Gizemli Oyun - Oyun Devam Ediyor -
Önlerinde beş kişi duruyordu. Hangisinin, yanlarında taşıdıkları cesedi öldürdüğünü bulacaklardı. ( Yeşim beş kişinin de erkek olduğuna ve cesedin de kadın olduğuna dikkat etmişti )
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Önlerinde beş kişi duruyordu. Hangisinin, yanlarında taşıdıkları cesedi öldürdüğünü bulacaklardı. ( Yeşim beş kişinin de erkek olduğuna ve cesedin de kadın olduğuna dikkat etmişti )
kansere vermiş yarısını yüreğinin...o yerde kalmış bir yana yatık bir şilep gibi...dostumdu benim...hafızama notlar düşen ender insanlardan biriydi... ama insandı...
aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen hayat genç kıza tüm monotonluğu ile hükmetmiş ama genç kızı asla genç erkeği unutturacak kadar esir almayı başaramamıştır.genç kız bugün bile sevdasına ilk günki gibi sahip çıkmış ve her geçen günle zamana inat hep sevmiştir
Ormanla bakıştık bir süre. Ondan da bir ses çıkmadı, üzerime yırtıcı hayvanlar göndermedi, ya da uysal hayvanlar. Ben de ona saldırmadım, bir baltam yoktu ama yine de saldırmadım, bir baltam olsaydı da saldırmazdım. Belki sırf halim yok diye, belki hala yaşarken yalnız kalmamama giden tek seçeneği parçalamamak için
Birer birer gittiler yaşamımdan . Herbiri ayrı bir yaraydı , her biri ayrı bir yaşanmışlık, güzel ve çirkindiler , umutları , umutsuzlukları vardı , sevadaları vardı , en önemlisi insandılar , insan olmayı ve insanları seviyorlardı . Ben onları öylece sev
Savaş nedeniyle yokluğun ve kıtlığın en yoğun olduğu yıllardı. Tarım Bakanının yaş kesenin başını keserim diye bir genelgesi yayımlanmıştı
Birer birer gittiler yaşamımdan . Herbiri ayrı bir yaraydı , her biri ayrı bir yaşanmışlık, güzel ve çirkindiler , umutları , umutsuzlukları vardı , sevadaları vardı , en önemlisi insandılar , insan olmayı ve insanları seviyorlardı . Ben onları öylece sev
AŞK YA DA VATAN
“Bir yüce sevdadır içimde, adı Türkiye’m,
Kalbime nakşolmuş asla vazgeçemem,
Kahrolup, dönmemi bekleme annem,
Kutsalıma el uzatanı yok etmeden gelemem.”
Meryem çevresine güzelliği ve ahlakıyla nam salmış, on sekizine yeni girmiş genç bir kızdı. Atalarının Kafkas kökenli olması ona ayrı bir zarafet ve güzellik vermişti. Çevre köylerde güzelliği ve ahlakının üstünlüğünü bilmeyen yoktu. Adeta dillere destan olmuştu.
Hayatı yaşayın ve yaşadığınız hergün için Allah'a şükredin!Çünkü hayat herşeye rağmen güzel...
Mickey, seni bu hale getiren kişi acaba sendeki yaşama tutkusunu bilseydi ve de daha öncesinde çarpmadan sonra gözbebeklerine bakabilecek cesareti bulabilseydi???Dünyanın yalnızca insana ait bir yer olamayacağını kavrasaydı???
Bu hikayeyi daha önceden okumuş olabilirsiniz.
Ama ben yeni okudum ve çok beğendiğimden, henüz okumayanlarla paylaşmak istedim.
Yataktan kalktı zorlukla yürüyerek yanıma geldi.
“Gidebiliriz artık. Bundan sonra yalnız bebeğim için, kocamın bana bıraktığı emaneti için yaşayacağım. Oğlumun adını YAŞAM koyacağım.
Yaşam bana sevdiğim adamı, kocamı bağışlamadı. Umarım oğlumu YAŞAM’IMI bana bağışlar.” dedi.
Ve ağır adımlarla.Kucağımda YAŞAM’la birlikte odasına gittik.
Kamyona yüklenenler bitmiş, üstlerine kalın yeşil muşamba yanlardan sıkıca gerilmiş, eşyaların arasından minik başını çıkarıp el sallamıştı bana ağlayarak. Önce onun kokusunu yitirdim sonra da hepsinin siluetlerini... O günden beri sokaklardayım.