Öğretmenler Günü
Öğretmen, o tatlı,sihirli,tılsımlı sözcük!…Nasıl da telâffuz eder çocuklarımız onu coşku ve heyecanla…Çünkü kalpten gelen,katıksız,saf bir kelimedir o…
"“Yazarlığın gizli kaderi: Kendi hayallerini o kadar canlı yazarsın ki, sonunda illa biri uyanır.” – Umberto Eco"
"“Yazarlığın gizli kaderi: Kendi hayallerini o kadar canlı yazarsın ki, sonunda illa biri uyanır.” – Umberto Eco"
Öğretmen, o tatlı,sihirli,tılsımlı sözcük!…Nasıl da telâffuz eder çocuklarımız onu coşku ve heyecanla…Çünkü kalpten gelen,katıksız,saf bir kelimedir o…
Ağlayarak dünyaya geliriz bir ebenin ellerinde. Acaba dünyayı beğenmediğimizden mi ağalarız yoksa yaşamaya değer bir yer olarak görmediğimizden mi ağlarız hiç bilemedim. Eğitim daha dünyaya gelmeden bile başlar. Dil öğrenmeye daha anne karnında başlarız. Sürekli annemizin çevresinde konuşulanları dinliyerek annemizin dilinin seslerine alışır kulağımız önce. Doğduktan sonra da
Çağdaş ve medenî milletler bugünlerinden çok yarınlarını düşünürler.
“Dün” artık elimizden uçup gitmiştir.
“Bugün” öyle veya böyle,iyi veya kötü yaşanmakta…
Ya yarın?...O gelmedi daha.
Yarını mamur etmek elimizde.
Askerliği Gereksiz Yere Uzatmak Yersizdir
Osmanlı’dan sonra cumhuriyet döneminde toplumun yönetim biçimi daha çok demokratikleşerek geliştikçe, toplumdaki demokratikleşmeye paralel olarak askeriye de demokratikleşmiş ve gün geçtikçe asıl görev alanına çekilmiştir. Gün geçtikçe Türk ordusu daha demokratik ve daha saydam olmayabaşlamıştır. Osmanlı yönetiminde sultanlık döneminde sultanlar gibi
Şairler, yaşadığı toplumun gözü,kulağı,sesi ve dilidir.Cemiyette ne yaşanıyorsa,insanların duygu,düşünce ve eğilimleri ne yönde cereyan ediyorsa, bu söz ustalarının dizelerine yansır.
Türkiye eğitim sistemi çok test çözmeye dayalı ve insanların yeteneklerini ortaya çıkarmadan uzak bir yapıya sahiptir. Yetenekleri doğrultusunda eğitim görenler daha başarılı, mutlu ve üretken olmaktadırlar. Başarıyı çok test çözmede değil yeteneklerde aramak gerek.
Bu nasıl bir eğitim dir ki küçücük bir çocuğu bile madde olarak görüyor ve onu bile dolaylı olarak satışa çıkarıyor.
Gümüşhane Üniversitesi nihayet kuruldu. Bu üniversite şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasına büyük faydalar sağlayacaktır. Gümüşhane’de hızlı bir göç dalgası görülmektedir. Geçimini bu topraklardan temin edemeyenler bu şehri terk etmektedir. Bu şehre üniversitenin kurulmuş olması göçü önleyecektir. Belki de tersine göç başlayacaktır. Yani iş ve aş imkânı bulan
Perwerdehîya zimanê dayikê mafek xwezayî ye,divê bi lez dibistanên xwerû bi kurdî bêne vekirin.
Defterinden kopardığı sayfaya satırlardan taşan, kurşun kaleminden sevgiyle akan, kilometrelerce uzaktan sıcak tebessümünü nasıl yazıldığını bile bilmediği ismimin üstüne koyan kardeşim bana mektup gönderdi de oturup ağladım... Ya siz?
Esasen bu raporda değinilen sorunlar elbette yalnızca adı geçen ile özel sorunlar olmadığını her okur kendi bölgesinde yaşadıklarına bakarak kolayca anlayabilir.
Özellikle çocuklara öz güven kazandırma konusunda yetişkinlere yönelik kapsamlı bir inceleme.
Klasik anlamda yönetimin temel görevi insanları ortak amaç değerler etrafında birleştirerek performansını yükseltmek ve yeterli hale getirmektir.
öğrenme bozukluğu Türk eğitiminin en büyük sorunlarından biridir.Eğitim hayatına katılan her 10 bireyden 4-5'inde görülen bu hastalık ne kadar erken farkedilirse hem birey için hem de toplum için güvenli yarınlar anlamına gelecektir.
Ekran başındaki öğrencilere, fırsattan yararlanarak konuyla ilgili bazı sorular yönelttim. İlk sorduğum:
Dil doğuştan gelen özelliğinin yayınında aile ve çevre faktörlerinin etkisiyle gelişir.TDK sözlüğünde anadil şöyle açıklanmaktadır:Çocuğun ailesinden ve içinde yaşadığı topluluktan edindiği dildir.’Dil bir ulusun bireylerinin anlaşmasında , o ulusu ulus yapan özelliklerin oluşmasında önemli görevler üstlenmiş , yapıcı ve yaratıcı bir canlı varlık olarak nitelendirir.’(Cem DİLÇİN)
başı kapalı olduğu için yasa ile verilmiş okuma hakkı elinden alınan kızlarımızın bundan sonra okuma haklarına kavuşacağını ümit ediyorum.
Boshwell;“Efendim,bir çocuğunuz olsaydı ona ne öğretirdiniz?”diye sordu.Dr.Johnson şöyle cevap verdi;“Onların iyi bir eğitimden geçmeleri için ekmek ve su ile yaşamayı göze alırdım.Ama öğrenmekten zevk almadıkları ve öğrenmelerine gerek bulunmayan şeyleri de kafalarına sokmaya çalışarak onların istikballerini tehlikeye sokmaya kalkışmadım.Kızlarınıza gezegenlerinizin çaplarını öğretirseniz ve onlar da bunun için sizinle