"Kitaplar, hiçliğin en konforlu halidir." – Franz Kafka"
"Kitaplar, hiçliğin en konforlu halidir." – Franz Kafka"
Aşağıdaki çalışma internet ortamında yapılmıştır.Bazı sözler gerçek yazarını yansıtmayabilir.O nedenle bu bilgilerin ihtiyatlı bir şekilde kullanılması tavsiye edilir.Metin uzunluğu 180 sayfadır.İsimler alfabetik sıraya göre dizilmiştir.
Mavi deniziyle körfez, üzerinde beyaz kuğular gibi süzülen vapurları, kavurucu yaz sıcağında püfür püfür esen rüzgarında sığınılan serin eski ahşap binaları ile güzelim ‘İzmir Evleri’. Dar sokak aralarında, duvar dibine park edilmiş bisikletler. Hani biraz sonra gelip de binilecekmiş havasında öylesine rahat bir tavırla duvarın dibine dayanmış. Kırmızı
Biz kimden ve neden yanayız bileniniz var mı acaba?
İlk görünce bende şaşırdım, meğer ne kadar çok öğretmen çeşidi varmış. Boşuna değil her zaman çokluk ve çeşitlilik değer artırmıyor. Aksine değer kaybına yol açıyor...
O yıllar televizyonlarda yayınlanan ve Mehmet Ali Erbilin de rol aldığı bir komedi dizisi vardı. İşte biz bu diziden esinlenerek birbirimize kuzen demeye başlamıştık.
Uğur Dershaneside uzun yıllar birlikte aynı odayı paylaştık.
O hiç bir zaman sıradan olmadı. Sorbonne'da hukuk okumak, 5 dili konuşabilmek, Paşanın yaverine bir kraliçe edasıyla; 'Çekiliniz, Paşayı göreceğim, ne için olduğu ise sadece Paşayı ilgilendirir' diyebilmek ve bütün bunları 22 yaş delişmenliği, cesareti ve bir hanımefendi zarafeti ile yapabilmek. Ne kadar baş döndürücü değil mi? Babası
Örneğini ABD sinemasında sıkça gördüğümüz bir tür sinema filmi; Vietnam İşgalinin, Afganistan İşgalinin, Irak işgalinin özür dilemesi niteliği nasıl filmler çevrilmişti bir anımsayın...
İslam inancında cennet ve cehennemin ebedi olduğunu vurgulayan bu metin, "cehennemden çıkış" iddialarının Kur'an ayetlerine aykırı olduğunu açıklıyor. Bakara Suresi'ndeki ayetlere dayanarak, cehennemin geçici değil kalıcı olduğunu belirtiyor. Allah'ın gazabına uğrayanlar için cehennemin, rahmetine kavuşanlar için ise cennetin sonsuz olduğu İslami bakış açısını özetliyor.
Ama gerçek böyle değil. Bu bir zorunlu değişim süreciydi.
İkinci Mahmut ve devlet yönetimi milleti, tarih ve kültürümüzü temsil etme açısından bir takımda olsa mehteranı şeklen koruyabilirlerdi. Bu açıdan onlar eleştirilebilinir. Hatta yeniçeriliğin küçük bir bölüğü bile şeklen muhafaza edilebilmeliydi. Ancak yeni bir yapılanma söz konusu
Günlük yaşantımızı artık pekçok yönüyle saran Sansür ve kurumları bizi ne yerine koyar? Akılcı bir sansür mümkün mü? Sansüre karşı neler yapılabilir?
Kara Fatma bir sonraki tebdil-i kıyafet ile çarşıya indiğinde, maalesef hain gözlü iki Yunan askeri tarafından takibe alındığını hissetmemişti. Düşman askerleri bu kadının sandıklarından şüphelenmişler nihayetinde Kara Fatma esir edilmişti. Kendisini ucube bir koğuşa sorgulamak için çektiklerinde, Kara Fatma yolun sonu burası olsa bile diline sadakat mührü vurarak
