|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
Ýsa Kantarcý
Roman > Korku Romaný
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
“Ýsa, senin arkandayýz, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafaný yorma.”
Balkonda sigara içiyordum öðleden sonra, güneþ var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yaðmur, sel, her þey can sýkýcý. Kadýnlar, kýzlar can sýkýcý, çocuklar þeytan. Güzel, iþe yarar bir þey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iþ?” Bir yaþamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem diþimle týrnaðýmda bir mücadele vermem
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
501
|
|
|
|
Mantýðýný oluþma yazý dizisine çok kýsa bir önsöz yazsam, ne yazardým?
Camlarý siyah bir gözlük taktýðýnýzda çevrenizi yeþil, kýrmýzý, sarý, mavi vs. görme olasýlýðý hemen hemen yoktur. Hemen hemen diyorum, çünkü parçalý durumlarla olan evren salt içermez. Evren üst üste durumlarla da parçalýydý. Parçalý olanýn bütünlüðü, bütün olanýn parçalý olmasýydý. |
|
502
|
|
|
|
Kardeþiyle evli olduðu belirtilen Ýbrahim figürü, ilahi dönemin hukukuyla anlatýlan bir hikâyecilikti. Ýttifaký dönemin ilanen kardeþleriyle temasýný kopyalayan köleci baþlangýcýn köleci söylemidir.
|
|
503
|
|
|
|
Üreten iliþkiler de farklý kritik eþik deðerlerinin kendi aralarýndaki seviye basýnç farký üzerinde giriþir. Bu fark giriþme ile yükümsen olur. Yükümlülük olur. Yüküm eþme olur. Birbirleri arasýnda EÞDUYUM baðlacý üzerinde taahhüttü. Bu yüküm doðrudan birbirine dönüþen, birbirine deðiþen enerji oluyordu. |
|
504
|
|
|
|
7
Bu nedenle günlük zorunlu durumlarla olan beslenme, barýnma, korunma, koruyuculuk yavru bakýmý, güvenlik, garanti ve zorunlu olan durumlarýn saðlanmasýnda sürdürülebilirlik için kolektif bir sosyal yapýnýn inþa nüfusu olan sosyal rezonans frekansýný, 50 kiþi olarak deðerlendirdim. |
|
505
|
|
|
|
Kiþi savunma görevi dýþýnda diðer 5 parça eylemli iþinden karþý taraf kiþilerle baðýþýkla olacaðýndan; bu kes bir kiþi için bir eylemin gerçekleþmesi olan 2 saatlik birim sürede; ikinci kiþimizle, ikinci kiþimize ait olan savunma zamanlý saðlama 2+2 =4 saatlik gerçekleþmeyle kolektif zaman ön görülür. |
|
506
|
|
|
|
Düþüncedeki çok köklülük totemiler arasý karþýt düþüncelerle olan sentezlerin ortaya konmasý ile ancak farkýna varýlmýþtý. Her bir totemdi yapýnýn kendi alan daðýlýmý içinde, kendi kendisine fren etkili bir karþýtlýðý olsa da, her bir totemdi yapý kendi içinde tek salýnýmlý düþünceydi.
Bu nedenle totemi bir alan içi, tam anlamýyla felsefe deðildi. O aþamasýyla giriþmeyen, temas etmeyen totemdi mana düþüncesi, çok köklülüðü ele vermiyordu.
Oysa ön ittifaklarýn içi, her biri farklý yol yöntem ürünü olucu birçok totem mesleklerinden oluþmaya baþlamýþtý. Bu nedenle ön ittifaklarýn, her biri bir farklý düþünce ve duygularýn belirmesi oldular. Bu farklýlýklar totem temsilcilik olmakla, totem temsilciliklerin bir arada kavranýþý ilahlardý. Ön ittifaklý yapýlarýn içi her biri ayrý bir totemi mana anlayýþý içinde olmakla çoklu (pluraldi-politeisti-ilahtý) yapýydýlar.
Politeisti bir çoðul yapý içindeki giriþmeler; her bir grubun, grup aitliði olan totemdi dediðimiz giriþicilerden oluþan að örgüsüydüler. Ön ittifaklar, çok köklü giriþmeler yapmasý nedeniyle çoklu giriþenle yapýydýlar. Çok yapýlý temsilciliðin mana inþa karþýlýðý ilahtý yapý olmalarýydý. Ön ittifakýn içinde yasa koyucu olanlar; ilahlar koalisyonuydu. Ýlahi düzen denen vurgular içindeki ön ittifaklar, çok köklü düþüncenin (felsefenin), ana giriþme kaynaðý oldular.
Kýsaca totemdi düþünce; herhangi bir totem grubun, kendi kendisini yalýtýlmasý içinde olmasý ile totem gruplar; tek köklü ve tek yönlü düþüncenin disiplin kaynaðýydýlar.
Totem gruplar arasýndaki giriþmeleriyle, totem gruplar, kendi üzerlerine kendi etkileri olan salt izole yaþamlý düþünce olmaktan çýkmýþtýlar. Bu ön ittifaklý giriþmenin baþarýsýydý. Böylece yeni olan inþa; totem düþüncelerin ön ittifak içinde hep bir arada, hep birlikte giriþme içinde kavranmalarýydý.
Ýlahtý düþünce; totemdi gruplar arasý düþüncelerin bir arada, çok köklü, politeisti düþünceler olduklarýný bize belirtir. Politeist mesajýyla, ilah; zorunluluðun senteziyle politeistiydi. Ýlahlar; bileþen sosyo toplumsa yapýlardaki sentezin ortak kararlarýný almada, iradesi olan yöneticiler olmadaki tarihi bildiriþmeyi yapmanýn da kod adýdýrlar.
02.03.2016
|
|
507
|
|
|
|
Kiþisi öz, kolektif alan içinde kolektif özün direnciyle biçim alýr. Ýster doðal çevre, ister kolektif çevre olsun; çevrenin kiþisi saðlamalara karþý bir baský ve direnci var olmakla çevre kiþiye zorluklar gösterir. Kiþinin bu zorluklar karþýsýnda saðlama yapamama endiþesi kiþinin stresini, kaygýlarýný, en çok enerji harcama kontrolsüzlüðünü oluþtururlar. |
|
508
|
|
|
|
Yaptýðý iþin önünü, sonunu düþünmemek ve " insanoðlu yeryüzünde azgýnlýk bozgunculuk çýkardý" diye geri bundan þikâyet etmesi; Mamon'un bizatihi ligi olan muktedirliðine sýðmamýþtý. |
|
509
|
|
|
|
Tarih sahnesinde silinecek olan temel yapýlar için özel mülkiyetçi köleci El yapýlarý da “bunlar bizim yüzümüzden yok oldular” demeyecekti. Bu nedenle kolektif yapýlar kendi yok edicilerini hikâye edip anlatacaklardý. Köleci sistem bu durumdaki (yok oluþtaki) kendi suçluluðunu üste çýkarak anlatacaktý.
|
|
510
|
|
|
|
El, içinde çýktýðý kolektif sistemin hafýzasýný da taþýyordu. Eski hafýzayla köleci hafýza eþleþmesi zýddýna göre çaðrýþýmlar olup El zihninin ýþýk çakmalarýydý. Bunun gibi köleci hayatýn içindeki kimi kiþi zihnin de kolektif geçmiþin arkaik fon kalýntýlarý vardý. Baskýcý El mana anlayýþý karþýsýnda firari arka fon ýþýmalarý kimi kiþi zihninde zaman zaman hayal meyal silik bir hatýrlamanýn art alan ýþýmalarýný oluþuyordu.
|
|
511
|
|
|
|
Güneþ’in kütlesini sýkýþtýran kütle çekim kuvveti, Güneþ merkezinde tersine bir ýsý ve ýsý basýncý kuvveti ortaya koyana kadar Güneþ kütlesi büzülmesine devam eder. |
|
512
|
|
|
|
Her parçanýn bütünsel baðýntýsý, konumu, açý sal momentumu ile vs. benzerlikler ve benzeþmezlikler davranýþý fiziði içerirler. Bu tepkimeler giderek kimyasal tepkimelerdir.
|
|
513
|
|
|
|
Thomas Hobbes: "Boþ vakit, felsefenin annesidir." |
|
514
|
|
|
|
Yaþanýlaþma da, inanç mý, bilgi mi önceydi? Kuþkusuz ki arkaik bilgi, kategorize olmayan bilgiydi. Kiþi sosyal yapýlarla birlikte iki bilginin içinde doðuyordu. Ýki bilgide insandan öncedir.
Birinci bilginin kaynaðý insandan önce oluþla arkaik olan, bio genetik devralýnan, duygular kaynaklýydý. Duygular da, asýl olan þey; bencilliðimizi tarif etmesiydi. Bilginin iikinci kaynaðý bencilliðimize sosyal iliþkilerlen dýþta tevhidçi (birleþtiricisi) oluyordu.
Baþka benlerle bizim bencilliðimizi yine bencillik adýna, birlik özellikli kýlan þey; sosyal yapý kaynaklý duygudaþlýklardan, totemi aktarýmlý olan ve giderek inancý düzenlemeye dönüþen atalar deneyimli sosyo nesnel özneli, sosyal genetik aktarýmlý bilgidirler.
Ýkinci tür bilgi inanç ve imani tutum gibi olsa da, erken dönem içinde bugünkü gibi bir inanç olmayýp; güvenilir pekin bir yol haritasý olmanýn, inancýydý. Ýçinde ne tanrý fikri vardý ne tanrý söylemi vardýr. Ne de söylemlerin doða dýþý bir kaynaktan geliyor olma, anlamasý vardýr.
|
|
515
|
|
|
|
Umut, filizlerini vererek kýrmýzý bir güle yaþam sunmuþtu. Ve bir faniye de mefkure... Lakin maksuda varmak çok sancýlý olacaktý. Þimdiden doðum sancýlarý Aklý büyütür olmuþtu ki; hakikatte vesvese olmayýp da vücut bulma ihtimali göz önüne alýndýðýnda, zindanda kendine rastlamasý nasýl bir karmaþaya netice verir kestirilir þey deðildi. Mahzenin derinliklerinde, dairelerin içinde gizlenmesi; tevekkülle dönerek arþý endam etmesi; Akýlda varlýk bulup, doðum sancýlarýnýn da Aklý beslemesi hep kýsýr döngüler yaratýyordu çevresinde. Acaba tüm kýsýr döngüleri ve zincirleri kýrýp atabilecek miydi? Sustu. Çünkü sualler, tereddütler, sonuç alma kaygýlarý artýk bu beyinden çok uzaktý. Göçebeler yalnýzca yürürdü. |
|
516
|
|
|
|
Kýsacasý konjonktür sel dünyanýn geldiði bu aþamada Mohaç Savaþýna çýkýyor gibi çýkamazdýnýz. Güncel þartlar çok deðiþmiþti. Mohaç Savaþýna gider gibi iþgale yeltenenlerin iþgalci tutumu karþýsýnda kadronun hakimiyeti milliye gibi çok akýlcý kotarýlmýþ bir düstur olmadan süreç baþarýlamazdý.
|
|
517
|
|
|
|
Kuplaj temas gerektirmeden veya bir aracýyla kopyalamaydý. Bir baþka yere yansýtmaydý. Aktarmaydý. Etkilemeydi. Kendisi olmamakla. Kendi kopya yansý etkisini sürdürüp devam ettirmeydi. Tetikleme etkisi ile bir dönüþmenin olay olgularýný ortaya koymaktý. |
|
518
|
|
|
|
Acýkan kiþi elma aðacýna doðru yönelimli iken yönelim, saðlama yapacak kuvvetten ötürü alanýn yönüydü. Acýkan kiþi elma aðacýna doðru giderken dere aþýyor; bayýr týrmanýyor; kiþinin önüne kurt çýkýyor veya elmanýn aðaçtaki en yüksek yerde buluyor olmasý ile bunlarýn tümü alan yönüne zýt kuvveti oluþurlar. Bu engeller fazladan güç harcanmasý olmakla, direnci büyüten; tersten karþý konmasý gereken kuvvettiler.
|
|
519
|
|
|
|
Kadýn programlarýný küçümseyenlerin kendine çeki düzen vermesini saðlayacak bir eser!
-Alec Sandýr Newyork Post- |
|
520
|
|
|
|
Köleci sistem içindeki ilk El tasarýmcýlarý da kolektif miras yoluyla "ilah imgesi olan bu ilah bilincini" edinmiþler ve biliyorlardý. Totemin ortaklaþtýran tabusu, Ýlahýn ortaklaþtýran kolektif iradesi; kolektif geliþmiþliðin bu düzeyi içinde kiþi tamahýna evirilmekle El 'in mülk sahibi olmasýyla belirtilecekti. |
|
|
|