Öylesine Bir Gündü...
Öylesine bir gündü. Öylesine yürüdüm sokaklarda. Gülen yüzler de gördüm, canı sıkılanlar da. Yaşamın ağır yükü altında eğilmiş olanları da, lüks aracında caka satanları da.
Öylesine bir gündü. Öylesine yürüdüm sokaklarda. Gülen yüzler de gördüm, canı sıkılanlar da. Yaşamın ağır yükü altında eğilmiş olanları da, lüks aracında caka satanları da.
Çok değil; yalnızca birkaç yıl önce yaşamımıza girmeye başladı, bu kendi küçük marifetleri büyük makine. Önceleri çok ihtiyaç duyan kişiler tarafından kullanılan lüks bir araçtı. Medyada sıkça görülen tanıtımlar sonucunda biraz daha alıcı buldu. Buldu ama
Çünkü “toplum” bir kavram olarak hiçliktir. Geneleme ve bireyi hiçleştirmedir. Toplum yararı veya kamu yararı neyi ifade ediyor? Kocaman bir boşluktur. Doldur içini nasıl canın çekerse.
Medine... Çorak toprakların, gece karanlığının gaz lambalarıyla yırtıldığı köhne odalarında, mürdüm eriği buğulu gözlerle, ancak gece kurduğu hayallerle köyünün dışına çıkabilen; köhne bir babanın ve çorak bir dedenin alçak zihniyetiyle toprağa diri diri gömülen Medine...
Kavramlar giysilere benzetilebilir. Hani içini doldurunca üzerimizde şık ve güzel duran, dolduramayınca hoş görünmeyen giysilere…
Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı, adını duyduğum günden beri sık sık düşer aklıma. İnsanın karmaşık yapısından dolayı bu kuramın geçersizliğine dair eleştiriler öne sürülsede; insan ve ihtiyaçlarını tanımlamada önemli bir basamak olduğunu düşünürüm bu kuramın. En azından, insan ve ihtiyaçlarına ilişkin bir öngörü koyar ortaya
Toplumumuzun eşek ile muhabbetini bilmeyenimiz yoktur. Hele kırsal bölgelerde doğmuş ve büyümüşlerimiz bana daha yürekten hak verir inanın...
İdamlar ülkesi Türkiye'de üç gencin asılma yıldönümünde bizim penceremizden sorular...
Sosyoloji hocası terminolojimize 'mahalle baskısı' diye bir kavram sokmuştu hani!İslamcı entelentsia'da doğasına uygun olarak, bunu inkar etmiş;'Böyle bir şey yoktur!' demişlerdi.
Rahmetli Babam; “Çok şükür, çocuklarımın boğazından haram lokma geçirmedim.” dediğinde, Osmanlı bir kadın olan rahmetli babaannem bu sözler karşısında gözleri dolarak; “Haram lokmanın günahı ocak söndürür, sakın evlatlarına böyle yük bırakma.” derdi.
Çocuk saflığımızla ne demek istediklerini kestiremesek de, haramın kötü bir şey olduğunu anlardık.
Beni gündelik yaşamda üzen bir olay üzerine yazdığım denemedir. İnsan olmanın gerekliliği duyarlılık olmalıdır.
“Birbir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar
Ne zaman bir dosta gitsem
Evde yoklar…”
Kim Demiş Avrupa İnsani Medeni,
Ne Edep Kalmiş Ne Haya çırılçıplak Bedeni,
Açmaksa Bedeni Olmaksa Medeni,
Desene Hayvanlar Dahada Medeni
"Düşüncenin ve Korkunun azad olduğu bir ülke.
Bir ülke ki insanları dimdik.
Dünya duvarlarla bölünmemiş.
Kelimeler gönlün derinliklerinden fışkırır.
Emek kemale uzatır kollarını.
Karışarak onlarda ebeveyn olmuşlar..
Söz dinlerken onlar söz atmaya başlamışlar bu sefer..
Yaşlandığını insan o zaman mı anlar
Sizi, sevdiklerinizi, hayallerinizi, hepimizi ve planetimizi kurtaracak yeni bir düzen, ideal bir sistem arayışındayım.