İz Bırakanlar
insan ben kimim sorusunu sorar kendine ve vu sorunun cevabı belirler nasıl bir yaşam süreceğini bu yerkürenin üstünde.
insan ben kimim sorusunu sorar kendine ve vu sorunun cevabı belirler nasıl bir yaşam süreceğini bu yerkürenin üstünde.
çocukluğuma dair aklımdan çıkaramadığım bir anı.yirmiüç yıl önce beni arkadaşı olarak kabul eden insanın ülkemizin en hayırsever insanı olduğunu ogün anlayabileseydim herhalde bugün bu yazıyı yazamazdım...
Hangi kapıyı açsam gece,ne yapsam karanlık...
Birde kokunu getiren rüzgar olmasa..
Bir anlami kalmazdi yaşamanın
Sevgili yokkadınım..Dün geceyarısı senin ellerin ile diktiğin sardunyaya su verirken bana söylediklerin geldi aklıma..İnsan bir kez yapayalnız kalmasın,penceresindeki sardunya ile bile konuşur,saksı içindeki bir sardunyanın varlığı bile yalnızlığa çar
Bir şarkı geliyor aklıma 'Kader kime şikayet edeyim seni bilemem,alnıma yazılmış yazısın derinsin silemem.'Bu misal...
Çok nadiren denediğim bu tür çalışmalar, ancak zihnimi zorladığı vakitler bir iki kelam etmeyi, sizinle paylaşmayı, lüzum ettirdiğinden olsa gerekir.
Kelime bulmak, cümle yaratmak ve hissettiğim sevgiyi harflere bindirip sayfaya yüklemek çok zormuş, sevgi büyüdükçe anlatılması imkansıza dönüyormuş meğer. Yazdığım her şeyi siliyor ve düşünmeye çalışıyorum, en uygun en yüce kelimeyi seçmeye çalışıyorum, olmuyor. Yetmiyor…
İlk denemem bu benim niye yazdığımı dahi tam bilmiyorum içimden geçenleri yazıya dökmek istedim. Belki sende okumak istersin.
Gizli ve özel sırlara çözüm sunması, yeşil yapraklı meyve ağaçların geleceğe ümit aşılaması ve o anda canlı, tefekkür keyfiyeti sunması, benim ufkumda çağrışımlar yaptı.
Ne oluyor bana, kendimi çok kötü hissediyorum? Yoksa, yoksa!...Daha, çocuklarım çok küçük ne yaparlar bensiz, ya eşsiz bir tutkuyla sevdiğim eşim, ya hasta babam ya annem?
Bütün bu sorular İslam inancı açısından sorulabilecek sorular ve cevapları da Kur'an-ı Kerim'de en net şekliyle yer almaktadır. Her ne kadar bazı uyarıcı ilahiyatçılarımız "Tevhid inancını zedelemiyorsa reenkarnasyon olabilir" gibi hem nalına hem mıhına bir ifade ile konuya yaklaşsa da, esasen ilahiyatçıların tamamında bu konuda görüş birliği vardır
Gözümden uyku aksa da, o sofrada bulunmanın, ailemle birlikte o heyecanı, o coşkuyu yaşamış olmanın keyfini hiçbir şeye değişmezdim.
"Abi buyrunuz. Bugün Efendimiz'in doğum günü" deyiverdi. Doktor eline aldığı güle neden sonra teşekkür edebildi. Biraz şaşkın biraz utangaç sordu: "Pardon dostum, EFENDİNİZ KİM?"
1990 yılına kadar iki kutupluydu dünya.
Bir yanda Amerika Birleşik Devletleri…
Öte yanda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği…
İki kutuplu bu dünya 1990 yılında yerini bambaşka bir oluşuma bıraktı.