Türkiye"nin İki İbret Günü (6–7 Eylül 1955)
Kimilerine göre o günkü mevcut hükümetin bazılarına göre dışarıdaki ülkelerin tahrikleri ile meydana gelmiş olaylar zinciri şöyle gelişti...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Kimilerine göre o günkü mevcut hükümetin bazılarına göre dışarıdaki ülkelerin tahrikleri ile meydana gelmiş olaylar zinciri şöyle gelişti...
Geçici 15.maddenin ne olduğunu biliyormuyuz?
Hoca bir kadınla düşüp kalkmaya başlar. Bunu oğlu duyar ve isyan eder. Oğlu müdahale etmeye kalkınca, vatandaşlar bu işi Allah'a bırak der. Oğlu bu işi Allah'a bırakırsam, anamı hoca mahveder der. Bizim de işimiz hocalara ve hacılara kalmıştır. Allah yardımcımız olsun mu diyelim. Dersek sevaba mı gireriz; ya
1993 yılında Sivas da madımak otelinde yakılan 35 güzel insandan biri de sizin Anne'nizdi, Baba'nız, Oğlunuz veya Kızınızdı.. değil mi ?
Evrim Teorisi bilimsel bir teori değildir.
‘Muhteşem yüzyıl’a maalesef kendi akıl, bilgi ve irademizle reaksiyon vermedik. Adeta uzaktan kumandayla birilerinin yönlendirmesine maruz kaldık. Avam ifadeyle acayip gaza getirildik.
Büyük balığın küçük balığı bir lokmada yuttuğu bir ülkenin - pardon akvaryumun - bana çağrıştırdıkları üzerine kısa bir toparlama sadece...
21’inci yy. devlet stratejilerinin şekillenmesinde ve savunma politikalarının oluşturulmasında güvenlik ve tehdit algılamalarında önemli değişmelere yol açacak parametrelerin gelişmekte olduğu bir dönemdir…
Türkiye’nin gündem maddesi belli. Cinayetler, suikastlar, siyasi belirsizlik, komplo teorileri, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık derken toplumda hat safhada yaşanan gelecek korkusu. Haber bültenleri, insanın içini karartan haberlerle dolup taşıyor ama bu ülkede sesiz sedasız güzel şeyler de oluyor. Her türlü olumsuzluğa karşın; inançlarını, sanatsal üretimleri ve umutlarını bir
Bu küfür bildiğimiz küfürlere pek benzemez. Edilse rahatlatmaz, belki edilmesine kelimelerin kifayeti yetmediği için ağızdan çıkmaz. Dehşetinden alfabesi donar, içine yerleştiğinin. Çünkü bu küfür haksızlık karşısında duyulan çaresizliğin dilsiz ağıtıdır. Çünkü bu küfür yutkundukça yakan bir zehir, soludukça öldüren bir nefes, büyüdükçe imkânsızlaşan bir sestir
Parayı vurup köşeyi dönmenin ahlaksal, bilgisel, emeksel hiçbir karşılığının olmadığı; öğrenmenin, kendini geliştirmenin, emekle, iyi niyetle çabalamanın gerizekalılık algılandığı. Tatlı dilin, güler yüzün, anlayışlı olmanın ibnelik; öküzlüğün, kabalığın, iş bitiricilik adına süzme orospuçocuğu gibi davranmanın delikanlılık sayıldığı. İçtenliğin, kalptenliğin, dürüstlüğün mallık; çakallığın, binbir katakulli çevirmenin, kendi çıkarları adına
...Bu yazı hiçbir edebi kaygı duymadan, yalnızca yaşadığım bir olayı paylaşmak, sinirlerimi biraz olsun yatıştırmak maksadıyla kaleme alınmıştır...