"“Yazarlık nedir? Boş sayfaya sürekli neden 'daha kötü olma' diye ısrar etmek.” – Franz Kafka"

Deneme

Aforizmalar - 2 Deneme - 19

Politikacı devlet adamı değildir. O nedenle devlet adamı her ne pahasına olursa olsun devleti korumaya çalışırken, politikacı kendinin ve taraftarının çıkarları için devlete zarar vermekten çekinmez.\*\* Çıkarı için dilini tatlılaştıranın niyeti acıdır.

Vice Versa

Derin mevzudan yani asktan girerek baslayalim konumuza Iki taraf vardir. Aci cekip sevenler ve aci cektirip devam edenler Bunlar ying yang gibi kendi iclerinde doner dolasir. Bazen aci cekip seversin, bazen de aci cektirip devam edersin.

Sokrat ile Meraklı Eşek Arısı - 17

Sokrat: Sorunun cevabını sana karınca versin: Karınca her gün gelip geçtiği yolunun üzerinde bir taş görmüş. Taşın etrafından dolaşıp gidebilirmiş ama gene de doğrudan, kestirmeden gitmek varken dolanarak yolu uzatmak istemediğinden taşı oradan kaldırmaya karar vermiş ve itelemeye başlamış. Tabii taşı yerinden bile oynatamamış. O sırada şarkısını söylemekte

Çağır Beni Hayat

Çiçek saksıda mı olur sadece? Neden ben hep aynı yerdeyim? Bunca bahçe kime tarh? Ben niye hep aynı yerdeyim? Gece gündüzlerden ayrılır, su pınarından, yaprak dalından ayrılır. Ben ise ayrılamam durduğum yerden. Böyle yazılmış kaderim ezelden. Ben ne montumu değiştirmek, ne evimi değiştirmek, ne eşyaları değiştirmekten yanayım, ah

"Para Veren Altın Bulsun"

“Para veren altın bulsun” atasözünü hatırlayanınız var mı?
Peki, “Para veren altın bulsun” atasözü ya da deyimi niçin kullanılır?
Siz de bilirisiniz ki, alış-veriş sonralarında veya borç ödemelerinden sonra para verdiğiniz kişi veya kişilerce en çok zikredilir bu söz…
Daha açık bir

Yalkının Yeri

alkının elinde bir düdük olurdu. Bunu, yanından hiç ayırmazdı. Yoldan geçen her araca bu düdüğü çıkarır ve gidene kadar çalardı. Araçta kim olursa olsun onun için fark etmezdi. Kendisi Buradan geçerken, buraya uğramayan, selam vermeyen, bakmayan bu düdüğü yer derdi.
Daha ziyade eski bürokratlardan, emekliye ayrılmış

Mudurnu'lu Fatma Ninenin Günlüğü / Mudurnu"da Şiir ve Türkü Gecesi

Bu toprağın insanının yazdığı şiirle, yine bu toprağın insanının yakdığı türkü birleşince, gönül tellerim titredi sevgili günlüğüm. Aynı evde yaşayan üç- beş kişinin bile bir araya gelemediği bi zamanda; salondaki onlarca kişinin aynı türküye alkış dutması, aynı şiiri dinleyip duygulanması, beni kendime getirdi.

Yaşar Kemalin Ardından

Annem anlatıyor: Yaşar Kemal küçüklüğünde bir kaza geçirmiş.Yanılmıyorsam Kurban Bayramı sırasında koyun kesilirken o da izliyormuş. Koyunu kesen kişi, bıçağı elinden kaydırmış. Bıçak da onun gözüne denk gelmiş. Bağırmış Kemal, kanlar içinde kalmış. O günden sonra sağ gözü kör olmuş. Bu nedenle biz ona hep Kör Kemal derdik.

Belki Rüzgar Bir Yaprak Düşürür Yüreğime

Yüreğim bir çöl. Duygularım çöl çiçeği. Kum fırtınalarına dayandığım sürece, yağmurlar yağacaktır. Yüreğimin serinliği bu yüzdendir. Yağmurun yağacağına güvenmemdendir. Zira hala yüreğimin daha kurumamış köşelerinde geçmişten kalan bir damla mutluluk vardır. Ki o damla yağmurun gelmesine kadar bana yetecektir. Bir damla mutluluğu asla küçük görmem. Bilirim ki bir

Bizi Helâk Etme Allah"ım…

Şu meymenetsiz herifin ettiği sözlere bakın hele!..
“Putin’den mümin kokusu geliyor” diyor…
Veyl olsun sana!...
Olmayan aklına, bozulup tahrif olan ilmine güvenerek kibir ve gururla, müminlerle alay ederek, müstekbirlik taslayıp konuştuklarına ve yazdıklarına veyl olsun!..
Müslümanların konum ve itibarlarına dil

Başa Dön