21\. Yüzyıl Savaşlarının Nedeni Su Olabilir Mi?1. Bölüm
Pekii bu ülkeler bu kadar pervasız tutum takınırken sırtlarını nereye dayıyorlar, kimlerden destek alıyorlar acaba?
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Pekii bu ülkeler bu kadar pervasız tutum takınırken sırtlarını nereye dayıyorlar, kimlerden destek alıyorlar acaba?
Meğer cennete giden yol Nevşehir’e yaklaşık 200 kilometre uzaktaymış.
Bugünlerde gündemdeki “in” konu, Türkiye açısından “Irak’ın Kuzeyine”, Iraklılar açısından “Kürdistan Federe Bölgesi’nin sınır hatlarına yapılacak kapsamlı bir müdahale. “Out” konular ise “demokrasi, özgürlük, eşitlik, gelir dağılımındaki eşit(siz)likler vb.”
Dünya hayatı çok kısadır. İnsan imtihan mekânı olan dünyaya yalnızca doğup, büyüyüp, çoğalıp, ölmek için gelmemiştir; bunlar hayvanların da özellikleridir. İnsanın asıl amacı bunlar değildir. İnsan doğar, Allah’a kul olur, Allah’ın hoşnutluğunu kazanma çabasıyla yaşar, Kur’an ahlakını yaşamaya çalışır, iyiliği emredip kötülükten sakındırır ve Allah rızası için kendini
Türkiye'nin en temel sorunu olduğuna inandığım feodal yapı ve bu konudaki duyarsızlığa vurgu yapmak istedim.
Müzik kocaman bir dünya içine sığındığımız, içinde mutlu olup dillendiremediklerimizi kustuğumuz, kendimizi tanımladığımız bir kimlik. Öyle kalın bir kitap ki aradığımız tüm hayatlar sığıyor içine ve hissettiğimiz bütün duygular karşılık buluyor içinde.. Ne şanslıyız ki kendimiz ifade edebileceğimiz böylesi sınırsız bir evrenimiz var: notalara sınır yok, seslere ve
Din konusunda alaycı esprilerle eğlenen kişi, o anda eşsiz bir güç tarafından kuşatılmış olduğunu, Allah’ın dilediği anda canını alabileceğini düşünemez. Anlattıklarıyla ve yaptıkları düzeysiz esprilerle çirkinleşen bu kimselerin arasında dindar olduğunu iddia edenler de vardır. Vicdanlarının sesine kulak vermeyen bu kişiler, Allah’ın ayetlerini -haşa- alay konusu edinerek insanları
Reklam olduk hepimiz. bizi heryerde pazarlıyorlar.
A.B.D nin maşa gibi kullandığı tarikatların,Büyük Ortadoğu Projesi desteği altında yaymak istediği Ilımlı İslam modelinin gelmiş olduğu bugünkü noktayı hep birlikte gördük işte.
Fransa cumhurbaşkanı Sarkozy'nin bırakın sağ kolunu, sağ beyin lobu olduğunu düşündüğüm sayın(!) Patrıck Deveciyan bey diyor ki, "Türkler bir milyon ( hoş bu rakamlar üzerinde bile Fransa tutarlı değil- farklı farklı rakamlar telaffuz ediliyor) ermeni üzerinde soykırım uygulamıştır.Sadece ermeniler de değil, ayrıca otuz bin kürt vatandaşın ölümünden sorumludur."
...çıkartılan cansız bedenini taşıyor,
Dışkı, urin, bulaşık suyu ve kimyasal artık kokan cansız bedenini.....
"Basın özgürlüğü", bir milletin, bir ulusun, bir dinin, bir kültürün yapıtaşına yapılan bu saldırıları haber uğruna kamuoyuna taşımak degildir! "Basın"a basım hakkını sunan uluslar, dolayısıyla bireylerdir. Bir bireyin hakkının başladığı yerde bir diğerinin bittiği gerçeği anayasada bu kadar aleniyken, "basın özgürlüğünün devamı" talebi aklı selimin isi degil! Bu