Hayir
Duvarlar git gide kuculuyor, oksijen git gide azaliyor ve sana sirin gorunmek icin sans veriyor. Buna ragmen sen de diyorsun ki isigi da kapat... Hayirlisi.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Duvarlar git gide kuculuyor, oksijen git gide azaliyor ve sana sirin gorunmek icin sans veriyor. Buna ragmen sen de diyorsun ki isigi da kapat... Hayirlisi.
Örneğin bir devlet laikse; laik bir devlette, devletin resmi dini asla olamaz. Aynı şekilde Diyanet İşleri Başkanlığının varlığı ve tüm faaliyetleri, Türkiyenin yarı Şeriat bir devlet olduğunu göstermeye yetmektedir.
İbretlilik şeyler yaşıyoruz.
Rüyaya müdahale edemiyorsun ki. O nedenle, rüyamın saçmalığından ben sorumlu değilim.
Gelin birlikte şöyle basit bir mantık yürütelim: İstanbulda on binlerce sadaka kutusu varsa ve her kutuya günde on lira atılıyorsa bırakın aylık ve yıllık geliri, sadece bir günde toplanan paranın büyüklüğü insanı hayrete düşürmez mi? Bunu bir de Türkiye çapında düşünün Peki, işin asıl can alıcı noktası: Bu
Herkesin diline doladığı kadar demokrasi basit bir malzeme olacak yapı değildir. Bu yüzden demokrasinin ilkeleri hem parlaktır hem de ağır bir yumruktur. Ve bu da birçok çıkarcı anlayışların keyfini kaçırdığı için, her türlü engel set olarak kullanmaktadır.
Diyelim ki Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra erken seçim yapıldı... Ne değişecek? Aynı siyasi partiler, aynı vekiller, aynı zihniyet... Ne anlamı olacak o zaman erken seçimlere gitmenin... Ekonomiye sıkıntıdan başka hiç bir yararı olmayacak... O kadar masraf, o kadar görevli ve bunlara harcanan paralar Siyasi partilerin seçime dökeceği paralar
Osmanlı her yerde Arap dil ve din kültürünü yayarak yaşamaya çalışırken, Cumhuriyet bunun yerine Türk Dilini resmileştirmesine rağmen, Arapça kelime istilasından Türkçeyi kurtarmamıştır.
Üremek doğmuş olmanın intikamıdır.
Onu yazma, bunu yazma, şunu yazma. İyi de, eee ben ne yazayım be kardeşim ?
Yazarın Okuyucuya İhaneti
Ezelden beri süre gelen sapkınlıkların her türlüsünden faydalanan devrin sapkınları, yaşadıkları devre ve/veya zemine göre yeni sapmaların/sapkınlıkların da bizzat müellifi ve icracısıdırlar