• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
221
|
|
|
|
Ne kadar kundura demekten kasıt; kundurayı yapan sektörün nüfus sayısı kadar bir nüfusun besin teminini karşı taraftan buğdayla karşılanması demek olan MANA anlayışıydı. Ya da buğday üreten sektörün nüfus sayısı kadar bir nüfusun kundurasını da kunduracıların sağlayıp giydirme yapacağı MANA anlayışıdır.
|
|
222
|
|
|
|
Yasalar o olgu ve olayın kendisini, evrenin işleyişini ele verirler. Alan, eğim, eylemtenler (eylemdenler)vs. birlikte olanla birlikte gidenin birbirine bağ enerjisi olma görünüşleriydi. İşleyişler olgu ve olaylardaki iç, dış işlemdenlere tabii olan nicelikti durumlarıyla olasıdırlar. |
|
223
|
|
|
|
Kişilerin kolektif kapasiteden koparılması mülksüz kişileri endişe içine düşürüyordu. Kolektif kapasitenin kolektif bilgi akışından yoksun kalan kişiler açlık gibi temel karşılanmaların günlük sağlamasını yapamaz oldular.
|
|
224
|
|
|
|
Hani Mansur, Tanrıya aşkı son aşamasına varınca kendine düşman kesildi, kendini yok etti gitti. "Ben Tanrıyım" dedi. Yani "Ben yok oldum, Tanrı kaldı ancak." Bu söz, alçak gönüllüğün son derecesidir, kulluğun sonudur. |
|
225
|
|
|
|
baruch de spinoza 1632’de, amsterdam’da dünyaya gelir. dinsel ağırlıklı bir eğitim alır. sinagog tarafından aforoz eder, yalnızlığa itilir. hayat onun için zorlaşmıştır...
|
|
226
|
|
|
|
Gezegenler gibi özel bölgelerle ve özel bağıntılı derişimler içinde olan bu gelişmelerden geriye doğru bakıldığında; öznel çıkarımlarla söylene bilir ki tüm bu alakasız alakalılar gezegen sel ortamın, evrensel ortamın hatta gezegen içindeki lokasyonların çeşitliliği ve rastgelesi olmakla zorunluydu! |
|
227
|
|
|
|
Kuantum bir noktanın her yöne ortam salınması veren bileşimi zar yüzeyle, zar yüzeyi oluşan bileşik bir boyutlu ipliksi kuantlarla olasıydı. Bileşim; ileri geri olan çizgi boyutlu titreşimle, bir boyutun sağına soluna açılım veren iki boyutlu dalga hareketiydi. |
|
228
|
|
|
|
Kolektif alanın ilk inşası içinde de neden daima sonuçtan öncedir. Ancak kolektif alan kolektif özne eylemli alan olmakla deneyden bilgi çıkarılır. Bu bilgi izlenimse olarak zihinde düzenlenip uygulamaya konur. İşte kolektif zihinde düzenlenen neden sonuç ilişkisine göre kolektif özne sonucu öne alıp sonucu neden gibi davrandırabilmektedir.
|
|
229
|
|
|
|
Yalıtıma alanın yalıtımı sürdükçe seçilmiş, korunan, ancak kendi tekrarlarını veren böylesi belli tepkilere sınırlanmış karşılıklarıyla öğrenilmiş tepki demekte mahsur yoktu. Ancak çevrenin ani değişmesi demek özgöndergeli yalıtıma oluşumu desteklememesi demek olmakla, yaşamın bireyde oluşan kendisi tepkinin değişime cevap olamaması nedenle hayatından olur.
|
|
230
|
|
|
|
Her birey, grup, toplum ve devlet yönetimleri, kendilerine göre bir akıl oluşum yöntemi bulmuş olsalar da, bunların çoğu derince sorgulanmaya muhtaç. Çünkü insanın doğal hücresel beyin yapısı sürekli ne, nedir, neden nasıl, niçin? Gibi aklın almayacağı kadar sorusal emir kipiyle doludur. Nöronsal emir kipleri her zaman bilimselliğe dayandığından, bunu zahmetli ve uğraştırıcı gören hantal, tembel ve asalak kişilikler, sürekli içgüdüsel egoya göre tercihte bulunurlar |
|
231
|
|
|
|
Düzen ve denge entropiye karşı geçici bir direncin oluşması demekti. Geçici düzen ve denge kısıtlı kombinasyonlar demekti. Kısıtlı ve geçici kombinasyonlar yırtılan kâğıdın tekrar kâğıda dönüşememesindeki tersinmezlikti.
|
|
232
|
|
233
|
|
|
|
Doğrultmalar temel eksene göre değil, sanal ve kişi tamahı iradeyi yansıtan vahye göreydi. İsa, Musa gibi duyarlı kişilerin intikaya uğratılmış bu tarz sanal belirlenmelerle oluşan köleci düşünce içinde; herkes gibi neler çektiğini anlayabilmemiz için anlatıyordum.
|
|
234
|
|
|
|
Oysa tekil bir kişi beş baskıyı eş anlı ve aynı zamanda başlatması gerekir. Yani ava çıkan kişinin aynı zamanda güvenlik önlemlerinin alınması gerekir. Gözünün geride kalmaması için yavrusuna bakılmalı.
Tekil kişinin av süresi boyunca ve avdan sonra güvenle dinlenmeye çekileceği bir barınma yerinin korunması gerekir. Av boyunca yavru bakımının yapılması gerekir. Oysa bir kişi aynı anda hem avda, hem barınma alanında, hem de yavru bakımı üzerinde olamaz.
|
|
235
|
|
|
|
“Doğada rastlanan her taşın altına bakmalıdır. Çünkü gerçeğe bazen caddelerde değil, patika yollarda rastlanır” - Bacon |
|
236
|
|
|
|
Kolektif alan içindeki kolektif etki nedenle dönüşen kişi eylemi; farklı enerji kesikli süreklisiyle birbirini başlatan, birbirini durduran ve birbirini devam ettiren eş yönlü kolektif bağlanıma göre süreçlerdi.
|
|
237
|
|
|
|
Yani iman; kült merkezindeki totemdik grupların temsilcisi ilahların bileşmesi olan (tevhitleri olan) kurul kararlı hüküm ve yargılardı. Bu hükümlerin geri beslenme kaynağı her bir kişi için totemi mana etkisiydi. |
|
238
|
|
|
|
Hayat organize tepkiler çeşidiyledir. Hayat uyarılan yalıtıma bütünlük içinde uyarıya yalıtıma bütünlükle bir cevap yansıtması ile olan bir örgütlenmedir. Hayat organizeni örgütlenme içindeki bir bileşimin özelliği olan yeni bir kolektif kapasite ve yeni bir bileşimse yaratıcılıktır.
|
|
239
|
|
|
|
Entegrasyonun parça bileşimleri olan yeti sel uzay zamanı dünyaya özgü bir damgayla kodlanacaktı. Bu kodlanma evrensel uzay zaman genel bağıntısını veren yasaların içindedir. Dünya kendi dışında birçok bağıntı durumla girişme olan özel yalıtımına özgü, özel kapasite bağıntılı kimi kendi yasalarıyla çevrim olup, kendi ağırlık merkezlerini oluşacaktı.
|
|
240
|
|
|
|
Felsefe, bireyselliğin söz konusu olduğu bir uğraşı alanıdır. Ve bu alanda uğraşan insanların; içinde bulundukları topluma biraz daha dışarıdan (yukarıdan) bakmaları gerektiği konusunda hakim (yaygın) bir görüş vardır. Buna kısmen katılmak mümkündür. Felsefecinin ait olduğu toplumun sınırlarını zorlayabilen, hatta bu sınırları aşan bir yapıda olduğunu felsefe tarihi bize gösterir. Fakat bu yukarıdan bakma durumu bazen bu uğraşı içerisinde bulunan insanların; halktan birisi olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesine yol açmamalıdır. Yani felsefeci halktan tamamen soyutlanıp, düşünce sarayında tahtına kurulup, yalnızca düşünerek vakit geçirmek zorunda olan birisi değildir. Böyle bir zorunluluğu yoktur. Yalnız olması onun tercihi olabilir fakat zorunluluk olarak anlaşılmamalıdır. |
|