###### Akıncılar denince aklınıza ne geliyor?Çocukluğumuzun kahramanları Rahmi Turan’ın yazdığı Abdullah Turhan’ın çizdiği Kara Murat,Ayhan Başoğlu’nun yazıp çizdiği Malkoçoğlu ve aynı adlarla Cüneyt Arkın’ın oynadığı filmler. Saydıklarımla birlikte benim aklıma gelenler ise M.Turhan Tan’ın yazdığı Akından Akına romanı-Roman Fatih Sultan Mehmet zamanında yaşayan Kara Murat adındaki akıncının maceraları anlatılır.
Bekir Büyük Arkın’ın Son Akın adındaki Romanı-Bu romanda da 1590 lı yıllarda yaşayan Kara Murat isimli bir akıncı romanın kahramanıdır.En son olarak ta A.Z. Kozanoğlu’nun Malkoçoğlu Romanı-Romanda Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaşamış Malkoçoğlu Kasım Bey’in maceraları anlatılır.Son Akın,Akından Akına romanlarını okumuş,uzun yıllar Kara Murat dergisini takip etmiş biri olarak dikkatimi çeken bazı konuları ve akıncılar hakkındaki bazı tespitlerimi yazmaya çalışacağım.Öncelikle şunu bilinmesinin gerekli olduğunu yazmalıyım ki;Ben akademisyen veya tarih eğitimi almış biri değilim.Sadece tarihe meraklı,amatör bir araştırmacı yazarım.Yazacaklarım sadece beni bağlar.O zaman Bismillah diyelim ve başlayalım.
Hamasi duygularımıza tavan yaptıran algılarımızda ki akıncı roman kahramanları-Kara Murat ve Malkoçoğlu- çok yakışıklı olup güzel kadınlara dayanamazlar.Tabiri caizse uçkurları pek sağlam değildir.Güzel kadınlarla yatmaktan çekinmezler.(Bu uçkur gevşekliği Büyükarkın’ın Kara Murat’ında ve Kozanoğlu’nun Malkoçoğlu’nda da geçerlidir.)Malkoçoğlu(BAŞOĞLU) babası Bali Bey’in emriyle bazen de kendi insiyatifiyle görev yapar.Ama Kara Murat(TURAN) tam anlamıyla başına buyruktur.Ben romanın her hangi bir yerinde her hangi bir uç beyine bağlılığına rastlamadım.
Akıncı romanlarında kültürel diyebileceğim bir şeyler yok.(Şurası bir gerçektir ki, akıncılar Rumeli’nin Müslümanlaşmasında çok büyük katkıları olmuş kişiler.Rumeli’nin her yerinde tekke ve zaviyeler kurmuş ve finansmanını sağlamışlar.(Akyazılı ve Bektaşi tekkeleri)
Yukarıda isimlerini yazdığım kitaplarda akıncıların yetişmeleriyle ilgili ayrıntı bulunmaz.Kara Murat (Büyükarkın)babasının akıncı olduğunu bilmeyen,annesiyle bir çiftlikte yanaşma olarak yaşayan bir gençtir.Çiftlikten kaçar ve hakkında hiçbir ### araştırma yapılmadan akıncı ocağına kabul edilir.)İkinci Kara Murat(M.Turhan Tan) ise abisi Kazıklı Voyvoda tarafından kızağa geçirilerek öldürülen birisidir.Kitapta yetişmesi hakkında ### ayrıntı bulunmaz.Okuması yazması yoktur.R.Turan’ın yazdığı Kara Murat ta küçük yaşta abisinin kazığa geçirilmesini izlemiştir.
Roman ve çizgi romanlar nihayetinde ticari ürünler olduğu için bir şey dememek lazım ama tarih algımızı bu tür kültürel eserlerin oluşturduğunu da unutmamak lazım.
Gerçekten böyle midir? Akıncılar uçkuru gevşek, maceraperest,bileği kuvvetli herkesin katılabildiği bir teşkilat mıdır?
Benim okuduklarım genel olarak böyle olmadıklarını söylüyor. Neden mi?
Osmanlı Devletinin Eyalet askerleri sınıfında sayılan Askeri Teşkilata verilen isimdir. Rumeli’deki fetihlerin neredeyse tamamında etkin olmuş askeri ve kültürel -zaman zaman da siyasi bir teşkilat olan Akıncı ocağının tarihi ve gelişimi tam olarak incelenememiştir.En önemli sebebi Orhan Gazi zamanında ilk geçişlerin başladığı 1350 li li yıllarda yazılı tarih
geleneğinin bulunmamasıdır.O tarihlerde yazılı tarih geleneği her ne kadar zayıf olsa da akıncılara ilgili kayıtların iki nüsha düzenlendiği,birinin sancakta diğerinin ise
Defterdarlık-1453’e kadar Edirne-ta muhafaza edildiği düşünülürse Osmanlı arşivlerinin önemi ortaya çıkacaktır.Tarihçi Yılmaz ÖZTUNA fethedilen şehirlere önce Defterdar’ın adamlarının girdiğini ve her şeyin kayıt altına alındığını yazmaktadır.Akıncılar hakkındaki bilgi eksikliğinin ikinci sebebi ise özellikle Bulgar İlimler Akademisinin elindeki
belgelerinin kullanıma açılmamasıdır.Tarih felsefelerini ”Osmanlıların kendilerini sömürdüğü” tezine göre geliştiren Balkanı Devletleri ellerindeki arşivleri
açmamaktadırlar.1930’luyıllarda para ile arşivlerin satıldığı bilinen bir gerçektir.Bu durumda pek çok evrakın orijinalinin bulunamaması gibi bir tehlike elbette ki vardır.1352-1595 ## tarihleri arasında yaklaşık 250-300 yıl boyunca bilfiil aktif,sonrasındaki 131 yıl (akıncı ocağı resmi olarak 1826 yılında kaldırılmıştır.)boyunca faaliyette bulunan Akıncılar devletin kayıtlı askeri değildirler ama Sancak Beyleri sultan Beratıyla görevlendirilir, bir kanunnameleri vardır.Ve Devlete verdikleri vergileri(Sancak Vergisi-Pençik Vergisi) vardır.Yani ## kayıt altındadırlar. Diğer sancaklarda olduğu gibi Akıncı sancaklarında da devleti temsil eden kadılar bulunur.
Mantık olarak düşünülürse Osmanlı devletinin ilk bey ve sultanlarının tamamı ve şehzadelerin büyük bölümü bir akıncı beyidirler.Yazının başında Askeri ve Kültürel bir teşkilat olduğunu belirttiğimiz Akıncılar Rumeli’nin İslamlaşmasına büyük katkıda bulunduğu gibi, Plevne,Silistre,Ihtıman,Tırnova,Niğbolu ve Üsküp gibi şehirleri imar ve ihya etmiştir.Akıncı Beyleri kurdukları vakıflarla Rumeli coğrafyasını (Bulgaristan-Yunanistan, Arnavutluk)mamur eylemişlerdir.Sultan Murad’-ı Hüdavendigar Rumeli Emir-ül Ümerası Gazi Evrenos Bey’e yazdığı mektupta vakıf işlerine önem vermesini ve gerekirse kendisinden altın istemesini yazmıştır.Bu mektup büyük ihtimalle diğer akıncı Uç Beyleri tarafından da elmir kabul edilmiş olmalıdır.
Üsküp sancak beyi Saruhanlı Paşa Yiğit Bey 1390 lı yıllarda fethettiği Üsküp şehrini 24 yıl içinde imar ederek bir islam beldesi haline getirmiştir.
Gazi Evrenos Bey Balkanların en büyük vakfınınkurucusudur. Kurduğu vakıf 1910 yılına kadar çalışmıştır. Sultan ve Vezir vakıflarından sonra en zengin vakıftır aynı zamanda.
Ihtıman Sancak Beyi Mihaloğlu Gazi Mahmud Bey aynı samanda Bulgaristan’ın en eski vakfının kurucusudur.
Mihaloğlu Gazi Ali Bey aynı zamanda Bulgaristan’ın en büyük vakfının kurucusudur.
Gümlüoğlu Paşa Yiğit Bey Eski Zağra’da Gazi Mihal Paşa Plevne ve Edirne’de sayısız hayrat yaptırmışlardı.
Ohri(Bugünkü Arnavutluk sınırları içinde) sancağına yerleşen fatih ailelerden Ohrizade ailesinin vakfiye belgesinin uzunluğu 6.43 metre ( yazı 3.47 metre) ve 30 santimetre genişliğindedir.