• İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar |
241
|
|
|
|
2011 yılında kendinize bir iyilik yapın! Orhan Kemal’in, Sait Faik Abasıyanık’ın, Orhan Veli Kanık’ın veya başka birçok değerli yazarımızdan birinin kitabını alın ve okuyun. Ben kitap okuyamıyorum, sıkılıyorum |
|
242
|
|
|
|
Geçen hafta sonu( 20 Ekim 2007 Cumartesi) Trabzon’un tek beş yıldızlı oteli olan Zorlu Grand Hotel’de uydudan Türkiye’nin dört bir tarafına ve dünyaya yayın yapan Giresun merkezli Tempo Tv’nin canlı yayın konuğuydum. Trabzon’un başarılı programcılarından Gazeteci-Yazar Kenan Aydoğdu’nun hazırlayıp sunduğu Türkiye genelinde seyirci nezdinde ilk beşe girme başarısı gösteren “Ne Var Ne Yok?” adlı programın birbirinden seçkin tam 12 konuğu vardı. |
|
243
|
|
|
|
Ortalık büyük yazar kaynıyor,elini uzatsan büyük yazara çarpacak.
Bir medya kaptanı büyük dedi diye büyük yazar mı olunuveriyor birkaç günde,
|
|
244
|
|
|
|
Elbet ses veririz tekrar o meydanlar da /
Yüreğimizi koyarız yine tankların önüne…
|
|
245
|
|
|
|
Para kazanmak için milleti kandırmaya, bu kadar alçalmıya değer mi? Hırsızlık yapanın mesleği görünmeden göstermeden almak, çalmak.. Senin yaptığın ondan beter be... Birde utanmadan Allah'ı Dini kullanıyorsun... Hırsızlığında yüz karasısın...
|
|
246
|
|
|
|
Geçmişe göre daha başarılı olsak da, 2002 yılında ki dünya üçüncülüğümüz olsa da, yine o tarihlerde Galatasaray'ımızın UEFA Kupası Şampiyonluğunu yaşamış ve görmüş olsak da sonrasında ne Dünya Kupasına, ne de Avrupa Şampiyonasına katılmakta fazla da başarı sağladığımız söylenemez... |
|
247
|
|
|
|
Vuslatın anlamı cinsel birleşme olmuş.
Aşklara şeytan karışmış anlayacağınız…
|
|
248
|
|
|
|
Astım, alerjik astım, alerjik nefes darlığı, akciğer kanserini önleyici etkisi var. |
|
249
|
|
|
|
Denizdeydim ve boğuluyordum. Sahil insan doluydu; ama kimse yoktu. Kimse yoktu haykırışlarımı duyan. Kimse yoktu yardımıma koşan. Su yuttum ama beni en çok kimsesizlik boğdu. Beni en çok sesimi duyaramamak yordu. Kulaç dolusu sevgi beslerken herkese, kulaçlarımın bir yükselip bir alçalmasını gören yoktu. Deniz beni boğarken acıya, beni en çok insanlardan aldığım darbeler incitti. Bir havuç gibi rendelendim insanların bu darbeleriyle. İnceldim, kırpıldım. Kırıntılarım doldu denize. Ve ben bir havuç gibi çıktım su yüzüne. |
|
250
|
|
|
|
Yoruldum fişimi çekin artık. Öleceksem öleyim kalacaksam kalayım. Bu kadar budalanın, bencilin ve zorbanın var olduğu bir dünyada yaşamaktan zevk alamıyorum. Gardaş burası şunun yeri gardaş şuradan gak diyenlerin yaşadığı bir dünyada yaşamak istemiyorum artık. |
|
251
|
|
|
|
KKTC’de insana ve insan hayatına saygı vardır. Yaşam bir daha ele geçmez. Kıbrıs Türkü bunun bilincindedir. Hiç bir işinde sahteciliğe kaçmaz Kıbrıs Türkü. Özü gibi sözü de doğrudur. Kendisi gibi işi de doğrudur. |
|
252
|
|
253
|
|
|
|
Avrupa Birliği , maceramızın ne hikmetse bir de bakanı var ama, neye ve nereye baktığı belli değil. O nereye baktığı belli olmayan bakan da kızınca o biçim konuşur… Tarihe ‘ saman ithal eden adam , olarak geçen bir bakan daha var! Bu ülkenin kurbanlık sığır dışalımı yapması yetmedi, bu sığırlara bir de saman aldık dışarıdan! Peki bu bakan’ ın nereye baktığını bilen var mı? Nereye baktığını bilmesek de, bulunduğu ortamda hoşuna gitmeyen bir soru ile karşılaştığında, soruyu soran yurttaşa, “ Artislik yapma! ” dediğini biliriz… |
|
254
|
|
|
|
1960’lı yılların sonlarında, Alsancak’lı afacan telaş ile misafir odasına dalmış.
“Anne! 6. Filo geldi, bütün orospular Kordon’da sıraya dizildi !” diye bağırmış.
Annesinin kibar misafirleri, “orospu” sözünü |
|
255
|
|
|
|
Dışarı çıktım.Iraklı bir erkek çocuğu caddede paten kayıyordu ve az daha bana çarpacaktı.
Bir an hafızamı kaybettiğimi düşündüm. Burası benim ülkemiydi?
|
|
256
|
|
|
|
Sen artık, Ali, Ahmet, Mehmet, Erol, Hasan, Hüseyin değilsin!
Sen artık, “CAN” değilsin!
Sen artık, “KİŞİ” bile değilsin!
Sen artık, “TANE”sin, “RAKAM”sın oy verdiğin bakanının dilinde.
Daha önce de “TELEF OLDU” demişti bir başka bakanın senin ölümüne…
Ne acımasızdır, ne dikenlidir azgın, vahşi, sömürgen kapitilizmin dili bile…
Ölen TANE’sin SEN!
Ölmezsin, katledilmezsin, TELEF olursun sen!
Söylerim söylerim de dinlemezsin.
BANA YİNE AĞIT YAKMAK DÜŞER
|
|
257
|
|
|
|
Onu bugün televizyonda gördüm. Yerde yatıyordu... |
|
258
|
|
|
|
Birey, toplum, millet olarak yaşananları görüyor, hiçbir şey olmamış gibi sonucuna katlanıyoruz.
Devlete, bir kuruma kapılanmış kişilerin hakları korunduğu halde, emeklinin, düşük gelirli esnafın, kadrosuzların, işsizlerin hakları boşlukta içler acısı. Futbol taraftarları bile teröristlerin bir benzeri görüntüsünü vermiştir. Saygılarımla.
|
|
259
|
|
|
|
en büyük eksiğimiz kendimizce gideremeyeceğimiz bir şey ihtiyacımız var ama istediğimiz bir başkasında |
|
260
|
|
|
|
Karanlık bağrımda açan bir ışık
Işıktır aslında beni kendine çeken
|
|