 • İzEdebiyat > Deneme > Estetik |
1
|
|
|
|
Siz siz olun aşkta asla üçüncü kişi olmayın! Yoksa çok acı çekersiniz çok...ERDEN ERKİN...
|
|
2
|
|
|
|
Seni anmak, seninle yanmak, birgün döneceğini sanmak değişmez kaderim oldu. Sen benim çok özelim, çok güzelim, güç aldığım gizli elim, vazgeçilmezim, unutulmazımsın!
ERDEN ERKİN |
|
3
|
|
4
|
|
|
|
Yeni başlangıçlar yapmak gerek cancağızım, her söze inanmamak her göze bakmamak gerek. Her insanı tanımamak, her heyecana açık olmamak gerek. |
|
5
|
|
|
|
Türkiye' de Cumhuriyet' le birlikte oluşturulması düşünülen "Millî Musıkî" ye altlık sağlamak için, Anadolu genelinde bir çalışma başlatılır. Önce Bela Bartok' un öncülüğünde yapılan çalışmalar, daha sonraları büyük ölçüde Muzaffer Sarısözen' in koordinasyonunda sürdürülür.Bu yazıda, derleme çalışmalarının kronolojik seyrini anlatmaya çalıştım. |
|
6
|
|
|
|
. Ezan vakti fısıldamışlar ismini, yıllar sonra seni bulacağım ve aşık olacağım bilinerek kendi ismimi es geçmişler bilirim. Hayatta en çok senin ismini severim, ağzıma alırken ismini üç kez bismillah çekerim. Bilirim en güzel ibadet isminle başlar dinimizde, isminle secde edilir, en büyük sevap isminin söylenmesidir gün be gün kulağıma. |
|
7
|
|
|
|
Bülbül olmayı seçtiysen bir ömür yanacaksın
Gül olmayı seçtiysen bir ömür solacaksın..
|
|
8
|
|
|
|
Müzikte önemli bir husus olan prozodinin Türk Musıkisindeki uygulanışı üzerine bir deneme |
|
9
|
|
|
|
Eflatun Cem Güney "Türkülerimiz süt be süt şiirdir" der. Başka söze ne gerek? |
|
10
|
|
|
|
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’ nca düzenlenen “ ‘ Osmanlı Musikisi ’ Tarihini Yazmak “ ana başlıklı Sempozyum hakkında düşüncelerim... |
|
11
|
|
|
|
Felsefe ve şiir ilişkisi üzerine bir yazı. |
|
12
|
|
|
|
Şimdi resimlere baktığımda ‘’Ne kadar güzelmişim’’ dediğim yaşlarda, kendimi hiç beğenmezdim. Her sabah kalktığımda kıvrılan bir lüle saçımı kese kese sonunda yoluk tavuklara benzemek bile uslandırmamıştı beni. Çirkindim, şişmandım |
|
13
|
|
|
|
holowitz! zaman peşimizi bırakmayacak, sen her ne kadar dirensen de kaybolucaksın, tutanamayacaksın. Kaderimiz bu, inkar edemezsin. O zamana kadar biraz dans edebilirsin. |
|
14
|
|
|
|
Bugün senden sabahın ilk ışıklarında gözlerini açmanı isteyeceğim. Eğer uyanmakla ilgili problemin varsa alarmını kur lütfen. Anlaman için gerekli. Sabahin erken saatlerinde gozlerini ac ve uyan. Kus seslerini duyacaksın onlar her daim şaşmaz erkencilerdir. Guzel gozlerini kapat ve dinle 5 dakikani ver, yalniz olmalisin. Acele icinde olmamalisin. Birseylere yetismeye calisiyor olmayasin. |
|
15
|
|
|
|
“Şakayık” kelimesi, -nedense- benden çok değişik çağrışımlar yaptırıyor.
Şakayık denilince sizden nasıl bir çağrışım yapıyor?.
İri çiçekleri güle çok benzeyen ve gül gibi kokan bir süs bitkisi mi, bu güzel çiçeğe yakışmayan Nişantaşı sokağı mı, uzun borulara benzeyen kolları ile medusa'yı andıran bir görünüme sahip bir çeşit deniz bitkisini mi, en görkemli çiçeklerden birisi mi,
Yoksa"şakaaaaaaaaaaaaaaayyyyyyyyyyyyyık" deyişi ile sinirleri altüst eden Muazzez Abacı’nın şarkısını mı... |
|
16
|
|
|
|
Bir muştuyu, hüznü, yalnızlığı, aşkı, adaleti daha sayamayacağım bir çok duyguyu kelimelere zerk ederek; insanların hayal dünyalarında sonsuz bir mücerrete dönüşen sanattır şiir.
Konuştuğumuz andan itibaren sözcüklerde ki ritimlerle şaha kalkan ifadelerin mimlenmiş halidir şair. Konuşmaktan kasıt ise duyguların tezahüründen ibarettir.
|
|
17
|
|
|
|
Yaşadığımız şu günlerde, ihtilaflı alanların genişlemesi, genişleyerek en dar yerlere bile girmesi, örnek olarak, beğenmediği yemeği yapan aşçıyı, bıçaklamaya varacak kadar olayı kişiselleştiren insanların varlığı, cehaletin ve anlamsızlığın doruk noktasıdır. Ben, bu adam için sanat yapmıyorum diyebilir mi? bir sanatçı bilemiyorum.. |
|
18
|
|
|
|
Yaşamak,..
sana göz bebekleriyle gülen bir çocuğun bakışlarında,..
ellerinden tutan bir babanın sıcak avuçlarında,..
yüzüne gülümseyen ananın taze ve körpe umutlarında,..
üzerinde gezdiğin toprağın kutsal kokusunda,..
arkadaş ve dostlarının riyasız sevinçlerinde,..
rengini ve desenini “İlahi Nur”dan alan bir çiçeğin kokusunda,..
meftun olduğu gözlere baktığında iffetle çarpan bir yürekte,
Nakış nakış işlemektir duyguları..
“Ben” değil “Biz”in,..
“Söz” değil “Hal”in,..
“Zahir” değil “Batın”ın,..
“Dil” değil “Yürek”in
Sahne almasıdır..
|
|
19
|
|
20
|
|
|
|
diyar-ı mevlana, kendine dönüş, ney, hat ve bir insan...
(özünde bir öykü, ama estetiği öne çıkarmaya çalışan bir yazı olduğu için deneme kategorisinde...) |
|