"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

yazı resimYZ

Dostluk Budur İşte,,

Ahmet ve Nihat adında iki arkadas varmış. Aynı okulda okuyorlarmış. Ahmet İstanbul'da yaşayan, evi, arabası yeterince parası olan biriymiş. Nihat memleketten İstanbul'a gelmiş zor şartlar altında yaşayarak okuyormuş. Bunlar zamanla daha da iyi arkadaş ,,,,,,,,,,,

Mustakın Neyse

MUSTAKIN NEYSE
Nuh beddua etti yer, gök yarıldı,
Yer altı, yer üstü suya sarıldı,
Çifter çifter o gemide varıdı,
Gemi gitti dağlar taşlar yol oldu.

Düş Köprüsü

Henüz uyku tutmamış, umutlarını kadehlere saklayanların demlendiği; ya da benim gibi uykunun korunaklı kucağına sığınanların binbir zahmetle, çişe kalktıkları saat. Ben de içtiğim çaya savurduğum paslı küfürlerle yatağımdan çıkıyorum.

Hüzün Gözlü Deniz Kızı

Ayrılık acısıyla ağlardı hüznün içinde yüzen deniz kızı her gece… Tahammül edilmez bir yokluktu avuçlarındaki titreme. Hasretli gözyaşlarıyla engin denizlere açılırdı gerçeklere meydan okuyarak. Cesur yüreği ile kucaklardı denizin hırçın dalgalarını. Bakışları; suskun bir güz güneşi, her gülümseyişi; bin yıllık figan olurdu yıldızsız gecelerde, vuslatı bekleyen yüreği biçare…

Müslüman İnsan Evladı

Annem, oğlanı elektrikli süpürgeyle caminin baştan sona kadar her yanını temizlerken gördüğü bir gün, babamı yanına çağırarak, gördün mü, imam efendinin oğlunu, tam bir Müslüman evladı, diyerek iltifatlar düzdü.
Ben de Müslüman insan evladını görebilmek için yanlarına geldikten sonra, lafa karışarak, muziplikle bir soru sordum: Esin

Mihriban

Her sabah besmeleyle kalkıyorum yatağımdan ve hemen ardından dört aydır olduğu üzere günaydın Mihribanım la. Cevap, cevap yok henüz. Ama bir gün olacak inşallah. Ben günaydın Mihribanım diyeceğim ta yüreğimden. Mihriban kınalı parmaklarıyla dokunacak saçlarıma, sabahın hayır olsun sevdiceğim diyecek. Bu sefer kaçırmayacak yosun gözlerini benden. Ben onun

Başa Dön