Öykü > Anı
Bizim Mahalle
İnsanın çocukluğunun geçtiği dönem gerek mekan ve gerekse zaman olarak anılar arşivinin belki en güzel bölümünü oluşturur. Onun belleğimizde çocukluk anılarımız canlandığında hemen duygulanırız. Az ya da çok geömişe özlem duyguları sarar tüm benliğimizi. Hatta kimse görmeden bir iki damla gözyaşı bile dökebiliriz, o saf ve kutsal anıların
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Kumkapı' nın Arnavut kaldırım taşları buz tutmaya başlamıştı... Hava soğuktu... Seyrek, küçücük ve titrek kar taneleri, kardan çok kırağı parçacıklarına benziyor ve yere düşmek istemiyor gibi yatay hareketler yaparak dans ediyorlardı.. .Sıra sıra mekanlardan klarnet ve akardiyon sesleri yükselmeye başlamış, ortalığa yoğun bir anason, balık, kebap, baharat gibi
Gökse
halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
Karakol ve Ayna
Karakolda bir komiser olmak, hele başkomiser olmak demek, bu yerde çok özel bir durum ve güçtü. Artık insanlar, esnaflar, hatta sokaktaki kediler, köpekler dahi bu güçlü komiserin denetimi altında yaşardı. Aynı Osmanlı döneminde Yeniçeri karakollarında olduğu gibi sistem belki de hiç değişmemişti.
Fatma Öğretmen Beni Severdi
Fatma öğretmen beni severdi. Ama Osi o kadar zırlayınca hiçbir şey yapmadan duramazdı. Mecburen beni tahtaya kaldırdı. Bütün sınıfın gözü önünde tırnaklarını kulak mememe geçirdi. Bir daha kimseyle kavga etmeyeceğime yemin ettirdi. Osi’den de özür dilememi istedi. Mecburen her ikisini de yaptım. Öğretmenin keskin tırnakları kulaklarımı delecekti. Olsun
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Toplantıdan çıkan sendika yöneticilerinin adı bir iki yerde geçti. Yöneticilerin soy adları genel olarak yazışma, karar defteri, raporlar gibi yerlerin dışında pek kullanılmıyordu... Örneğin Genel Başkan'ın adı Haşmet, soy adı Zurna'ydı; ama yakın arkadaşları, sürekli, ' Sayın Başkan, derken toplantılarda genel olarak işverenler, 'Haşmet Başkan, diyorlardı.. Genel Mali
Kime Niyet, Kime Kısmet!
İşte böyle bir temizliğin ardından kapı çalmış Şerif Hanım kapıyı açtığında komşunun ayran getirdiğini görmüş. Eskiden inekleri olanlar yayıkta yoğurdun yağını alınca ayranını da komşulara dağıtırlardı. Şerif hanım komşunun getirdiği ayranı büyük bir bardağa koymuş tam içecek yine kapı çalmış.
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir toplum ki çocukların, yaşlıların ve zeka engellilerin büyücek bir bölümü korumasız ve korunaksız... Ne geçmişleri var, ne de gelecekleri ama, bunları olağan bakışlarla izleyen toplumun geçmişini yaşlılar, geleceğini çocuklar oluşturmuyor mu? Bir de zeka engellilerimiz var, bunlar da çokluk yazgılarıyla başbaşa!.. Etiketsiz, hiyerarşik olarak hiçbir kariyeri ve
Börekçi Şükrü - 2 (Son)
Deniz kıyısında büyüyüp, ördek gibi iyi yüzebilen bir sahil çocuğunun denizde boğulması bana hep şaka gibi gelir. Belki de buna mistik bir yaklaşım eklemeliyim. Mademki biz denize aşığız, o da bize âşık. Bu aşkın mutlu sonlandığı zamanlar olmalı. Deniz sevgilileri arasından seçtiklerini arada sırada koynuna almalı. Aşk dediğimiz
Toprağın Şemsiyeleri
Markete ya da pazara her gittiğimde gözlerim önce mantarları arar. Bakınırım uzun uzun, mutlaka bulurum sonunda. Öylece dururum karşılarında, gözlerimde çocuk gülüşlerimle, dalarım çocukluk anılarıma.
Büyümenin acılarıda büyüteceğini, bizleri birbirimizden uzaklaştıracağını bilmediğimiz yaşlardaydık o zamanlar.....
... ve Kederi de Yaşamalısın
Ne denilebilir? Ne diyebilirim ki? Bu kadar zayıf olmayı yakıştıramıyorum kendime. - Henüz on sekiz yaşında- Toprağa yakışır mı onu koynuna almak....
Sol Yanım
HAYALLER Mİ seni bana getiren. yoksa özlemin mi. saçma olur özlemin. hayaller işte yine yaptı yapacağını.....
İçten Sesleniş
"Bırak Şenol be şu hikayeyi, masalı. Bize askerlik anılarını anlat. Nerede yapmıştın askerliği, Erzurum da değil mi?" diye sorunca şok olmuştum."Hayrola beyler canınız sıkıldı herhalde" diye sordum. Balıkçı İrfan dayanamadı."Ya Şenol yanlış anlama bizi. Diyorum ki kitap falan bastırsana, yani bizim aramızda meşhur olamazsın öyle değil mi? Vallahi
Hani Benim Gençliğim Anne
Ah! Ümit, sen ne inanılmaz bir gemisin. Sonsuzluğa açılan bir yolculuğa çıkmış gibiyim. Artık korkmuyorum. Umutlarımı yeşertecek , tutunacak dalım var.
İstanbul'un Kedisi
İstanbul'da geçen bir öykü.Bir parkta oturan iki insanın (aralarında da bir kedi) sohbeti.
Atatürk'ün Fotoğrafçısı Cemal Işıksel ve Ben
\- Atatürk ile ilgili kitapların, kütüphane dışına çıkmasına izin verilmediğini öğrendim. Size söz veriyorum, 2 veya 3 gün içinde bu kitapları getireceğim. Sizden rica ediyorum. Artık soruşturma almak istemiyorum diye, adeta yalvarıyordum...
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20