osman demircan

Türk Toplumu Daha Çok Beynini Değil; Kuyruk Sokumunu Kullanan Bir Toplumdur

İnsan aslında enerji topudur ve insan denen enerji topunun iki ana enerji merkezi vardır. Bunlardan birincisi; beyindir. Beyin bilgelimizin ve ruhsallığımızın gelişmesi ve anlayışlılığımızın artması için, sanatsal yaratıcılığımız ve kendimizi ifade etmemiz için, sevgi, şefkat, barış ve güçlü bir adalet anlayışı için enerji sağlar. Beynini kullanan bir toplumda

Hayatta Aslında Hiçbir Şey Yoktur

Canım sıkılıyor. yokluktan değil varlıktan... Her şey var; ama aslında hiçbir şey yok. Varlık alemi yok diyen dudaklara benziyor ve alay eder gibi gülmesi canımı sıkıyor. Ne vakit varlık aleminden bir şey istesem, her daim çölden bir damla su istenir mi diyor bana. Varlık alemi plastik meyvelerle dolu

Al Eline Silahı Değerli Ol

Al eline silahı değerli ol. Vur, kır, öldür değerli ol. Öyle değerli ol ki; milletvekili sana sarılsın. Geridekilerin anası ağlasın. Öyle yetenekli olmana gerek yok. Çoluk çocuğum okusun diye çırpınanlardan değil, akşam eve ne götüreceğim hesabı yapanlardan hiç değil hele hele kendinden olmayana kardeşçe ve dostça bir gülüşü

Sayın Başbakanım

Sayın başbakanım
Sizlerin yapacağı yanlışlar saf Müslümanların yani mütedeyyin insanların hanesine yazılacaktır. Dünün kaşarları türbanlı genç kızlarımıza öcü derken, yapacağınız yanlışlar bugünkü türbanlı genç kızlarımıza yeni yaftalar söylenmesine sebep olacaktır.

Jantlar Gibi Aksesuar Oldun

beni paralı olman değil; kapitalizme hizmetin yıktı. çünkü sen aptal kızlar gibi hep arabası olanların peşine takıldın. belki bunda bir sorun yoktur. fakat şunu bil ki sen hiçbir zaman insanlara bu arabayı nereden buldun diye sormadın. zira insanların zengin olması önemli değildir; önemli olan o zenginliği nasıl elde

Çüp Çüp Su İçtim

Kopya kağıtlarını yutan bir öğrenci gibiydim. Sana söylemek istediğim tüm kelimeleri, cümleleri içime attım. Davula döndüm de gümbür gümbür sana seni sevdiğimi söyleyemedim. Tüm utangaçlıklar bendeydi. Tüm kızlar ise yüzü kızarmayanların, utanmayanların sevgilisiydi. Ben tüm acılarımı içimde biriktirdim.

Ey Başka Milletin Çocukları!

ey başka milletin çocukları! beni bilek gücüyle yenebilirsiniz, zekanızla yenebilirsiniz, bilginizle yenebilirsiniz, mantığınızla yenebilirsiniz! ben bir türküm! beni asla kendi iradenizle yenemezsiniz. yenerseniz yenerseniz anca uşaklık ederek beni yenersiniz. çünkü ben bir türküm. uşaklıktan anlamam gücümü de asla başkalarından almam!

Çakıl Taşlarını Ben Hep Yıldız Sandım

yüreğim hakkını nasıl ödeyeceğim. seni hep kavanoza çevirdim. seni yalanlarla doldurdum. seni çok kırdım. ah yüreğim ah! seni hor kullandım. oysa senin masmavi gökyüzü kadar ferah ve geniş olmanı ne çok isterdim. ah yüreğim beni bağışla. başım eğik gezdiğim için, hep taşları gördüm ve onları sevdim. ah bu

Neden İnsanlar Bunca Aşk Yaşamalarına Rağmen Hala Sevmeyi Bilmiyorlar

Seni düşündükçe Çin kadar çoğalıyor ve çoklukla sefalet yaşıyorum. Senin coğrafyana sığıbilme adına tüm Çin'i seferber ediyorum da, sen kendini yakan aktivist bir Tibetli gibi karşıma çıkıyorsun. Ah sevgili bu dünyada hep sınır sorunları ya da akıllıların bıraktığı sorunları yaşıyoruz. Oysa ben seni deli gibi seviyorum anlamıyorsun.

Evlilik

Eş mi arıyorlar; yoksa eleman mı arıyorlar belli değil. Artık herkes çalışan, kadrolu, süreli maaşı olan birini arıyor. Kimse kimsenin, kişiliğiyle, ahlakıyla, nitelikleriyle ilgilenmiyor. Tilkinin üzümle ilgilenmesi gibi insanlar birbiriyle ilgileniyor. Tüm aşklar kurnazca. Tüm aşklar palavra.

Narsizmin de Böylesi

İstanbul'a gitmiyorum. Yerle bir olmasın, karizması sarsılmasın diye. Bir gittiğimde marmara depremi olmuştu. Şimdi gitsem ne olur Allah bilir. Oradakiler İstanbul'un karizmasıyla yetinsin. İstanbul benim gibi bir padişah daha görmesin.

Bize Poşetlenmiş Aşkları Karıştırıyoruz

Sevmiyoruz bağlanıyoruz. Yaşamıyoruz hayata asalak gibi yapışıyoruz. Gülmüyoruz; çünkü dudaklarımızdaki köpek salyalarıyla yaşıyoruz. Köpekler gibi yaşıyoruz bu yüzden ne ağlayabiliyoruz ne gülebiliyoruz insanca. Bir kemiğe insanlığımızı satıyoruz. Sokaklarda öpüşüyoruz ve sevişiyoruz. Şarkı söylerken it gibi uluyoruz. Hayatımızı çöpe çeviriyoruz, sonra bize poşetlenmiş aşkları karıştırıyoruz. Poşetler bile doluyken, bazı

Başa Dön