Haksızlığa Kesinlikle Karşıyım
Başımdam geçen bir olayı aynen aktarıyorum. Başkaları benim yaptığımı yapmasın... :))
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Başımdam geçen bir olayı aynen aktarıyorum. Başkaları benim yaptığımı yapmasın... :))
Bir palto kaç para? Üşüyorum, değerim buz olmak... Arkadaşlarım nerede? Mangal yürekli insanlar nerede, sıcak ellerini uzatsınlar bana. Üşüyorum. Herkes neşeli şarkılar eşliğinde çayını yudumlamakta. Simit satsam, züppelerin ite kediye benzeyen çocukları dalaşmakta bana. Herkes gücünün yettiğine aslan ya da paşa. Tüm krallıkları yıkmak istiyorum şu an şu
Krizin teğetçilere dokunmaya başladığını feryatlarından anlayabileceğiniz gibi, gazetelerin internetteki emlak sayfalarına bakarak da anlayabilirsiniz.
Ahmet Ümit
Aşk kalbi kıranı affeder belki. Aşk vicdansızdır çünkü. En çok sevene acımaz. Sevene yüreğinin sesini dinle, o ne derse yap der. Oysa insan aklıyla ve inancıyla ayakta kalır. İnsan bu yüzden sürünür. Aşk gurur kabul etmez. Gurur aklın işidir. Aklını ve inancını önüne katan kişi, kalbini kıranı asla
Otuz yıldır, sürekli yeni partiler ve yeni oluşumlar kurularak, sanki Kürt halkı, gereksiz yere oyalanıyor. Adeta Kürt halkına, sağlıklı düşünme fırsatı verilmek istenmiyor gibi. Bu mantık, demokratik değildir; vicdani de olabilir mi?
Fetih sırasında Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin kabrini keşfetmesi, Osmanlı ordusunun moralini yükseltmiştir.
Gözler, eller, yüzler, bakışlar sürü sürü... Hiçbirinde yok bir anlam ve bütünlük. Hepsi bütünüyle masal kitaplarındaki yaratıklar gibi. Sürü sürü yüzler başıma üşüşen gagaları kocaman kuşlar gibi. Yırtık bir gömlek kalır geride bana hediye edilen. Bağrımı açtıklarım, göğsüme indirir bir yumruk.
Parti içi gerçek demokrasi uygulanabilirse; her kadro ve her delege, demokratik bir ahlak ile davranış sergileyebilir ise; her konu ve her karar, en demokratik bir tarzda konuşulup, tartışılabilir ise, hiç bir problem yaşanmadan, tüm sorunların hakkından gelinebileceğine inanıyorum. Eleştiri ve özeleştiri mekanizması, en samimi duygularla, içtenlikle doğru bir
Hani siz Suriye ve Mısır’daki yandaşlarınıza milyon dolarlarla yardım etmiştiniz ya… Hani siz Suriyeli muhalefeti nasıl beslemiştiniz ya… Silahlar ve lojistik destekle palazlandırmıştınız ya…
Hani, işte, yani… Bu kaygan, bu at izinin it izine karıştığı coğrafyada, birileri de….. Hani yani birileri de…..
Bu görmüş olduğunuz kartpostallar yetmişli, seksenli yıllarda henüz cep telefonunun hayatımıza dahil olmadığı zamanlarda, üstüne pul yapıştırılarak, uzaklarda ki sevdiklerimize gönderdiğimiz güzelliklerden birisiydi. Genellikle arkasına ''Bayramınızı en içten dileklerimiz ile kutlar sağlık ve esenlikler diler büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperiz.'' diye yazılır bir hafta önceden de postaya verilirdi...
Sanatta ve sinema da devletin parmak izleri aranmalıdır. İhmal edilen, gözden kaçan bir konudur. Belki de bilinçli olarak değinilmeyen bir konudur.
Günümüzdeki insanımsı yaşam formları; İslam öncesindeki cahil cühela Arap toplumu gibi putlaştırılmış bazı değerlere ve kültlere inanıyor, mevcut konforunun dışına çıkmaya korkuyor, çıkıp bir şeyler başaranı çekemiyor; ne dini, ne vatanı, ne de çevresi için iyi bir birey oluyor.
Oğuz Atay