Hayrola Yolculuk Nereye Gençler?
karamanoglu mehmet beyi arıyorum bileniniz duyanınız var mı???
"Tek yaptığım şey, gerçekleri mizahla soslamak. Yoksa kimse yutmazdı." - Mark Twain (kurgusal)"
"Tek yaptığım şey, gerçekleri mizahla soslamak. Yoksa kimse yutmazdı." - Mark Twain (kurgusal)"
karamanoglu mehmet beyi arıyorum bileniniz duyanınız var mı???
Ekonomideki durgunluk can sıkmaya devam ediyor.
İşlerin durgunluğu, para sirkülasyonunun iyice tabana vurması, üretimin de buna paralel olarak can çekişiyor olması, işsizliğin tavan yapması, karanlık bir sona doğru son sürat gidilmesi yaşanan bu tabloyu anlatan sadece birkaç kelime…
Son 40-50 yıldır süren dil yozlaşması-yozlaştırılması faaliyetinin mahsullerini son yıllarda topluyoruz: artık hepimiz İngilizce konuşuyoruz!
Küçük dokunuşlarla yokluyor zaman!
Sonra çok sular aktı
Hem hicaz yollarında çürüdü raylar
Hem kirlendi Kâbenin örtüsü
Sonra sen gittin,
“ben çocukken anne ve babamın sevişme seslerini dinleyerek uyurdum. Zamanla annem ve babam arasındaki sevgi bitti. Ondan sonra, onların kavga seslerini dinleyerek uyur oldum.”
Güncele ilişkin okuduğum yazılarda sürekli karşıma çıkıyor; "içi boşaltılmış kelimeler" ya da "içi boşaltılmış kavramlar" deyimi. Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, liberalizm, Kemalistlik, Atatürkçülük, sağcılık, solculuk... derken ta dinciliğe kadar bir çok kelimenin , "içi boşaltılmış" lığından dem vuruluyor yazılarda. Çoğu kez, yazının gidişatından; yazarın kendi doğrularına çarpıcı bir vurgulama
.... Nerede o dumansız hava sahası? Ben hiç bir yerde artık hava sahası göremiyorum....
Her mahallede birkaç Pub olmalı diyorum, her birine ayrı ad ayrı renk vererek...Dirsek dirseğe, omuz omuza oturuyoruz. Senin şiirin benimkine karışıyor, bir bardak çayın renginde !
Maia... Güzel prenses... Işıl ışıl parlayan iri gözleri... Rus kızlarını kıskandıracak kadar güzel sütun bacakları... Ahhh... Hele o pembecik karnı... Taze dişi Maia!
Güzel kızım... Prenses kızım... Biraz daha olgunlaştığında, sokağın sevgilisi olmaya aday kızım!...
Bebecikken, boynumda, koynumda uyuttuğum kızım, bir de kızdırmasan şu
Gerçekten de aşk eşittir yalnızlığa o da eşittir hayata. Evet hastalık çaresine eşit . Peki ama hangisi hastalık, hangisi çare?
Tesadüfen geldik dünyaya, tesadüfen yaşıyoruz ve zamanı gelince öleceğiz. Var mı bunların yalnızlıktan başka bir çıkışı. Var mı varlığımızın yalnızlıktan başka bir değeri.
Milyonların yaşadığı şehirde günün yorgunluğunu nasıl atarsınız? Herkesin küçük, sevimli ya da alçakgönüllü bir yanıtı olacaktır şüphesiz. Ben diyorum ki biraz daha iletişime gereksinimimiz var. Arkadaşlar toplanıyor, gruplar toplanıyor, kulüpler toplanıy
Tümünü ayakta alkışlıyorum; bu işe gönül koyanlarla beraber hepsine yüreğimden kocaman bir teşekkür buketi gönderiyorum.
Şu son günlerde her "ben"in , "öteki" ile ilgili bir açılımı var neredeyse. Bireylerin, grupların, kurumların, partilerin, sanatçıların... açılımları, yol haritaları savrulup duruyor medyada bir süreden beri. Düşünüyorum da; her bir açılım, orijinalliğinin yanında ne kadar tarafsız ? Ya da tamamiyle tarafsız olabilmek mümkün mü bu tür açılımlarda
Her ne kadar bazı etkinlikler bizleri heyecanlandırsa da, Malatya eski Malatya değil.
Her ne kadar ilimize davet edilen hocalar, ilim adamları, bilim adamları hatta film adamları Malatya’ya methiyeler yağsa da Malatya (şimdilik) eski Malatya değil.
Temennimiz ve özlemimiz; Malatya’mızda çıkar ilişkilerin bir kenara bırakılıp