osman demircan

Yılbaşının Talihsiz Kuşu Güvercin

Bir güvercindim. Uçtum bulutlarla gökyüzüne. Sonra dolu dolu ağladım. Bir hapishanenin penceresine kondum. Göz göze geldim bir mahkumla. Bakışlarında sarmaşık gülller vardı. Duvarlara tırmanıp, sokağa taşmak isteyen bir hali vardı. Sustu, sazın sesiyle. Titreten tellerde, gözyaşları diken olmuştu. Dikenli tellerde şarkıları bile hapis kalmıştı. Yılların biriktirdiği acılar, yüreğini

Bir 58 K Cinneti

Saat on onbir suları. Evimdeyim. Eşim, açılan kapıdan sel sularının getirdiği bir yaprak gibi yanıma süzüldü. Kupkuru ve sopsoluktu. Şaşkınlıkla kendisine bakarken, gözlerimin içine bakarak babamın öldüğünü söyledi. Şaka sandım önce. Dudaklarımdan şaka bu diye hüzünlü bir ifade çıktı. Babamın hastalığını hatırlatınca, öldüğüne inandım. Üzerimdeki şoku atlatır atlatmaz,

Binlerce Çiçeğe Dönüşmek

Hayatta hep tek başına mücadele etmek zorunda olanlar vardır. Arabalar yanından geçerken dost yüzler hep dikiz aynalarından gülümser onlara. Kaldırımda karşılaştıkları, sadece bir kahve kokusudur o kadar. Derdini kimseye söyleyemezler. Yerlere düşseler bile, kendilerini kaldıracak kimseleri yoktur. Bir ağaçtırlar; ama dallarında hep yiyiciler vardır.

İki Buffalo Bir Aslan Yapmaz

İki buffalo bir aslan yapmaz. Bu yüzden eşitlik yoktur. Orantısız güç kimdeyse, en çok eşit olan odur. Sayıca fazlalık demokrasilerde işe yarayabilir; fakat otun bol olduğu bir yerde buffalo başbakan olsa bile, aslan payını yine sermaye sahipleri yer. Yıllardır tonlarca fıntığı satarak uçak tekerleği alan bu ülke, maalesef

Haykır Beni

Önce sessizce yüreğine al beni. Bir duygu yap beni. Bir imge olayım ardından düşüncelerinde, şiir diye yaz beni. Notalarla süsle beni ey yar. Al eline kemanı çal beni. Hangi şarkıysam gecelerinde, dudaklarından o tatla haykır beni. Kelimelerinin içinde kalayım ey yar.

Sürahi ile Bardak Gibiydik

Sürahi ile bardak gibiydik. Çift kaşarlı dost gibiydik, deniz kenarındaki bir masada. Bir örtüydün sen, ben ise üzerindeki çiçeklerdim. Sen yeşil bir gözdün, ben içindeki bir ışık... Sen gözdün mavi ya da siyah... Ben göz kapaklarında kirpiktim. Sen saçtın, ben rüzgar... Sen neşeydin, ben gülüş... Sen bahardın, ben

Kendime Özerk Bir Cumhuriyet İstiyorum

Ben de eşle dostla yaşayabileceğim özerk bir cumhuriyet istiyorum. Özerk cumhuriyetim için on araba, bir saray, elli köşk, bol para, bir ordu, bol polis, istediğim dilde tabelalar olsun. Ya benim Kürt'ten ne eksiğim var. Hadi iş başına! Acele edin, yoğun bir insanım. Fazla bekleyemem. Tam şuraya tükürüyorum. Tükürüğüm

Aydınlık9

Yer, İstanbul'un Üsküdar ilçesi... Suç oranı yok denecek kadar az olan Çamlıca Mahallesi yaz ayının o kavurucu sıcağında polise yapılan bir ihbarla sarsıldı. Fatih Sitesi içinde bulunan bir binanın birinci katında kalan Erhan'dan haber alamayan Umay, Erhan'ın başına bir şey gelmiş olabileceği korkusuyla durumu polise bildirdi. Olay yerine

Sen Benim En Büyük Hatamsın

Bazen en zor soruları çözersin de, en basit soruda hata yaparsın. İşte o hata hayatta yaptığın en büyük yanlışlık olur. Sen benim en büyük hatamsın, tıpkı en basit sorularda yaptığım gibi.

Ey Çocuk

Oyuncak bebeği kanlı olan çocuğun, masallarındaki kurtlar insanlardır artık. Bir acının sesidir kulaklarda. Feryarlar ve figanlar küçük gözlerden boşalan iri gözyaşlarıdır. Duvarlara vursa sesin ey çocuk, sıvaları dökülür. Niçin işitmez feryadını insanlar ey çocuk, bir oyun bozandır hayat diye mi? Ey çocuk, kaç kez döverse dövsün kıyılarını dalgalar,

Üşüyüşümsün, Yalnızlığımda

Sana gözüm gibi bakarken, şimdi gözyaşlarımla düşüp, yürek mazgallarına akan bir ıslak ayrılık şarkısısın. Islak ve nemlisin, yalnızlığımın yollarında. Üzerime yapışan sisli bir havasın. Tüm boşluklarımı doldururken bir zamanlar; şimdi kollarımın boşluğunda, esen sert bir rüzgarsın. Üşüyüşümsün, yalnızlığımda. Terk edişin, bana gölgede soğukluğunu bırakırken, bakışlarımın donduğu yerdesin. Nabzımın

Bazen İki İnsan Aptallıklarını Tartışırlar

Bazen iki insan aptallıklarını tartışırlar. Tartışmayı kazanan ise daha çok aptal olduğunu ispatlar böylece. Türkiye'de tartışmaların geneli böyledir işte. Türkiye'de hep iki taraf vardır. Sağcı ile solcu gibi... Leyla ile Mecnun aşkında olduğu gibidir aslında iki taraftaki ilişki. Ya bir taraf Mecnun'dur, gözleri başka bir şey görmeyen ya

Hayat, Gereksiz İlişkiler Yumağıdır

Hayat sevmediklerimizi karşımıza çıkarır hep, ne zaman ki sevdiğimiz birine rastlarız o zaman da iş işten geçmiş olur. Bir insanın sevmediği insanlar arasında yaşaması tam bir işkencedir. Bu işkence sevilen bir insanla karşılaşıldığında son bulur; ama sonradan gelen mutluluk da mutluluk olmaz. Böyle bir yaşantı, insanın yüreğine çakılan

Gecelerimde Bir Mum Işığı Kadarsın

Bir dağın uçurumunun ucuna dökülen bir damlasın. Düşsen dağ hiçbir şey kaybetmeyecek. Yerinde kalsan kuruyup kaybolacaksın. Bir hiçsin güzellik dolu kabalığın içinde. Bir katedraldeki en ve boysun; düzlem ve yüzeysin. Sınırlısın ve pek tabi ki üçüncü boyutsun. Derinliksin yani. Oysa bir katedralin sınırları olmamalı. Sonsuzluğu aradığın yer üç

Yumurta

Birçok kimseyi veya nesneyi içine alan, birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan: “Kolektif bir görüş rahatlığı insanı düşündürmekten kurtarır.” -A. H. Çelebi. Kolektif "ortak olan" demektir. Yumurta atan öğrencilerin pankartında ' kollektif ' yazıyordu; ' kolektif yazılması gerekirken. Üstelik bu kelime ithaldir ve eylem de

Seni Sevmek Yanarak Ölmeye Benzer

Bir göl ki sularına vurur söğüt dalları. Dalga dalga yayılır serin suları. Bir rüzgar ki saçlarına değmeden gider. Çimenler bu manzara karşısında boynunu eğer. Çünkü saçların çiy düşmüş çimenlere benzer. Tıpkı saçlarına tutamamamın verdiği hüzünle, bükerim ben de boynumu. Yoksul bir çocuğun, eşofmansız haliyle, arkadaşlarının top oynayışını izlemesine

Başa Dön