Tabut
Biriniz de kalın benimle / Boşluktur içimde üşüyen / Elden ele taşırken iyi de / Canım yanıyor boş beklerken / Yalnızlık bana da aynı / Siz toprakta ben avluda / İçin için çürürken
Biriniz de kalın benimle / Boşluktur içimde üşüyen / Elden ele taşırken iyi de / Canım yanıyor boş beklerken / Yalnızlık bana da aynı / Siz toprakta ben avluda / İçin için çürürken
Bu mor menekşecik bilemezdi neden burada olduğunu, bu gözlerin kendisinde neler gördüğünü. Neden kendisine baktıkça gülümsendiğini� Onun gördüğü bir çift umutlu ve bulutlu gözdü sadece. Derinlerinde saklı ışığı ile bakan, umut güneşi gibi parlayan bir çift göz�
(susarak her zaman olduğu yere geçer)
-sessizlik, sessizlik, sessizlik
Veba: Sessizliğin sesi var mıdır sence?
Ne demişti Nietzche;
"Birinin kendisini başka birine açması ihanetin kapılarını açar. Hiçkimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemler kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir."
Yaşadıklarım üşüşüyor yine bilincime.Arkalara attıklarım, unutmaya çalıştıklarım birer birer gün yüzüne çıkıyor.Mahşer kalabalığı gibi…
Yol boyunca o’nu anlattı annesine. Eve geldiğinde çıkarmak istemedi üzerindekileri. Bir daha, bir daha baktı aynaya. Sanki şimdiden özlemişti öğretmenini. Utanarak sordu annesine “kıskanıyor musun anne”. Anne sadece gülmüştü bütün cevaplara denk.
Mutluluk, yaşantısından keyif alan, hoşnutluk duyan, hayatından memnun olan, bir sıkıntısı, acısı, sancısı, kederi olmayan anlamına geliyordu değişe değişe.
ERDEN ERKİN...
...her sıradanlığın ardından büyüleyici bir hikâye çıkabiliyor (hiç olmazsa benim için öyle) ve hayat insana ummadığı neler neler gösteriyor!..
Küçük iken bana nasıl sımsıkı sarıldığını hatırlamaya çalıştım. Bir türlü hatırlayamamıştım öyle bir anı, ama mutlaka olmuştur diye fısıldıyordum içimden.
Aşk olsun! ... Kalan eşyalar, kargoyla gidecekti. Karton kolilere sığmayan; sabah kahvelerinin kokusu, sokaktaki çocuk sesleri, bulaşık yıkarken çaldığı ıslık, geride kalacaktı.
"bir su damlası gün ışığında havaya karışıp kaybolur, yağmurla dönmek için... içimde açan bir gülümseme çiçeğinin goncaları..."
İçindeki ses ‘dünya yuvarlaktır’ deyip hayallerini bozuncaya kadar arabasını sürüyordu ama bu kadar araba sürdükten sonra dönüp dolaşıp aynı yere geleceğini düşünmek işin büyüsünü kaçırdı.
ben seni hep en çelimsiz en güçsüz yanlarından öptüm/ ondandır beni seven tarafın hep sakat hep çaresiz kaldı/ve ondandır ben hep tek başıma aşk yaşadım.
Üç ay sonra tetkikler yeniden yapılacak ve beni kurtaran Dr. Süleyman Özer Beye ne kadar teşekkür etsem azdı. O şimdiye kadar bine yakın aynı ameliyatı başarıyla gerçekleştirmiş ve benimkinde de elini çabuk tutmuştu. Kanseri başındayken yakalayıp, kurtulmuştum. Ama içimde olan bir kuşku da vardı:
Ya, kanser
Aniden sıçradı uzandığı yerden. Gidecekti buralardan. İstanbul'a, dayısının yanına gidecekti.
ERDEN ERKİN
Beklediğimden de büyükmüş, üç santim değil bu en az dört buçuk veya beş santim boyutunda, eşine verin bunu hemen patologa götürsün.
Eşim, patologa götürmüş. Sonucu aldığında da benden gizlemişti.
Derin kasa işlemiş habis olan kanser
İçindeki ses ‘dünya yuvarlaktır’ deyip hayallerini bozuncaya kadar arabasını sürüyordu ama bu kadar araba sürdükten sonra dönüp dolaşıp aynı yere geleceğini düşünmek işin büyüsünü kaçırdı.