Yeni Yıla Girerken
Zaman su gibi akıp geçerken yepyeni bir yıla merhaba demek üzereyiz. Herkesin yeni yıl dilekleri genelde aynıdır.. Sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yıl...
"Herkesin kendi hikayesini yazdığı bir dünyada, benimkini okuyan tek kişi ben miyim?" – Franz Kafka"
"Herkesin kendi hikayesini yazdığı bir dünyada, benimkini okuyan tek kişi ben miyim?" – Franz Kafka"
Zaman su gibi akıp geçerken yepyeni bir yıla merhaba demek üzereyiz. Herkesin yeni yıl dilekleri genelde aynıdır.. Sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yıl...
Bununla beraber İslami kesimin demokrasi idealini ne kadar içselleştirdiği ya da böyle bir kaygusunun olup olmadığı da tartışmaya açıktır. Çoğulcu bir demokratik yapının koşullarının gerektirdiği adımların atılması yolunda ayak sürüyen siyasal hareketlerden birisi de İslamcılıktır. Seçimlerle oluşan siyasal yapıyı çoğunluğun azınlığa tahakkümü biçiminde algılayan ve asgari ortak paydada
Toplumun bazı kesimlerinde hakim olan din anlayışı, Kuran’a uygun olmayan bilgilerden ve tamamen batıl inançlardan oluşmaktadır.
İlahi kitaplarda Allah’ın insanlara ısrarla beyan ettiği en önemli iki unsurdan biri; barışçıl bir hayat yaşamak, diğeri ise olabildiğince iyi davranışlar sergilemektir. Zira insanın çevresindeki her şeye ve herkese iyi davranması onun kesinlikle en asli görevlerinden biridir.
Allah'ın varlığına inanan bir insanın ilk yapması gereken, Yaratıcısı'nın emir ve yasaklarını öğrenmektir. Allah'ın razı olacağı ahlakı, davranışları, yaşam biçimini, emir ve yasaklarını öğrenebileceği en önemli kaynak ise Kuran’ı Kerim’dir.
Dinin Açtığı Yaraları,
(Hastayı Daha da Kötüleştirmemek Adına)
Dini Görünen Ancak İlmi Merhemlerle
Tedavi Etmeye Çalışırken,
Sunulan Yeni Merhemin Yanlış Yorumlanıp
Allah’ın en belirgin ve en nadide sıfatlarından biri olan Er-Rab isminin kelime manası; terbiye eden, törpüleyen, sivrilikleri kazıyan ya da göstererek ve yaşatarak öğreten gibi anlamlara gelmektedir.
Yâhu, bu sineğe bak. Gayet küçücük zarif elleriyle kanatlarını, gözlerini siler süpürür. Her işini görür.
Allah insanı, erkek ve kadın diye nitelendirilen iki farklı cinsten yaratmıştır. Bu kural hayvanlar ve bitkiler için de geçerlidir. Neslin üreyip devam edebilmesi için Allah, böyle bir uygulama var etmiştir ki, hepimizin bildiği şekliyle erkek ve kadının sperm birleşiminden, neslin türeyişi sağlanmıştır. Bu sistem sadece Allah’ın kudretinin gereğidir.
Ben sustum ama O hep dinledi .Zaten batımdakileri ancak O dinleyebilirdi ...
Ben sustum bu sefer ayetler konuştu :
Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir.
Efendimiz (sav) birgün mekke'ye doğru yürüyerek yaklaşmakta olduğu bir esnada bir kadının saçını başını yolarak ağladığını gördü ve kadına yaklaşarak halini ve hatrını sordu.
Aşk sana onun yüzündeki bir kırışıklıktan bütün halini ortaya koymalı.Gözleri semaya baktığında
ne düşündüğünü buldurtmalı.Aşk seni gece-gündüz Rabbe yalvartmalı.
Eğer gerçek aşkın bu aşk olduğunu düşünüyorsan...
Evet, belki de bütün bu okuduklarınızdan sonra yazdıklarımı cahilce diye nitelendirebilirsiniz. Peki, hiç düşündünüz mü? Cahilliğe yeni bir tanım getiren bilgece bir düşünün ürünü olabilir mi?
Reji̇m Ve Toplum Ne Olusa Olsun İnsanlarin Temel İnanç Taşi Olan Di̇nleri̇ Hayatlarinin Bi̇r Parçasidir Ayirmaza Ve Koparamazsin O Yüzden Ancak O Tplumun Bi̇reysel Haklarina Reji̇mi̇n Ve Devleti̇n Devami İçi̇nn Çok Di̇kkat Etmeli̇ Ve İncecei̇k Çi̇zgi̇yi̇ Aşmamlisin:)
İnsanları insan olmanın da ötesinde daha bir anlamlı kılan en yüce değer sevgidir.
Hz. Davud (as) ve döneminin anlaşılması için şu ön bilgiler vazgeçilmez bir zorunluluktur. İnsanlığın en eski Ön Asya uygarlıklarından olan; Mezopotamya, Mısır, Yunan ve Anadoluda yaşayan toplulukları ve kurdukları krallıkları inceleyen İlkçağ tarihinin (MÖ. 11. ve 9. yy. arasının) iyi bilinmesiyle birlikte, o dönemin siyasi ve ekonomik yapısının
Güneşin yakın dostudur Bilal... Taşın da öyle, tuzun da öyle, devenin de.. Ne kadar taş ezdiyse bedenini, o kadar sevdi taşı Bilal... Tuz deve derisine bulanıp, ne kadar kavurduysa tenini, o kadar çekti Bilal...
Güneşin yakın dostudur o...
Çölün kırmızısıdır Sümeyye
Mızrakların
duanın metafizik yansımasının fizik alemde işaretleri ve biz...
İrade ve kader kavramlarını derinlemesine ele alan bu metin, insanın özgür iradesi ile ilahi kader arasındaki ilişkiyi sorguluyor. Levh-i Mahfuz'da yazılı olan kaderin mutlaklığı karşısında insanın seçme özgürlüğünün bulunmadığını ispatlayarak, varoluşsal bir dini bakış sunuyor.