İtaat mi, İsyan mı?
Evrendeki canlı- cansız herşey ve Katındaki varlıklar Rabbimiz’e teslim olup secde ederken, herşey emrine verilmiş olan insan Allah’a itaatte ve teslim olmakta direnmektedir.
"Gelecek, önizlemesi yapılmamış bir film gibidir. Umarım fragmanı daha iyi olur." - Woody Allen (kurgusal alıntı)"
"Gelecek, önizlemesi yapılmamış bir film gibidir. Umarım fragmanı daha iyi olur." - Woody Allen (kurgusal alıntı)"
Evrendeki canlı- cansız herşey ve Katındaki varlıklar Rabbimiz’e teslim olup secde ederken, herşey emrine verilmiş olan insan Allah’a itaatte ve teslim olmakta direnmektedir.
Heyecanların, sevgi ve bağlılıkların doruk noktasına ulaştığı zaman dilimleridir bayramlar… Bu günlerde ruhlar Hakk’a yakınlaşmakla ve zikirle kendilerini tazeler; adeta küllerinden yeniden doğarlar. İnşirah neşesi çepeçevre kuşatır yürekleri. İçimizde batan güneşler tekrar doğar battığı noktadan… İman rüzgârı yeniden eser, doldurur içimizdeki pörsümüş yelkenleri… Vicdanlar merhamete uyanır derin uykularından.
Bir saat sonra kalbimizin mühürleneceği söylense, panik halinde dua ederiz. O halde Allah’ın sonsuz merhametiyle yaptığı hatırlatmalardan, çevremizdeki inanan insanların uyarılarından ders çıkarmamız gerektiğini gözardı etmeyelim.
Zaman yine bir nehir misali aktı ve ramazan ayı kapımıza dayandı. Çoğu kişinin dilinde ‘ne de çabuk geçti günler’ yakınması var. Haksız da değiller; zira günler çok hızlı bir tempoda mukadder sona akıyor. Bizlere düşen yakınma değil, yaşadığımız günlerin içini doldurmaktır. Zaten elden gelen de budur. Hiçbirimiz günlerin
Şeytanın fısıldadıklarının kendi düşünceleri olduğunu zanneden bu kişiler, aldıkları emirleri hiç düşünmeden uygularlar. Ve bir süre sonra, artık şeytanla aynı dili konuşur hale gelir, onun telkinlerine dahi ihtiyaç duymadan sistemine hizmet ederler.
Dinden ve Kuran ayetinden uzak bir anlayış bu kadar mı kindar bir kaleme dönüşür. İnsan düşmanlığını bu kadar insafsızca ve saptırıcı hale dönüştürülmemelidir. İslam’ın kadına getirdiği haklar, batının kadının şeytan ya da hayvan olarak nitelediği dönemlerde kadının kurtuluşunu simgelemektedir.
Çekinme
Kur’an-‘da Allah’ın sözüdür bu
“Cihat” de, “Kıyam” de, “mücahit” de
“Tağutların hükümranlığı sürmez, sürsede bize rahat yok” de…
Dilin dönmez olur hadi söyle…
Kitâbı Sünneti, İcmâı kaldırıp attık;
Havâssı maskara yaptık, avâmı aldattık.
Yıkıp Şerîati, bambaşka bir binâ kurduk;
Nebîye atf ile binlerce herze uydurduk!
O hâli buldu ki cüret: Yecûzu fit-tergîb
İzedebiyat’ta yazıları yayımlanan bir yazarımız, son yazısında namaz ibadeti, İslam dini ve mezhepler tarihi hakkında bazı temelsiz iddialarda bulunmuştu. Yazarımızın, İslami kavramlar üzerine tek taraflı ön-yargılamalarda bulunduğunu düşünmekteyiz.
...(nereden anam, babam oluyorlarsa yani(!)..)renginin güzelliği, onlardan türeyen iyi insanları ve mutluluğu; dikenleri, kötü insanları ve acıları simgeliyordu düşüncemde.
Bayramın olmazsa olmazları arasında yer alan bayram şekerini de borca alarak durumu idare etmeye çalıştım.
“Borç almak” da tarihe karışıyor yavaş yavaş.
Borç vermenin sadaka olduğunu bile bile borç verme ve alma kültürümüzü de kaybediyoruz.
Geriye kaldı kredi kartlarla alış-veriş…
Buzulları eritip, özümüzde yatan cevherleri ortaya çıkarmasını dileme gafletinde bulunamayacağım çünkü cevherimiz bozulmaya yüz tutmuş bile…
Siz yine fazla şekeri yemeyin
Bir yazarımız, ince bir espri yapmış geçenlerde. Aslında espri değil, başlı başına bir komedi senaryosu yazmış gibi görünüyor.
Allah pek çok ayetinde Kuran'ın kolaylaştırıldığını, anlaşılır olduğunu ve her örneği barındıran noksansız bir Kitap olduğunu bildirir. Ancak bir kısım insan "Tamam Kuran noksansızdır ama şu şu Kuran'da yazmaz, onları nebinin sözlerinden öğreniriz" der. Bu samimiyetsiz yaklaşımı çürütmek için ilgili ayetleri ekleyip, sonra sorularımı sırasıyla soracağım.
Sana rağbet ettim, Sana yöneldim Allah'ım. aciz kulun yine kapında, ne olur onu kapıda bırakma...
Bir kişiye veya topluma bir konuda bilgi vermek istediğinizde, o toplumun veya kişinin dili ile mi bilgi verirsiniz, yoksa hiç anlamadığı bir dilde mi anlatırsınız? Elbette makul ve mantıklı olan, mesaj vermek istediğiniz toplumun veya kişinin dilini kullanmaktır.
Mahir Ünsal Eriş