Dağılsa Bütün Sisler
saçımdan keman çalsam, geçen ömrüm seni besteler / söylesem seni her akşam sanma
saçımdan keman çalsam, geçen ömrüm seni besteler / söylesem seni her akşam sanma
Mutluluğu duada arıyorum. Ellerimi yukarı kaldırıyorum. Yalvarıyorum Allah'a. Diyorum ki çölde kaktüse su veren Allah'ım bana da bu dünya çölünde su ver. Susuzluğum kum nehri kadar çoktur. Yalvarmam da kum kadar çoktur. Bir damla düşür neşeme. Sevincim bir çiy gibi düşsün yüreğime. Masum bir yüreği duymaz mısın? Dualarımı
Dokunmayın bana orkestra olurum, müziğimden anlamazsınız. Dokunmayın bana resim olurum, renklerimden korkarsınız. Ellerim asma bahçesidir, üzümlerimden çalmayınız. Bileklerim kabe yoludur, bıçaklarınızla kollarımı doğramayın. Bu dünyada kim üstün davası vardır, karga gibi başımda uçmayın. Dokunmayın bana boş çuvallarınızı kanımla doldurmayın. Dokunmayın yaralarıma, merhem olmayın. Her ışığı karanlıkta yıldız sanmam,
İnsanlar bu ülkede özellikle ramazanda neden aleni yer içer? Çünkü sistem onlara, oruç tutmamanın, namaz kılmamanın bir üstünlük olduğunu dikta etmiştir. Onlar da üstünlüklerini aleni olarak oruç tutanların karşısında yeyip içerek gösterirler.
bir şarap kadehi gibi devrilsem yoluna / sallana sallana gelsem sevgilim yanına
Bir garip bedendeyim? Ben bedenimin neresindeyim?Dudaklarım sigaraya sarılırken, gözlerim dumanların içinde kör sevdalarda. Ellerim kalemi oynatırken kağıt üzerinde, parmaklarım kağıttan uçaklar yapıp sevgiliye haber uçurma peşinde. Yüreğim bir fırtınanın içinde annesinin ellerini kaybetmiş bir çocuk gibi, nereye gideceğinden habersiz yüreğim. Beynim bir çam ormanında yanan bir kibrit çöpü
sanki seninle aynı yerde çocukluğum geçmiş / beraber oyun oynamışız /
İnsanın sinirleri bozuk olunca korkuları çok oluyor. Bu ara benim de çok korkularım var. Sinirlerim bozuk. Tarzım değil bu hayat. Sinirlerimi bozuyor. Bugün bilboartta bir reklama rastladım. Oksijen bedava, çayır çimen bedava, Telekom'la yaylada ev telefonu bedava diyordu. Ya ne demek çayır çimen bedava. Koyun muyuz, sığır mıyız
Gezi Parkı eylemlerinde protestoculara müdahale eden Çevik Kuvvet polisi ilk kez konuştu.
seni görememek, yokluğunun ter kokan yanıdır / ne olur sarılayım sana doya doya
kumlar mı çok sanırsın sana olan hasretimin yanında / her kumun adedince gözyaşları
Artık inandığım bir şey var; Taksim'dekiler bu ülkeyi yönetemezler. Onlarda o alt yapıyı, zekayı, uygarlığı bulamazsınız. Onların terk derdi, rakı ve şarap... Onları sadece içki fabrikasına müdür yapabilirsiniz. O alt yapıya sahipler. Aslında Taksim'de rakı fabrikası kurulmalı. Etrafına da çam dikilmeli. Noeli de rahat kutlarlar. Ben olsam öyle
şehrin balta girmemiş sokağında dolaştım, / boy atmıştı adamlar, kök salmıştı kadınlar
bu dünyada duvar gibi adam derler
her yerine çivi çakarlar
ağaçlar ayakta ölür derler
baltayla devirirler
biri eline alır kazmayı / diğeri eline alır çapayı /
Sonbahar renklerisin ey sevgili / Yaprak yaprak yüreğime düşen /
Beni neden doğurdun ki ANNE / Evcilik oyununa alet etmek için mi
Hangi ülkede yaşadığınızı bilmek ve hayatınızı buna göre düzenlemek zorundasınız. Burası Türkiye... Ona göre sevin ona göre hareket edin... Burası marjinal bir ülke... Başka ülkelerde domuz eti yenilir, bize marjinal gelir. Oysa asıl marjinallik bizdedir. Önce Hüseyin'i kesenler ve öldürenler gibi ölüm kusarız ardından abdestimiz bozuldu mu diye
şiirlerin yırtık ayakkabı ayakların ritm tutturur / yürü yolun kısadır ihanet uzun hainlik
Seninle nasıl anlaşayım, hav hav diyerek mi miyavlayarak mı? Tek derdin yemek, içmek, sevişmek. Bunca romana, şiire, daha birçok esere ve hatta insanlığa araç olmuş bir dille seninle anlaşmak istemem.
Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.
yazmayı becerecek kadar zeki, yaşamayı beceremeyecek kadar aptalım. ben bir yazarım.
Rize
Yazmak deliliktir. Çıldırasıya yazmak istiyorum. Eğer ben akıllı bir adam olmuş olsaydım, yazılarımla bir tımarhane kurup, satır aralarından kendini akıllı sananlara göz kırpmazdım.
Herkes
Özdemir Asaf