Türkiye - Ortadoğu İlişkileri
Türkiye-Ortadoğu ilişkileri bu çalışmada İran-Irak Savaşı ve Suriye ile Su Sorunu çerçevesinde incelenecektir.
Türkiye-Ortadoğu ilişkileri bu çalışmada İran-Irak Savaşı ve Suriye ile Su Sorunu çerçevesinde incelenecektir.
Kaçan Trenleri kaçırdıkça bir yenisi gelip önümüzde duruyor. Mesele bineceğimize karar vermek sadece..
Boynunda emziği ile acıdan kastı kesmiş çocuk cesedine bakarken ‘keşke binlerce Antigone olsa’ sözünü anımsamadan edemiyorum. Savaşa, katliamlara, çocuk katillerine, insanı sömüren her türlüğü aç gözlülüğe ve insani değerleri meta üzerinden suistimal eden bütün habis yüzlere karşı duracak, onurlu ve cesur Antigone’lere o kadar çok ihtiyaç var ki.
Vatandaşlık kavramı, Türkiye'deki gelişimi üzerine yazılmış bir Füsun Üstel eleştirisi...
Herkes için hazırlamış olduğum Ya İstiklal Ya Ölüm - Kurtuluş Savaşı isimli kitabımdan bir alıntıdır. Türk Ulusu'nun şu günlerde ihtiyacı olan milli birlik ve beraberliğin temeli olsun. Bu kitapta milli mücadele yıllarında çekilen sıkıntıları dile getirmeye gayret ettim. Destek vereceğinize eminim.
"Kuzey Vietnam'da saklandıkları tapınağa bir Amerikan uçağından dört napalm bombası atılmıştı. Can acısıyla tapınaktan dışarı koşturan çocuklar çığlıklar atıyordu. Elbiseleri, saçları, yüzleri, minik bedenleri yanmıştı. "
Türkiye Cumhuriyetinin en önemli insanının 64. ölüm yıldönümü. Kendisi de ülkesi gibi içeriden ve dışarıdan hala yıkılmaya çalışılıyor.
İnsanlar bize çok şeyler anlatmaktadır ve biz ise sadece bize anlatılanları bilmekteyiz. İnsanlar cahil olduklarına göre ve bize anlattıkları basit formüllerden öteye gidemediğine göre bilgilerimiz hiçbir şey bilmemekten öteye geçememektedir.
Türkiye ile uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan bu "...Türk Köyünün hikayesi de oldukça ilginç geldi bana:
Bundan 324 yıl önce 2. Viyana Kuşatması sonrası yaralı bir Yeniçeri askerini ölmek üzereyken buradaki halk tarafından tedavi edilip bakılıyor. Bir süre sonra burada yaşayan bir İtalyan kızla evlenen Yeniçeri..."
Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve yeteneğinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir.
Kıbrıs Türk Halkının adına, müzakerelere oturan birinin dik durması gerekir. Verelim de anlaşalım, kurtulalım diye masaya oturanların başımıza neler getirebileceğini bilmemiz gerekir. Masaya oturan kişi, Kıbrıs Türk Halkının haklarını sonuna kadar savunması gerekir. Türkleri ikiye bölmek istiyorlar. Aramıza nifak sokmak istiyorlar. Verelim de kurtulalım dememizi bekliyorlar. Bu oyuna
Arkadaşlar; inkılâbımız Türkiyenin asırlar için saadetini garanti etmiştir. Bize düşen onu idrak ve takdir ederek çalışmaktır.11.09.1924, Bursalılarla Konuşma.
Bu yazı burada ne arıyor diye soranlar "Feci Şekilde Taraf Tutuyorum" başlıklı yazımı okursa cevabı bulacaktır. Türk siyasetinin uyanma vakti geldi. Türk Halkının uyanma vakti geldi. Uyanın. Bakın yalnız değilsiniz. Bugün tam zamanı. Küfretmekten ve kendinize acımaktan çok daha fazlasına muktedirsiniz.
Kara Fatma bir sonraki tebdil-i kıyafet ile çarşıya indiğinde, maalesef hain gözlü iki Yunan askeri tarafından takibe alındığını hissetmemişti. Düşman askerleri bu kadının sandıklarından şüphelenmişler nihayetinde Kara Fatma esir edilmişti. Kendisini ucube bir koğuşa sorgulamak için çektiklerinde, Kara Fatma yolun sonu burası olsa bile diline sadakat mührü vurarak
İlk mecliste milletvekili, kurtuluştan sonra Türk Tarih Kurumu Azası oldu.
Akçura, Osmanlı Türkleri ile Osmanlı Devleti dışındaki Türklerin yalnız dil ve tarih alanındaki ortak geçmişlerine dayanarak bir birlik yaratamayacaklarını savundu.
Kimilerine göre insanlığa çağ atlatan önemli bir keşif,kimilerine göreyse zaten daha önce üzerinde yıllardır insanların yaşadığı topraklardan bihaber olan Avrupalıların bu zengin topraklardan haberdar olmasıydı Amerika’nın Keşfi...
Hiç düşündünüz mü, tarihi kimler yazıyor? Ya da hiç düşündünüz mü neyin öyküsüdür tarih? Skiai kapılarının önünde ölen Hectorun hazin öyküsü müdür, yoksa Achilleusun kahramanlık destanı mıdır İlyada? Yanıtlamadan önce Troianın sonunu düşünün.
Almanya’daki Faşizan geleneğin nasıl dünden bugüne bir arka planı varsa orada, acaba Avusturya için de cinsel saplantının bir geçmişi olabilir mi? diye merak ettim. Kaynaklara baktığımda Ortaçağ Avrupa’sı ile ilgili şu bilgilere ulaştım;
Kral Sigismunt, 1414 yılında beraberinde sekiz yüz atlı olduğu halde birkaç günlüğüne kalmak