"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Gemici

bir dizinin bri bölümünde karşılaştırılmıştı çöl ve deniz. ikisi de kocamandı. ikisinin de kendine göre fırtınaları vardı. ikisinde de ancak ve ancak olduğu kadardı insan. daha ötesi değil. düşlerimi denize tutsak ettiğim bir zamanda aklıma gelenleri aşağıdaki yazıda bulacaksın. ve ben! sana hiç bir şey için söz vermiyorum.

yazı resimYZ

Pencereden Bakmak

Çocukluğundan beri pencereye çıkar, bayırın en tepesindeki evlerinden, aşağıya doğru uzanan daracık sokağa saatlerce bakardı...

Kurbanın Dişleri - 3

Ağabeyim arabaya bindi ve Salim amcaya arabayı çalıştırmasını söyledi. Hızla uzaklaştık oradan.
Hepimiz ona bakıyorduk. Koşmasının anlamını çözememiştik. Ağabeyim bir kahkaha patlattı ve
Oh olsun ona. Gözündeki patlak için en az on beş gün yatar şerefsiz
Annem bir çığlık attı hemen.

Ateş ve Hayal

Gözlerini kısa bir anlığına hafifçe aralıyor, tavandaki flüoresan lambanın ışığına fazla direnemeyerek hemen kapatıyordu...

Kurt Adam

Sinan köyde yaşayan yağız bir delikanlıdır . Daha hayat denilen denizin kıyılarında dolaşmakta hayat denizinin içine bir kez olsun girmemiştir. Hayata atılım yapmıştır. Annesi onun iyi bir eğitim almasından yanadır. Ama o köyde ava merakı olduğundan okuldan kaçmaları okul eğitiminden uzaklaşmasına neden olmuştur. Arkadaşlarıyla dolaşır onlarla sigara içer,

Bizmi Olmayı Öğrendin Yoksa

Hani bazen anlatırdınya içinden geçen duyguların sen anlatmaya başladığında nasıl arka kapıdan çıkıp, kaçıp, kaybolup gittiklerini. Arkalarında ne bir iz nede bir işaret bırakmadan yok olduklarını

Bir Yol Hikâyesi

Otobüs, içerisindeki insanlarla birlikte savrulup duruyordu. İçerisi, tek bir koltuk boş kalmayacak şekilde tıka basa doluydu ama şu ana kadar kimsenin sesi çıkmamıştı...

Ring Seferi

Yalanın kibar ifadesi bahaneydi ve onun bahanesi şu an yanında samimi samimi gülümsüyordu. Masada otururlarken çantası iki kere daha titredi ve son nefesini verdi.

Üç Kadın ve Ahmet

Üç kadın toplanmışlar havadan sudan konuşmuyorlardı tabi. Onlar için hava gibi, su gibi gerekli olan, vazgeçemedikleri dedikodularını yapıyorlardı.
\- Ya duydunuz mu Ayşe’nin kocası Yeşimle aldatıyormuş,
\- Yok canım yapmaz Ahmet öyle bir şey, bir birlerini çok sever onlar. Ne zorluklarla evlendiler.

Keriz

Ben çıkıp hava alır,beklerim düşüncesiyle dışarı çıkmıştımki “Gel lan buraya” biri beni yakamdan yakalayıp karanlık bir yerde diz üstü çöktürüp başımada silahı dayadı.

Başa Dön