Masalsı Ayetlere Dayanan İslam'ın Sosyolojisi - 3 -
Tek ve Gök Tanrılı Dinlerin Irkçılaşarak Bölünüş Serüveni
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Tek ve Gök Tanrılı Dinlerin Irkçılaşarak Bölünüş Serüveni
Sahih Buhari, Sünni dünyasının en saygın hadis kaynaklarından biri olsa da, derlemesindeki metodolojik sorunlar tartışılmaktadır. Buhari'nin 600.000 hadisten seçtiği 7.000 hadiste, senet zincirinin güvenilirliğine odaklanması ancak hadis metinlerinin mantık, akıl ve Kur'an'la uyumunu yeterince incelememesi eleştirilmektedir. Bu durum, Kur'an'a aykırı ifadelerin "sahih" kabul edilmesi sorununa yol açmıştır.
İnsan doğası gereği yaşamın temel noktalarına hep ortak pencereden baktığı için, kültürlerin büyük bir kısmında bu özellik görülür. Söz konusu ortaklık dinlerde daha belirgin şekilde göze çarpmaktadır.
İslam'da temizlik ve ibadet kavramları, Müslüman yaşamının temelini oluşturur. Bu metin, özellikle abdest ve gusül gibi ibadet öncesi temizlik ritüellerini Kur'an-ı Kerim'in Maide Suresi 6. ayet ışığında inceliyor. Yüzyıllar içinde çeşitli yorumlarla şekillenen bu uygulamaların asıl amacı, Allah'ın insanlar için kolaylık sağlaması ve manevi arınmayı teşvik etmesidir.
İslami̇ Vakiflar 14+ Asirlik Bi̇r Gelenekti̇r. Irk, Di̇l Ayrimi Yapmadan Devam Eden Bi̇r İmparatorluktur.
Bu metin, Kur'an'dan alıntılar yaparak cehennem ateşi ve kâfirler hakkında bir mantıksal çıkarım sunuyor. Bakara suresinden (Bakara-24) bir ayet cehennemin kâfirler için hazırlandığını belirtirken, diğer ayet (En'am-1) kâfirlerin Allah'a ortak koşanlar olduğunu vurguluyor. Bu iki öncülden hareketle, Allah'a ortak koşmayanların cehennem ateşinden korunacağı sonucuna varılıyor.
Orta Asyadan göç eden Selçuk Bey liderliğinde yaklaşık 12 Türk Aşireti, Müslümanlaşarak miladi 1030 yıllarında Büyük Selçuklu, 1177de Anadolu Selçuklu ve 1299da Osmanlı adlarıyla devlet kurmuşlardır. Ancak bunların hiçbirisine Türk devleti denilemezÇünkü devletin resmi dili Farsça ve Arapça olurken, din kültürü ise Arap İslam kurallarına göre şekillenmiştir. Türklükle
İslam'da gaybın yalnızca Allah'a ait olduğu gerçeği ve modern insanın bilimsel gelişmelerle bu sınırı aşmaya çalışması üzerine bir düşünce. Kur'an-ı Kerim'den ayetlerle desteklenen bu metin, bilimin olasılıkları gösterebileceğini ancak kesin zamanı ve detayları sadece Allah'ın bileceğini vurguluyor. Metin, ilahi takdir ve insanın bilme sınırları arasındaki dengeyi sorguluyor.
. Onları mutsuz eden ve ‘tesadüfen’ kendilerine gelip çattığını düşündükleri herşey, aslında Allah’ın onlar için yarattığı imtihanlardır. Yaşadıkları zorlukları, Rabbimiz’in bir hikmet üzerine kendilerine verdiğinin şuurunda olmadıkları için, hoşlarına gitmeyen olaylar onları üzüp, mutsuzlaştırır
Söz konusu plan, yetkili kişiler tarafından da açıklandığı gibi sadece Ehl-i Sünnet alimlerini kapsamdığını, Caferi/Şii kitleyi de içine aldığını belirtiyor
Haklılığa dayalı güç ve kuvvet sahibinin, maddi ya da manevi yaptırımdan vazgeçerek, suçluyu, affedip bağışlaması, insani erdem yapılanmasının en büyük özelliğidir. Evet, meselenin hukuki yanı kadar ahlaki yanı da oldukça mühimdir. Çünkü, yanılgı kaynaklı sorumluluk çok çeşitli, çok katmanlı karmaşık bir olgudur.
Allah, deccaliyet sistemini yıkacak, insanlığı huzur ve güvenliğe kavuşturacak, Kur’an ahlakının sıcaklığının insanları sarmasını gerçekleştirecektir. Ancak bu süreç her Müslüman’ın imtihan sürecidir. Hepimiz bunun için ne kadar çaba gösterdiğimizle sınanıyoruz. Müslüman Asr-ı Saadet Müslümanlığını ister; ne kadar istediğimizle imtihan oluyoruz.
"Cennet ehlinden her birinin iki kadını vardır ki, vücutlarının şeffaflığından baldır kemiklerinin ilikleri etinin üstünden görünür” (Buhârî, Bedül Halk, 59, Sıfâtül Cennet).
Bugün de milyonlarca Müslüman zorluk içinde yaşar hatta can çekişirken, öncelikler iyi belirlenmelidir. Zaman, dini konularda detaylarda boğulma değil birlik olma zamanıdır. Afganistan’dan Irak’tan zulüm, işkence ve tecavüz haberleri gelirken, Müslümanların detaylarla bu denli uğraşmalarının nedeni deccali hipnozdur.
9 yaşındaki bir kızla babası yaşındaki bir adamın birlikteliği günümüzde ideal bir evlilik örneği oluşturamadığı gibi Muhammet’in daha sonra karılarının sayısını 9’a çıkarması da günümüz için maalesef iyi ve güzel örnekler oluşturamaz. Böyle bir aileyi gençlerimize nasıl örnek bir aile olarak göstereceğiz? Böyle bir modelin günümüz toplumunda çok
1932 de Türkçe Okunma Mecburiyeti getirilen Ezan' ın 1950' de yeniden aslî şekliyle okunma macerası...
Kaynaklardan ziyade okuyucunun İslami bilinç seviyesinin yüksek olduğu kabul edilerek mümkün olduğunca siyasi bir bakış oluşturulmaya çalışılmıştır. Yer yer kinayelere, kimi yerlerde de alegorik metaforlardan oluşan paragraflara rastlamak mümkündür
Biz Müslümanlar geçen zamanla birlikte değerlerimizden çok uzaklaştık. Kendi değerlerimizi bir kenara bırakarak Batı dünyasının değerlerine dört elle sarılır olduk. Bu durum kültür, sanat ve edebiyatta ağırlıklı olarak kendini gösterdi. Radyo, televizyon ve yazılı basın gece gün demeden bize yabancı değerleri şirin ve sevimli göstermek için uğraşıyor.
B. Nihan Eren