Öğretmen Öğretir Direnişi de
Bu gün 24 Kasım öğretmenler günü. Öğretmenler meydanlarda biber gazı yutup, polis copu yiyerek, zıvanadan çıkmış bir düzene karşı direniyor.
"Yazmak, aslında var olmayan bir kahraman için bir 'Merhaba' demektir." - Vladimir Nabokov"
"Yazmak, aslında var olmayan bir kahraman için bir 'Merhaba' demektir." - Vladimir Nabokov"
Bu gün 24 Kasım öğretmenler günü. Öğretmenler meydanlarda biber gazı yutup, polis copu yiyerek, zıvanadan çıkmış bir düzene karşı direniyor.
Burası Türkiye,burada her şey olur,diyelim mi?
Demeyelim,Burası Türkiye,burada böyle şeyler olmaz diyeceğimiz günler
çok uzak değildir umarım.
Bu bir komplo olduğunu düşünüyor ve Türk insanının en güvendiği ve sevgi ile bağrına bastığı BİR ASKERİMİZ VAR, BAŞKA GÜVENECEK DAL MI KALDI? sözlerimizi hala söylemekteyiz.
Çünkü güveniyoruz.
Kendimi, demokrasiyi çok seven, seçim dönemlerini bayram kabul eden bir insan olarak tarif edebilirim. Ancak ülkemiz ve özellikle ilimizdeki siyasetin yapmacık, halkı küçümseyen, enayi yerine koyan, halka gerçek manada seçme hakkı tanımayan yapısından da son derece rahatsızım.
Herşeye para gözüyle bakmayalım, tarihi değerlerimize sahip çıkalım ve onları küçümsemeyelim. Bunun yaşamsal önemi vardır.
Bir kırılma mı yaşıyoruz?
Nerde hatalıyız? Nasıl düzeltebiliriz?
Bu haber,bana bunları düşündürdü.
Hissettiklerimin ifadesi içinse inanın kelimeler kifayetsiz kalacak.
12 Eylül faşizmi, askeri vesayet rejiminin sadece bir sonucuydu ve biz, bunu görmezden gelemeyiz. Onun için, bu vesayetçi despotizmi referandumda tarihin çöplüğüne gömmeye mahkumuz ve çocuklarımızın geleceği için buna mecburuz. Asıl mücadele de ondan sonra başlayacaktır. 12 Eylüldeki referandum, bir son değil, demokratik mücadele açısından bir başlangıç olarak
Eğitim ve öğretim denildi mi dayanamam, konuşurum. Ne varsa bugüne kadar topladığım hepsini dağıtırım. Sevgili Osman Tatlı nın bir kitap eleştirisi düşündürür kaç gündür beni. Nasıl bir yazma aşkı? Zaman bulup yazamadığım. Her gün belleğime kazıdığım.
Ayasofya Camii' nin müzeye çevrilmesinin hikâyesi...
Demek ki hiç de öyle değilmiş. İçin için birtakım sıkıntılar varmış ki, gösteriler bir aydan fazladır sürüyormuş. Olgun ve mazbut görünen Tunus halkından bu denli büyük ve şiddetli bir hareket beklemeyen uluslar arası siyâset analistleri ve dünya medyası da pek uyanamamışlar ki, olayları nerdeyse son günde gündemlerine aldılar.
Hava serinceydi, rüzgâr yoktu ama Uludağın ayazı içime işliyordu. Bir an önce eve kapağı atma düşüncesi ile adımlarımı hızlandırmıştım...
AKP’den il, ilçe ya da belde belediye başkanlığını yürüten belediye başkanı tekrar aday olduğunda bir hesaplaşma sürecini de atlatmak durumunda.
Bu süreç için ilk anda aklınıza mevcut belediye yönetiminin kente yaptığı hizmetler ve bu hizmetlerin halkın teveccühünde nasıl bir noktada olacağı gibi bir hesaplaşma gelebilir. ...