Ampul Vicdanları Aydınlatabilir mi?
Zaten bunların hepsini herkes biliyor; ama bilmiyormuş gibi yapıyor. Üç maymunu oynamak moda oldu ya
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Zaten bunların hepsini herkes biliyor; ama bilmiyormuş gibi yapıyor. Üç maymunu oynamak moda oldu ya
Günümüzde terör ve saldırganlığın güçlenmesinin temel nedeni etnik bölücülüğün demokratik ve kültürel haklar, yerel yönetimler, özgürlükler gibi gerekçelerle koruma kalkanları altına alınarak ileri demokrasi adı altında tamamen başıboş bırakılmasıdır. Bir ülkede etnik terör devam ederken, o etnik grubun siyasal ve kültürel ögelerini bir takım sözde reformlarla kaşımaya kalkışırsanız
Günlerdir gözümün önünde çift çift, lodos poyraz, yağmur çamur demeden kavgasız gürültüsüz, sakin sakin avlanan, kendi aralarında doyumsuz, bitmez sohbetlerini sürdüren flamingolarla şu mağrur, vurdum duymaz, hazır lopçu balıkçılları anlatmaya kalkışıyorum. Olmuyor.
"Onların, insanların, kendimin aşk meşk hallerini, içsel yolculuklarımı, anacığımın nice çileyle yoğrulmuş ömründe Arafa
İsrailli tarihçi Prof. İlan Pappe Siyonizmi yerleşimci bir sömürge hareketi olarak tanımlar: Kurucuları, kendilerine bir devlet kurmak isteyen Avrupalı Yahudilerdir. Genel sorunsal bir devlet kurmak için başka insanların yaşadığı toprakları seçmiş olmalarıdır. Aynı ilk yerleşimci Amerikalıların yerlilere yaptığı gibi Siyonistler de Filistin halkına benzer biçimde soykırım uyguladılar. 1948
Sürekli olarak gerici dinsel temalarla geviş getirmeyi sürdüren AKPnin, kent soylu burjuvaları ve gerçek kentli bireyi temsil etmekten çok uzak olduğu açıktır. İstedikleri kadar Versace'den, Diordan son moda elbiseleri giysinler, en lüks dört çekerlere kurulsunlar kentli ya da şehirli asla olamazlar.
Aziz Petrus'un, Roma'dan Neron'un zulmü yüzünden kaçarken çoktan çarmıha gerilmiş İsa'ya rastladığında, şaşkınlıkla sorduğu soruyu hem yönetenlere, hem yönetilenlere soralım:
Petrus: "Quo Vadis?" (Nereye gidiyorsun?)
İsa: "Roma'ya, yeni baştan çarmıha gerilmeye gidiyorum çünkü sen benim kurtaracağım insanları bırakıp kaçıyorsun."
Gökten üç elma
Arap Baharı diye başlayan süreç, Tunus, Mısır ve Libya diktatörlerini götürdü ama Suriyede ters tepti ve iki yüz bin kadar insan öldü
51 yıldır başka bir ulusu işgal altında tutuyoruz. İçinizde iki tür insanlık algısı olduğuna inanmaya başlamadan bir başka ulusu işgal edemez ve baskı altında tutamazsınız: Biz kendimiz işgali yasallaştırıyoruz. Şundan eminim ki Filistinlerle çatışmanın sürmesi bizi daha insanlık dışı yaratıklar hale getiriyor. Hayvani, ırkçı, acımasız oluyoruz. Davit Grosman
-Sevgili devlet büyüklerim, önce bu milleti bilmem kaç etnik gruba bölerek insanlarımız arasına ayrılık tohumları ektiğinizi fark etmediniz mi? Şimdi de geçmişte kalmış, kabuk bağlamış yaraları kaşıyarak Dersimlilerde CHP düşmanlığı yarattığınızı görmüyor musunuz? Görüyorsanız birkaç oy için buna değer mi?
Bu metinde yazar, Irak'ta şehit düşen askerlerimizin medyada yeterli ilgi görmemesine tepki gösteriyor. Şehitlerin sadece kısa bir alt yazı haberi olarak geçiştirilmesi eleştiriliyor. Aynı gün ünlülerin Ayşe Barım'ın mahkemesine katılması ile kıyaslama yapılıyor. PKK haberlerine verilen geniş yer ile şehitlere gösterilen ilgisizlik arasındaki çelişki vurgulanarak, bu durum kınanıyor.
Sadece mescidde değil artık; riyâ her yerde
En başta siyasette
Bürokraside, üniversitede, yazılı ve görsel medyada, ticarette, sanayide, sporda, çarşıda, pazarda
Bu soytarılığa en başta Avrupalılar şaşırdı. Hatta bazı çevrelerde bu ilk önce şaka gibi algılandı. Harıl harıl silah üreten, el altından terörizme destek veren, dünyadaki bütün kirli oyunların planlayıcısı ve ekonomik olarak batmakta olan böyle bir kuruluşa barışa katkılarından(!) dolayı ödül verilir mi? AB üyesi bir çok ülke
Günümüzde polis sayımız 230.000i aşmış, 218.600 tane özel güvenlik görevlisi istihdam edilmiş, Jandarmada 250.000e yakın eleman görev alıyormuş.
Solcusuyla, sağcısıyla, köylüsüyle, şehirlisiyle, inananı, tereddüt edeniyle beklenen insandı Tayyip Erdoğan. İstanbulu çöplükten almış şehirleştirmiş, kokmak üzere olan insanlara en lazım olanı; suyu getirmişti. İstanbul kurtulmuşsa Türkiye de kurtulabilirdi pislik ve düzenbazlıklardan.
İçimden haykırmak geliyor: Yuh, yani bir Fransız gibi de mi olamayacağız! diye
Neynovanın cehennemsi sıcağında o masumları lime lime doğrayıp, çadırları ateşe verip suçsuz bedenleri çiğneyenler kadar, o gün o cinayetlere seyirci kalan seyirciler de suçluydular işte!
Onlarca yıl ülkemizin çocukları da, birbirine kırdırıldı. Ateş düştüğü yeri yaktı hep, nice ocak söndü. Köyler bombalandı, boşaltıldı, insanlar yerinden yurdundan edildi. Şehirler göç edenlerle doldu, göçün yarattığı sorunlar yaşandı, yaşanmakta.
Ayrı devlet, demokratik özerklik, federatif yapı derken, şimdilik üniter devlette pazarlık bağlandı. Bizim sınırlar, Misakı