Deli Mektuplar - 6
Deli..
Cesaretini cemaatten almaz.
Kendi dışındaki -kendi dışına ötelendiği-bir Monokrat Teo Tanrıdan da almaz cesaretini..
"Yazarlar, tanrıların gölgeleridir; okurlar ise o gölgelerde bir avuç ışık arayan aptallar." - Terry Pratchett"
"Yazarlar, tanrıların gölgeleridir; okurlar ise o gölgelerde bir avuç ışık arayan aptallar." - Terry Pratchett"
Deli..
Cesaretini cemaatten almaz.
Kendi dışındaki -kendi dışına ötelendiği-bir Monokrat Teo Tanrıdan da almaz cesaretini..
" Sevgili dostlarım ! Hakikat elden gidiyor ! Hakikatin ipleri haylaz bir maymunun elinde, oynatıyor hepimizi bu hayat sahnesinde. Kanmayın dostlar buna , Tanrıya tamamıyla adamayın dileklerinizi, nihayetinde siz de Tanrının yeryüzündeki ufak bir parçasısınız. "
Hiç değilse;Delisi’ni önemseyen bir Allah’ı vardı Deli’nin.
Canlı mı Canlı;Diri mi Diri;Essah mı Essah..!
Kendisi gibi.
Bu Deli’nin. …..
Bizde sanatçı bukalemun gibidir. Saate göre, güne göre renk değiştirir. Bizde sanatçının kişilik sorunu gibi bir sorunu da yoktur. Kişiliksizdir. Siliktir. Yitiktir. Aynalara dargındır. Aynasızdır. Kimileyin taraf tutar, kimileyin tarafsızdır!.. Çıkarının
“Uygarlıktaki her yeni ilerleme,aynı zamanda,eşitsizlik yolundaki yeni bir ilerlemedir.Uygarlıkla doğmuş olan toplumun kurduğu bütün kurumlar,ilk ereklerinin tersine dönerler”Jean Jacques Rousseau.
Evimde kombi tesisatı yapıldığından akşam saatlerine kadar televizyonu hiç açmamıştım. Zaten evin her tarafı her tarafta. Derler ya kedi enciğini kaybetse bulamaz. Aynen öyle. Bir ara dinlenmek için oturma odasına geçtiğimde televizyonu açtığımda alt yazı
Yıllardır üvey evlat muamelesi gören çağdaş sanatlarımız ve çağdaş sanatçılarımız, çağdaş bir sanat müzemizin olmaması burukluğunu yaşıyorlar...
Edebiyatın ne olduğunu bilmeden edebi bir alanda edebsizce bir yol katetmek nereye kadar gidebilir ?
Irak Türklerini ele alan ve günümüzdeki siyasal açmazlığın nedenlerini açıklamaya çalışan bir yazı.
Dışarısı bizi "jeep"lerimiz ve buna benzer komik söylemler ve bu söylemlerin rahatsız edici içerikleriyle tanır...
Elli üç yıl önce ülkemiz Demokrat Partiyle birlikte kalkınma edebiyatıyla tanıştı. Bin dokuz yüz elliye kadar kalkınmanın sözünün edilmediği ülkemizde neler yapıldığına bir bakalım. Yurdun her yanı çelik
Çarpikligi sadece bacaklarda ve kentlesmede görüyoruz. Oysa her seyimiz çarpik. Çarpik çurpuk bir seyiz…