Özgürlüklerin Arkasına Saklanmak
Herkes, ben özgürüm ve savunurum diyor ama kendi kabul ettiği kadar
"Yazarlık, kelimelerle kumar oynamaktır; bazen satırlar kazanır, bazen okur yazarın şaklabanına döner." — Virginia Woolf"
"Yazarlık, kelimelerle kumar oynamaktır; bazen satırlar kazanır, bazen okur yazarın şaklabanına döner." — Virginia Woolf"
Herkes, ben özgürüm ve savunurum diyor ama kendi kabul ettiği kadar
Can Dündar’ın ‘’Mustafa’’ filmiyle başlayan tartışmalar hala devam ediyor. Özellikle filmde bahsedilmeyen bazı noktalar ortaya çıkınca tartışmalar iyicene alevlendi.
Ntv Tarih Dergi’ sinin ilk sayısında bu konuyla Atatürk ile bilinmeyen bir çok noktayı içeriyor.Dergide Atatürk’ ün doğum tarihinin 1881 değil 1880 olduğu iddia ediliyor.
Medeniyet kavramını ne kadar geniş açıdan ve taraf tutmadan ele almaya çalışırsanız çalışın sizi taraf olmaya iten çıkıntıları ayanıza batacaktır. Ve medeniyetin çıkıntıları ona daha çok sarıldıkça sivrileşerek etinizin derinliklerine doğru dalacaktır. Gü
Ve sonunda dış borcumuz, hazinenin verilerine göre 170 milyar doları aştı. IMF programı ilk başladığında yani 2000 yılında bu rakam sadece 103 milyar dolardı. Altı yılsonunda bu kadar kemer sıkma politikalarına, bu kadar işsizlik artışlarına karşın yine de borcumuz % 65 büyüdü
\* Kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı. F. Kafka
\*Yani masa gece kurulacak çilingir sofrasına meze aramaya gitti, topal bir ayağıyla.
Ben bu alemde gorkusuz yaşamag istirem...Gapımmı kilitlemeden uyumag, hemi de adalete inanmag istiyem...”
“Zap suyunda rafting, Cilo dağında trekking yapmag da istiysen mi babao?”
“Ben bagımsızlıg savaşçısı degil garnı tog, sırti pek bir Te-Ce vettandaş
Nerede kalmıştık? Evet, Assos’ta bir salaş balıkçıda mum ışığında yapılan evlenme teklifinde.
Sizler duyarlı ve iyi vatandaşlar! Bu yazıda anlatılan önerilere katılıyorsanız, yazıyı ilgili olduğunu düşündüğünüz kurum, vekil ve kişilere göndererek anlamlı bir şey yapmanın huzuruu paylaşın!
Gerçek yurtseverler, bilinçli yurttaşlar; AB de ülkemize karşı çıkanlar karşısında ezilmemek için gelin bu tavrı koyun!
Mardin inanılmaz çekiciliğini, İ.Ö. 8000’den günümüze uzanan kültürler resmi geçidine borçlu. Bu tarihi ve kültürel doku, kenti dinler tarihi açısından da önemli kılıyor. Mardin’i gezerken uyum içinde bir potada eriyen bu renkler, tek tek orta
Ayrılık, yarımların acısını bırakır ömrümüzün herhangi bir vaktine. Yaşanılan acı sadece bir sözcüğün sıradanlığına sığdırılmıştır. Oysa o, soluk alıp verilen her dakikada saklıdır.
Haritaya bakmanıza gerek olduğunu hiç sanmıyorum. Bu petrol denizinin ortasındaki ada Türkiye.
Nasıl severdik Seni, nasıl özlerdik Seni? Gönlümüzün baş köşesinde tahtın vardı, yüreğimizin şah damarında atardın! Düşüncemizin kıblesi,susuz çöllerde yeşil arzularımızın vahasıydın!
Mardin denince aklınıza ne ya da neler gelir bilemem. Benim aklıma onlarca şey geliyor. Bütün bunları burada sizlerle bu yeni yazı dizisinde paylaşacağım. Ama belki de biraz gurme zevkleri olan biri olduğumdan benim aklıma ilk anda yemekleri geldi bugün M