nemfler kendilerini şehvet dolu insan başlı atların (Satirler) taciz ve saldırısından korumak durumundadırlar. Ancak, huriler için böyle bir tecavüz tehdidi yoktur. Çünkü, insan başlı atın İslam mitolojisindeki karşılığı El Borak dişi bir attır. Kanatları olduğundan Pegasus’a da benzer, yüzü insan
Bugün de milyonlarca Müslüman zorluk içinde yaşar hatta can çekişirken, öncelikler iyi belirlenmelidir. Zaman, dini konularda detaylarda boğulma değil birlik olma zamanıdır. Afganistan’dan Irak’tan zulüm, işkence ve tecavüz haberleri gelirken, Müslümanların detaylarla bu denli uğraşmalarının nedeni deccali hipnozdur.
9 yaşındaki bir kızla babası yaşındaki bir adamın birlikteliği günümüzde ideal bir evlilik örneği oluşturamadığı gibi Muhammet’in daha sonra karılarının sayısını 9’a çıkarması da günümüz için maalesef iyi ve güzel örnekler oluşturamaz. Böyle bir aileyi gençlerimize nasıl örnek bir aile olarak göstereceğiz? Böyle bir modelin günümüz toplumunda çok
1932 de Türkçe Okunma Mecburiyeti getirilen Ezan' ın 1950' de yeniden aslî şekliyle okunma macerası...
Bilimselliğin dışında; dini inanç ve siyasi düşünceler doğrudan insan psikolojisine bağlı olduğundan, dinsel, sosyal ve siyasal yapıların her zaman aynı doğrularla sürdürülmesi insan doğasına zıt bir durumdur. Bu gerçekliği bilen tek tanrıcı dinler, yalancı masallarla birlikte maddi ve siyaseti kullanıp iktidarlarını korumayı başarırken, Alevi Kızılbaşlık doğa ve ahlaki
1930' lı yıllarda Türkçe Okutulan ezanın serüveni...
Kaynaklardan ziyade okuyucunun İslami bilinç seviyesinin yüksek olduğu kabul edilerek mümkün olduğunca siyasi bir bakış oluşturulmaya çalışılmıştır. Yer yer kinayelere, kimi yerlerde de alegorik metaforlardan oluşan paragraflara rastlamak mümkündür
Kızılbaş Alevilik var olduğu günden bu zamana kadar hep insanı Üst İnsan olarak temel almıştır. Üst İnsan olunmadan inanç ve diğer bütün yaşamsal kavramların hiçbir anlamı olmayacağına inanan evrenselci bir bakış (Düşünce) açısıdır. Bu bakış açısı her çağın özelliğine ve sosyal siyasal koşulların şartlarına göre iki ileri bir
Biz Müslümanlar geçen zamanla birlikte değerlerimizden çok uzaklaştık. Kendi değerlerimizi bir kenara bırakarak Batı dünyasının değerlerine dört elle sarılır olduk. Bu durum kültür, sanat ve edebiyatta ağırlıklı olarak kendini gösterdi. Radyo, televizyon ve yazılı basın gece gün demeden bize yabancı değerleri şirin ve sevimli göstermek için uğraşıyor.