Öykü > Fantastik
Şaşkın Palyaçolar
Soylu, Cervantes'in Don Quijote kitabını soruyordu. İstekte bulunan ve isteğin kendisi o denli gerçek dışıydı ki, Bay x rahatlıkla karşısındaki adamın zihninde yarattığı bir imgeden başka bir şey olmayacağını düşündü ardından tekrar kitaba gömüldü.
Mahallenin Magandası
Bursa’nın mutena bir semtidir burası. Çok insan imrenir burada yaşamaya, sanki burada oturduklarında alınları daha bir ak olacakmışçasına, sanki boyları biraz daha uzayacakmışçasına, imrenir dururlar burada yaşamaya, onun için de birkaç yıl içinde bile bir sürü kiracı geldi gitti mahallemizden.
Babamın Kırık Kalbi
Önümdeki ambulansta babam ölmek üzere. Onun kaburgalarını kırdım. Onun kaburgalarını kırdım. Onun kalbini de çok kırdım. Şimdi kırdığım kaburgalarının altında duran o yumuşacık, güvenilir, sıcak ve güçlü kalbi , babamın kalbini kimbilir kaç kere kırdım. Bunlar için bir kez özür dileyebilecek miyim?
Tuval
Saklanıyordu. Ama neden? Kırmızı olmalıydı şimdi. Çok fazla mavi vardı. İyiye işaret değildi. Eski alışkanlıklar... Elinin titremesi hızlanmıştı ve hareketleri de.
Biz. 1
Kalan az sayıda insan gençliklerini balta girmemiş ormanda bırakıp, kendine yalnız bir yol çizmeye karar verdi, verildi, ya da mecbur kaldı. Bu sorun hala çözümlenemedi. Ama ormanda aldıkları yara ondan sonraki yaşamlarını belirler oldu. Hiç ummadıkları anda onlara bir sürü engel çıkardı.
Son Ejderha 2- 21. Yüzyıla Yolculuk
Genç kız aniden –ve belirgin bir zafer duygusuyla- gözlerini açtı. “İşte şimdi yakaladım seni.....”, sözlerini tamamlayamadı. Gözleri faltaşı gibi açılmış, fare, sinek, börtü-böcek benzeri birşey olduğunu düşündüğü davetsiz misafirine ba
Hayyat
Kıyamete bir adım yaklaşacak olmanın verdiği heyecanla Celaleddin Efendi’nin dudaklarında bir gülümseme belirdi. Tam o sırada uykusundan uyanan Hayyat Efendi, Fırat Nehri kenarında bir kayanın üzerinde oturduğunu duyumsadı ve ne anlama geldiğini bilemediği emet sözcüğüne bakmasına müteakiben yirmi beş yıl sürecek olan kıyamet tellallığına başladı...
Son Ejderha 1- Aşk ve Ölüm
Flanemeth aşık olmuştu. Hem de en olmaması gereken varlığa : bir insan-kadına!
Türklerle Başa Çıkılmaz
Bu fantastik bir öküdür. Neler yapabildiğimizin farkına varmadan verdiğimiz uğraşların bir kesitidir. Okuyun ibret alın. Hem gururlanın hem sorgulayın.
Düşen Taht
. Cehennemin sıcak öfkesine asla ayak uydurmayacağım dediğim onca zamandan sonra, sanırım bunun o kadar da iyi bir fikir olduğunu düşünmemeye başlamıştım...Cehennem beni içine çekiyordu..yavaş yavaş ve derine..
Türklerle Başa Çıkılmaz
Mucizeler ülkesi de denilebilir... Ülkemizden bahsediyorum. Bana herhangi bir ülke gösterin ki, bizim sabredebildiklerimize katlanabilsin. Hiç sanmıyorum.
Cami Konuşur Mu?
Zaten merakıyla savaş içerisinde olan Cem, adına cami denilen bilinmezliği duyduğunda yenilgiyi kabul etmiş ve elinde kalan üç beş askerle birlikte teslim olmuştu merakına.
İstanbul'da Bir Bahar Masalı, Mutlu Aşk ve Eski Fotoğraflar.
Canın yanacak yanmasına ama hiçbir şey değişmeyecek. Ağır ağır döneceksin masanın başına. Çekirdeklerini ayıkladığım zeytinleri çatalın ucuna takıp uzatacağım sana. O zaman çarpışacak bakışlarımız. Gözlerinin yeşiline alabildiğine derin, olabildiğine sevg
Son
Bu öykü sadizme adını veren Fransız yazar Marquis de Sade ve onun sonu gelmeyen düşlerine ithaf edilmiştir. de Sade, neredeyse yarı ömrünü akılhastaneleri ve hapishanelerde geçirmesi için ne gerekiyorsa yapan devlet adamlarına ve ailesine şöyle sesleniyor
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20
KİTAP İZLERİ
Eşekli Kütüphaneci
Fakir Baykurt