Gerçek Miydi? Rüya Sanmıştım
Olmak istediği kendisi ile yaşadığı kendisi arasındaki farkı artık taşıyamayan Samim...
Olmak istediği kendisi ile yaşadığı kendisi arasındaki farkı artık taşıyamayan Samim...
Yüzünün her telinde bir korku titremesi Tel tel dökülüyor ve damla damla kayboluyordu Gözünü açtı, gökyüzüne baktı. Gökyüzü, simsiyah saçlarını gümüş bir ay tarağıyla tarayan gizemli bir kadın gibiydi; sırtı dönüktü; saçları toprakla bir olmuştu. Bu görüntüye kapılmamak, gecelik kadının peşinden gitmemek için kendini zor tuttu. Ellerini yumruk
İnci gibi parlıyordu dalında iken, sanki değerli bir taşmış gibi yaprakların arasında.. koparmaya kıyamazsın aslında ama biraz açlıktan, biraz meyvenin şehvetinden olsa gerek dayanamayıp atıyorsun elini dalların arasındaki o cezp edici meyveye.. o kadar arzulu bir uzanış ki bu, oklasalar şimdi kolumu vazgeçirtemezler bu maceradan.. evet dokunabildim nihayet,
“ Babanı değiştiremeyeceğimi anladığımda gerçekten onu sevmeye başladım” demişti annesi.
Gülru’nun da kendini sevmesi, hatta hayatını devam ettirebilmesi için öncelikle kendini olduğu gibi kabul etmeye başlaması gerekiyordu. Ama birtürlü başaramamıştı, gerekli de görmemişti.
Bir çocuğun yaşının gerektirdiği işleri yapmasına, oyunları oynamasına olanak vermek gerekir.
Işık olmayınca suret de olmuyordu.Ama suret olmayınca karanlık oluyordu.Ve karanlık;mavi gül dalları arasında uzun gece yürüyüşleri yapan hayal perisinin kendisinden ne bir eksikti ne de bir fazla.Sadece karanlıktı ve karanlık onun ta kendisiydi.
Uçurum.Taş.Ses.Ses(sizlik).
“Senin geleceğini öğrendiğimde Tanrı’ya yeniden dua etmeye başladım” idi Nermin’in özenle yazdığı defterin ilk satırları, onun geleceğini öğrendiğinde aslında yazmaya da yeniden başlamıştı.
Yirminci Yüzyıl yaşayanlarını kısaca Yirmilikler olarak adlandıran Neanların, tarih kitaplarında yazılanlardan farklı özellikleri de vardı…
İste o görkemli gizemli bana kâbuslar yaşatan ya da rüyamda yaşatmış olan ya da neyse işte o mağaranın sonunda ki ışık görünüyordu. Hızlandım ekip arkamdaydı.
‘’hadi patron az kaldı ‘’dedi Johns
Az kalmıştı evet, ilk adımımı attım dışarı, saatlerin ardından günışığı harikaydı. Dağın bütün
Dün gece, hüznü koynuma alıp sabahladım. Bakışlarından yüreğimde kalan son katre de kirpiklerimden düştü. Teselli sözcüğünün en uzak anlamını aradım lügatlerde bulamadım. Sonra alelacele çevirdim lügatin sayfalarını vefa sözcüğünü anlamını okumak için. İçinde sen yoktun. Yalnız bir tebessümün yadigar kalmıştı maziden. Onu astım yüreğimin cidarına. Kimseye bir şey
Filozof koyunlar aralarında çelişkiye düşmüşler. Bunlar meranın istiklal diye bir semtinde dolaşır, biralarını içer, entelektüel konuşmalar yaparmış. Ama son zamanlarda gerçeklerden o kadar kopmuşlar ki. Meraya yabancılaşmışlar.
Aslında... 21. yüzyılda Mısırlılarla ilgili bir kitabı okurken bir mısırlının size karşı çıkması ne kadar normalse bu da o kadar normaldi...
babam bu fotoğrafta şekilden şekle giriyordu.Bir bakıyorum bir arenada boğa güreşçisi olmuş “oley,oley” sesleri arasında azgın boğaya korkusuzca kılıcını saplıyor,sonra hayal değişiyor:Padişah sarayında belindeki kuşağıyla,kafasındaki sarığıyla yarı eziklik içerisinde bir harem ağası ,bir cami önünde ayağı pansumanlı bir dilenci ,bir uzay aracında astronot şekillerine dönüşüyordu.
Buzul çağdayken Tabiat Ana'nın işi bayağa bi zordu... Yazın bile her taraf buzlara kaplı olunca tabii ki de zor olacaktı... Hem karayı, hem havayı kontrol etmek... Zaten Buzul Çağı da Tabiat Ana gece uyurken başlamıştı...
Bir arkadaşım anlatmıştı efsaneyi, inanmıyordum ama sırf eğlence olsun diye internette araştırmıştım bu konuyu ve şimdi Anadolu yakası surlarındaydım. Nasıl gelmiştim buraya kadar bende hatırlamıyorum.Bir heyecan furyası sürüklemişti beni. Son dualarımı ediyordum.
Onun gibi tevazu sahibi bir insan kolay kolay şikayette bulunmaz. Yıllardır buraya gelir giderim, ancak onun sırtındaki kambur pek dikkatimi çekmezdi. Tâ ki şu ana kadar Evet düşünüyorum da onun sırtında kambur vardı, hem de iki tane. Ben onun kamburlarına değil, ağzından çıkan hikmet dolu sözlere bakardım.
Mars savunma sistemleri başkanı doktor Merilayn’a paralel evrenlerin varlığı hakkında bir araştırma yapmasını istemişti. Merilayn yaptığı araştırmalar sonucu farklı boyutlarda 21 evren olduğunu saplamıştı. Bu evrenler arasında geçiş yapmamın mümkün olduğunu her ne kadar savunmuş olsada Marsın girdiği ekonomik kriz sonrası araştırmaları için ayrılan ödenek kesilmişti.
Normal bir şehir olmaktan farksızdı aslında Antalya... Ta ki Bermuda'lılara kadar, cuma gecesine kadar.