Kapitalizmin mi Yoksa Bretton Woods' Un Sonumu?
Son günlerdeki dünyayı saran ekonomik krizi hepimiz az çok biliyoruz...
"Gelecek, şimdinin geçmişidir, sadece biraz daha pahalı." - Oscar Wilde (Kurgusal)"
"Gelecek, şimdinin geçmişidir, sadece biraz daha pahalı." - Oscar Wilde (Kurgusal)"
Son günlerdeki dünyayı saran ekonomik krizi hepimiz az çok biliyoruz...
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra siyasal taktiklerle olsa gerek- İstanbulda Ermeni Patrikliği kurulmasına izin veriri Bursa Episkoposu Hovagim'in Patrik ünvanıyla atanmasını onaylar (1461). Bizansa ait Samatya'daki Sulu Manastırı da patrikhane binası olarak Ermenilere bağışlanır. Manasırın adı Surp Kirkor Lusuroviç (Surp Kevork) olarak değiştirilir, bazı Bizans kiliseleri de
Geçici 15.maddenin ne olduğunu biliyormuyuz?
21\. yüzyılda, bazı şeylerle yüzleşmeden, şiir yazmak ne içindir ?
1993 yılında Sivas da madımak otelinde yakılan 35 güzel insandan biri de sizin Anne'nizdi, Baba'nız, Oğlunuz veya Kızınızdı.. değil mi ?
Büyük balığın küçük balığı bir lokmada yuttuğu bir ülkenin - pardon akvaryumun - bana çağrıştırdıkları üzerine kısa bir toparlama sadece...
‘Muhteşem yüzyıl’a maalesef kendi akıl, bilgi ve irademizle reaksiyon vermedik. Adeta uzaktan kumandayla birilerinin yönlendirmesine maruz kaldık. Avam ifadeyle acayip gaza getirildik.
21’inci yy. devlet stratejilerinin şekillenmesinde ve savunma politikalarının oluşturulmasında güvenlik ve tehdit algılamalarında önemli değişmelere yol açacak parametrelerin gelişmekte olduğu bir dönemdir…
Türkiye’nin gündem maddesi belli. Cinayetler, suikastlar, siyasi belirsizlik, komplo teorileri, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık derken toplumda hat safhada yaşanan gelecek korkusu. Haber bültenleri, insanın içini karartan haberlerle dolup taşıyor ama bu ülkede sesiz sedasız güzel şeyler de oluyor. Her türlü olumsuzluğa karşın; inançlarını, sanatsal üretimleri ve umutlarını bir
Türkiye'de mekanizma böyle çalışmaz. Parayı genellikle sadece yayınevleri kazanır, yazara pek bir şey vermezler. O yüzden pek çok edebiyatçı ve şair için yazarlık ikinci iştir. Onlar geçinebilmek için başka işlerde çalışırlar, artan zamanlarında da kitaplarını yazarlar.
Bu küfür bildiğimiz küfürlere pek benzemez. Edilse rahatlatmaz, belki edilmesine kelimelerin kifayeti yetmediği için ağızdan çıkmaz. Dehşetinden alfabesi donar, içine yerleştiğinin. Çünkü bu küfür haksızlık karşısında duyulan çaresizliğin dilsiz ağıtıdır. Çünkü bu küfür yutkundukça yakan bir zehir, soludukça öldüren bir nefes, büyüdükçe imkânsızlaşan bir sestir
...Bu yazı hiçbir edebi kaygı duymadan, yalnızca yaşadığım bir olayı paylaşmak, sinirlerimi biraz olsun yatıştırmak maksadıyla kaleme alınmıştır...