Şansım yok deme!
Bunu, hiç deme;
Sakın deme!
Sarıl kağıda, kaleme..
Çıkar fotoğrafları, anıları usulünce diz kanepeye;
Seyret ellerini, izle gözlerin deki gülümsemeyi..
Aşık ol herkesten önce, kendine;
Sarhoşluk koyulur böylelikle yola..
Şansım yok deme, sakın!
Sarhoşluğu ararsın, sonra şişelerin içinde!
Hayallerin uğruna çırpınışlara;
Başını çevir, yürüdüğün yollara bak!
Gökyüzü, yıldızlar dolar koynuna;
Güneş iner kızıllığı ile;
Serer ısıyı yüreğine;
Sen yeter ki sarhoş olmak iste..
Sarıl kollarınla kendine;
Koy elini, elinin üzerine..
Bak ayna da gözlerinin içine;
için de bir dünya var; ona dokun!
Şişeleri devirmeden sarhoşluk gelir içten, içe..
Gülümseyen gözlerle bak ülkene
İçin daralınca 🇹🇷 kaldır başını şanlı bayrağa bak;
Dokun kedilere;
Uzat elini hayallere;
O, cümleyi söyleme!
Sen, yeter ki sarhoş olmak iste;
Sarhoşluğu Allah helâlinden de verir;
Ayakkabının bağı kaybolsa Ondan iste
Sarıl deftere kaleme, yat kalk şiir yaz, oku, dinle..
Fıçıları devirmeden; bir duvarda, diğerine;
Sarhoşluk filiz verir s çizer yüreğinde!
Çal kemancı,
Kanun ne çalıyor; gözlerimin içine içine?
Sarhoşluk sızdı koynuma;
Anlat yüreğim, söyle kelime kelime;
İçim de birikti hayat, şiirler yazıyorum;
Denil diki şair ruhluymuşum;
Ruh önemli!
Başım devriliyor, şiirle sarhoş oluyorum.