Kenan Evren'in Burnu...
Meydanlar dolup taşıyor, çılgınca alkışlıyorlardı. Hangi vatandaşa mikrofon uzatılsa; ülkeye huzur geldiğini söylüyor, 12 Eylüle ve darbecilere övgüler düzüyordu.
"Tanrı'nın varlığını sorgulayanlara bakıyorum da, herhalde benim kadar çok kitap okumamışlar." - Umberto Eco"
"Tanrı'nın varlığını sorgulayanlara bakıyorum da, herhalde benim kadar çok kitap okumamışlar." - Umberto Eco"
Meydanlar dolup taşıyor, çılgınca alkışlıyorlardı. Hangi vatandaşa mikrofon uzatılsa; ülkeye huzur geldiğini söylüyor, 12 Eylüle ve darbecilere övgüler düzüyordu.
Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerde yaşanan gerilim, İsrail’in Gazze saldırılarının hemen ardından başlamış ve Erdoğan’ın Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e “ Siz adam öldürmeyi çok iyi bilirsiniz.” Sözleriyle iyice tırmanmıştı. Asker sivil ayrımı yapmadan karşısına çıkan her hedefi vuran İsrail kuvvetlerinin bu gözü dönmüşlüğünden duyulan gayet haklı ve insani
“Karanlıkta dile getirmekten çekindiğiniz hakikat, bir gün Aydınlıkta işitilecek ve Gizli mekânlarda öğrendiğiniz bir inancı bir gün Çatılardan haykıracaksınız ve İnsanlar buna inanacak”
Bir çoğumuzun fazlasıyla sıradan bulduğu için belki de en son karşılaşmayı isteyeceği tiplerden biridir Recep İvedik. Öyle ya, olanca iticiliği ile günün yorgun koşuşturmaları arasında hiç işiniz gücünüz yokmuşçasına, birden bire karşınızda beliren ve nasıl bir tepki alacağınızı öncesinde asla kestiremediğiniz böylesi bir adamın varlığına katlanmak zorunda kalmanız,
İ. Özel..
Şimdiye dek.
Hangi Müslüman Alim ve Aydınlarını..
Düşünür ve Bilgelerini..
Edib ve Şairlerini..
Mayısın ilk günlerinde yaşanan acı ve vahşet dolu bir olay üzerine düşüncelerimi ve tavsiyelerimi yansıtan bir yazı...
Birilerinin her kötü durumda sığındığı, pişkin pişkin nasip veya takdiri ilâhi demesinden söz edeyim. Yapılan bir hatayı, işlenen bir suçu birilerinin Yüce Rabbimin üstüne yıkma gayreti, insanı çileden çıkartıyor. Sen eşeğini sağlam kazığa bağlamazsan, eşeğin kaybolur . Bunun; takdiri ilâhiyle, nasiple ilgisi yok.
Ne yazık ki bize hep hayıflanmalar, üzüntü, keder denk geldi.
Hayatımın olmayan geri dönüşümüne baktığımda başarısızlıklarım yok, şükür, kendimi başarılı görüyorum; içinden geldiğim tüm olumsuz koşullara rağmen dişimle, tırnağımla aşmaya çalıştım sarp yokuşları. Düşe kalka geldim, gelebildiğim yere…
Ülkemizde yaşanan ve bulunan bir sorun ve o sorunu düzeltmek üzerine yazılmış bir yazı...
Ülkemiz kendi kabuğunu kırmada ne yazık ki, Doğu Avrupa ülkeleri kadar başarılı olamadı. Sürekli devekuşu gibi kafamızı kuma sokup, “EN BÜYÜK TÜRKİYE!” sloganlarıyla yıllarca kendimizi avuttuk durduk. Dışarda ne olup bittiğini, hakkımızda ne tür planlar kotarıldığını, bunlara karşı ne tür önlemler alınması gerektiğini bir türlü göremedik ya da
Geride bırakılan son yüzyılın siyasal tarihinin özetini, solun üstlendiği rolde arayanlar zaman tüneline daha girmemiş olsa da, Sol Paradigmanın çöküşü bize geçmişin ayak izlerine basmamamızı daha öğrenmediğimiz halde öğütledi.
Geçen hafta sonu( 20 Ekim 2007 Cumartesi) Trabzon’un tek beş yıldızlı oteli olan Zorlu Grand Hotel’de uydudan Türkiye’nin dört bir tarafına ve dünyaya yayın yapan Giresun merkezli Tempo Tv’nin canlı yayın konuğuydum. Trabzon’un başarılı programcılarından Gazeteci-Yazar Kenan Aydoğdu’nun hazırlayıp sunduğu Türkiye genelinde seyirci nezdinde ilk beşe girme başarısı