"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Eleştiri

yazı resim

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Büyük kentin kıyı mahallerinden olan Ebedi Müebbet mahallesinin üç kadını vardı. Habibi Külahşör ün eşi Fırtıklı Fikriye, İstinat İstifade nin eşi Nurbade ve Müşkülat Acıçekirdek in eşi Döndü Bu kadınlar ın onbeş onaltı yaşlarına gelip de bakliyat depolarında ve meyve bahçelerinde çalışmak veya çocuk bakımı, ev temizliği gibi

Çizik Çizik Yürekler

İskender PALA, orduda pek çok ismi övgüyle ve saygıyla hatırlarken, pek çok ismi de haksız, adaletsiz ve önyargılı oluşlarıyla hatırlar. Üst rütbeli isimlerden kendisine destek veren, yardım eden, yanında olanlara haksızlık etmek istemez. Bu süreçte yazmaya, araştırmaya, eserler vermeye devam eder. Teğmenlikten Binbaşılığa kadar devam eden süreç onu

Uyarısız Şiddet

Yüzlerce kez para çekmek için girip çıktığımız ATMlerde neler yaşanabileceğini kimse düşünmemiştir büyük olasılıkla. Alırız ve gideriz. Kamera kayıt yapar, yoldan gelip geçenler olur tek tük, belki de geceleri birçoğumuz ıssız yerlerdeki bu makinelerden para çekip işlem yapmaya çekindiğimiz vakitler de olmuştur. Bir kapıdan dışarı çıkarız, aklımızda bir

Nezihe Ecevit ve İzedebiyat...

Olabildiğince edebi, olabildiğince eşit, olabildiğince özgür olan bu site yine de bu ülkede, bu şartlarda, bu okumamışlıkta olabilirliklerin en olabiliri... Sanıyorum Türkiye'de tek ve tüm olanaksızlıklara rağmen hayatına devam ediyor... Başka bir sitede yazdığım bir eleştiri yazısı sansüre uğradı, yayınlanmadı ama bu sitede asla böyle bir şey olmadı....

Dinemaskop

İnsan ne kadar çok şey bilirse bilsin, bilgi karışıklığı yanlış kararlar alıp, tabiri caizse, pot kırmasına neden olabiliyor.
Birkaç şeyden bahsetmek istiyorum; biri taharet, biri namaz, biri adalet, biri vicdan, biri itibar, biri de israf. Bu kavramlardan kısa kısa söz edip, günümüz toplum ve yönetimiyle karşılaştırılmasını

Marul, Yumurta ve Ampul

Küresel egemenlerin koruyucu kanatları altında olanların halk, öğrenciler, emekçiler ve aydınlarca protesto edilmesi, eleştirilmesi demokrasilerde olağandır, doğaldır. Türlü sınırsız olanakları, yazılı ve görsel araçları kullanarak küresel çevrelerin çıkarları doğrultusunda, her gün, her ortamda, her istediklerini yazan ve söyleyenlerin, özellikle akademik çevrelerde, üniversitelerde, konferanslarda konuşmalarının üniversite gençliği ve aydınlarca

Edebiyat

Yazarlar kendi özel kamuoylarını yaşatmakta başarılı olabilirler, gerçekte Coleridge-nin belirttiği gibi her yeni yazar kendi hoşuna gidecek zevki yaratmak zorundadır.Yazar, sadece toplumun etkisinde kalmaz o da toplumu etkiler.Sanat, hayatı sadece yansıtmaz ona şekil de verir.İnsanlar kendi hayatlarını roman kahramanlarının hayatlarına benzetmek ister.

"Orduzu Gecesi"

Mademki; Orduzu demek Malatya demektir.
Mademki; Malatya’da her şeyin ilki (kayısıyı kükürtleyen islimler bile) Orduz’da başlarmış…
Orduzu Çarşıbaşı’ndaki tarihi çınar; Battalgazi’nin bastonu, öyle mi?
Sizin söylediğiniz bu cümlenin aynısını, gelecek kuşaklara aktarsam, tarih adına iyilik mi yapmış oluyorum?
Çiğköfte yerine,

Başa Dön