Yalanlara Sığınmak...
Yalanlara Sığınmak İçinde Çıkamayacağım Çıkmaz Sokaklara Bizi Götürür.
Yalanlara Sığınmak İçinde Çıkamayacağım Çıkmaz Sokaklara Bizi Götürür.
Her sey isiklarin kapanmasiyla baslamisti. Bedenimdeki alkol umursamazligimi iyice arttirmis, bakislarim donuklasmisti. Ice cekilen sigara ise yuzleri az cok secmeme yardimci olmustu.
Bir kadının ; Erkeğe duyduğu ihtiyacın fazlası , kadını oyuncak yapar,
Bir Erkeğin ; Kadına duyduğu ihtiyacın fazlası da erkeği oyuncak yapar ... Atakan Korkmaz
haksız olduğumuz konularda yapmış olduğumuz yanlışların görülmesi, doğruyu görebilmemiz için işaret edilen yolun gösterilmesine; yani karşımızdakilerin bizleri eleştirmesine neden izin vermiyoruz?
Akşam olmuş. Tinleri ve bedenleri, birbirini istemiş. Dolamışlar kuyruklarını birbirlerine. Dişi, uzun bir borucuğa benzeyen üreme organını, erkeğin kesesine değdirmiş, akıtmış yumurtalarını.
İnsanın kendini dünyanın en akıllısı iddia etmesine kesinlikle inanmıyorum. Bu olsa olsa dünyayı sömürmeye ve vicdanını susturmaya karşı bulduğu pratik bir çözümdür. Yoksa inanmaya sığınan insanın aslında düşünmemekten orgazm edercesine zevk aldığını bilmiyor değilim.
Bir mesaj gelir. Sen gerçekten sevmeyi bilmiyorsun. Senin Allah belanı versin. Diye.
Laiklik ve türban istesek de, istemesek de ülkenin gündemine oturuyor. Daha önceleri sakal, sonra gençlerin saç uzatması,
erkeklerin taktığı küpeler bile bazı çevrelerce yadırganıyor.
Türban gibi yaşlı kişilerin bıraktığı sakala da gericiliğin, yobazlığın simgesi gözüyle bakılmıştı. Aynı sakalı aydın kişiler
bıraktığı zaman
Unutmak mıdır zor olan yoksa zor olan unutmamak için her gece onu hayal etmek mi..Hangisi daha acıdır?
Terk edilmek mi yoksa terk edildiğin halde gidememek mi?
Babalar,çocuklar ve ayrı dünyalar..
terbiye; insan için aile içerisinde başlayan, okul hayatı ve sonrasında devam eden bir eğitim şeklidir.
Bir gün güneş açıverirken ruhuma gelen güzellik, bir gün yağışlıyken gelen hüzün, odamdaki topak topak açan bembeyaz sardunyalarım ve bir tarafta kurumuş olanları. Bugün bembeyaz topak topak olan sardunyalar gün gelecek kuruyacak, yenileri açacak ben baktığım beslediğim sürece. Halbuki bir zamanlar kırmızı beyaz açardı, neden kırmızlar yok oldu,
Yapayalnızız. 80 milyonun yaşadığı ülkede herkes gibi yalnızlık çekiyoruz.. Çünkü cep telefonlarımız, internetimiz var. Facebook, twitter, instagram velhasıl kelam sosyal medya hesaplarımız var. Kendi hobilerimiz, kendi fobilerimiz var. Yapayalnızız bir başımıza, yapayalnız...
Yaşarken, arka bahçeye gömülen hisler, öldükten sonra ne işe yarar ki? Bir tür yanılsama istiyorsun, bir tür yadsıma. Senin ki asla içine girmeye cesaret edemediğin, bir baloncuk, dışarıdan baktığın. Şarkısını duyduğunda, su sesi kaçtığın. Sevinci ve hüznü aynı bardakta tokuşturduğun.
Bazı günler, dün akşam ne yemiştik, bugün günlerden neydi, ayın kaçıydı hatta biz hangi aydaydık yahu! gibi utanası sorular soran bizler, nedense iç dünyamızın günlüğünü tutmaya gelince hafıza profesörü kesiliriz. Hele canımızı yakan olayları mumyalamakta üstümüze yok. Öyle arada bir de değil sık sık geçmişe döner bizi rahatsız
Annelerin gölgesinde kalan bir babalar günü daha geride kaldı. Nedendir annelere verilen değer babalardan esirgeniyor. Annelere dizilen methiyeler zerresi babalara yapılıyor. Babalara yetim muamelesi yapıldığımı düşünüyor.
-ABLA; Anne, arada sırada kötüler kazansa heyecanlı olmaz mıydı?
Ekran bulanıklaşır ve bir sabun köpüğü oluşur.Bu, gelecek filmlerindeki, makyajla oluşturulmuş görsel çirkinliğin, makyajsız içsel versiyonu. O filmleri seyrederken, kendinizi, o sahneler içinde hayal ettiğinizde, kurtuluşunuz, sinemanın karanlık salonundan çıkmak olabilir ya gerçek hayatta ?