Vildan Sevil

Ah Osmanlıca, İlle de Osmanlıca!.. (1)

Günlerdir gözümün önünde çift çift, lodos poyraz, yağmur çamur demeden kavgasız gürültüsüz, sakin sakin avlanan, kendi aralarında doyumsuz, bitmez sohbetlerini sürdüren flamingolarla şu mağrur, vurdum duymaz, hazır lopçu balıkçılları anlatmaya kalkışıyorum. Olmuyor.
"Onların, insanların, kendimin aşk meşk hallerini, içsel yolculuklarımı, anacığımın nice çileyle yoğrulmuş ömründe Arafa

Aziz Petrus'un, Roma'dan Neron'un zulmü yüzünden kaçarken çoktan çarmıha gerilmiş İsa'ya rastladığında, şaşkınlıkla sorduğu soruyu hem yönetenlere, hem yönetilenlere soralım:
Petrus: "Quo Vadis?" (Nereye gidiyorsun?)
İsa: "Roma'ya, yeni baştan çarmıha gerilmeye gidiyorum çünkü sen benim kurtaracağım insanları bırakıp kaçıyorsun."
Gökten üç elma

Bunun Adı Faşizmdir Dostlar, Faşizm!..

Neymiş efendim, birlikte düşmana karşı savaşırken, diğeri etrafı yağmalamış, soymuş soğana çevirmiş. “Hep bana hep bana, her şey bana” demiş. Diğeri mağdur oluvermiş, paylaşımda ve tahakkümde dışlandığı için tüm soygunu, talanı ifşa edip konu komşuya rezil etmiş kardeşini.

1968 Devrimci Eğitim Şurası

7 Temmuz gecesi şehrin elektrikleri kesildi. O zaman da trafolara kediler mi giriyordu bilmiyoruz ama kimse "Kediler girdi" dememişti. Tarihimizde pek sık boy gösteren tekinsiz güçler, iki camiyi ve İmam Hatip Okulunu bombaladı. Elektrikler geldi, fısıltı gazetesi satışa hemen satışa sunuldu: Komünist öğretmenler bombalamıştı.
8 Temmuz

Fahişelik... Durmadan Büyüyen Bir Pazar

İki konser kapıp dünyalığı çıkarmak için muktedirin elini ayağını öpüyorsun. Muteber sanatçısın.
Para için, güç için, o zavallı çirkin başına bir şey gelmesin diye kalemini, beynini, ruhunu satıyorsun. Muteber yazarsın, gazetecisin.

Din

N"olur, Beni Sakın Kutsama Papa

Kaçakaksaray’ın ilk yabancı konuğu olarak orada ikamet edenleri kutsayacak mı, bilmiyoruz. Ama Papa Işid konusunda Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada, tecavüz eden, kafa kesen, ciğer yiyen “Işid’le diyaloğu kesmeyin” demiş. “Saldırılar durdurulmalı”demiş ama bombalamaya karşı olduğunu belirtmiş.

"Hakkımda Çok Çirkin Şeyler Söylediler"

Maskelerden arınmış gerçek varlığımız bilinçdışımızda yatar, uyur gibi yapar. Bilincimiz, bilinçdışımızdaki en dizginlenmez duygu ve düşüncelerimizi gün yüzüne çıkartmamak, gizlemek için çabalar durur. Ancak oradaki baskın duygu ve düşünceler, bazen bilincin denetimden kaçar, dil sürçmeleri, espriler halinde dile yansır.

Birinci Tura İki Kala

Yine başarılamaz, sistemin ve küresel güçlerin seçeneklerinden medet umulursa yeni başkanın kısa sürede alaşağı edileceğini ve yeni diktatörlerin yaratılacağını bilelim. Kapitalizmin işleyişi böyle.

Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Düşündürdükleri

Büyük patronlar, birinci figürün halktaki tahammül sınırını iyice zorladığını, megolamanisinin zaptedilmez olduğunun farkına vardılar. Ama bu coğrafyada siyasal İslam’ın Işid, El-Nusra gibi en vahşi renkleri de olmak üzere her rengine, bunlar aracılığıyla mezhep ve etnik ayrıştırmalarla halkları kırdırmaya hâlâ ihtiyaçları var. Dünya yeniden paylaşılmakta, dünya pazarı yeniden oluşturulmakta,

Soma"da Katledilen Tane"lere Ağıt

Sen artık, Ali, Ahmet, Mehmet, Erol, Hasan, Hüseyin değilsin!
Sen artık, “CAN” değilsin!
Sen artık, “KİŞİ” bile değilsin!
Sen artık, “TANE”sin, “RAKAM”sın oy verdiğin bakanının dilinde.
Daha önce de “TELEF OLDU” demişti bir başka bakanın senin ölümüne…

Gözünün İçi Gülen Güzel Çocuk… Senin İçin Milyonlar Döküldü Sokaklara, Caddelere…

Türkiye, Türkiye olalı, 15 yaşında bir çocuğun katline duyulan tepkiyi, “Nekrofili” (Ölü seviciliği) olarak değerlendirme cüretini gösteren bir hükümet adamı görmedi.
Türkiye Türkiye olalı, Berkin sorulduğunda, “Türkiye bunları aştı. Sabah borsa düştü, akşam toparladı” diyebilen, paraya böylesine aleni tapan bir yönetici de görmedi.

Dünya Kaynıyor!.. Seçim Senin Ey İnsan!..

Bu halk hareketlerinin görüldüğü ülkelerin sosyo-ekonomik durumları, rejimleri arasındaki farklılık, çoğunda bu hareketlerin, emperyalist çıkarlar doğrultusunda yönlendirilmesi, gelenin gideni aratması yukarda yaptığımız “Ancak, dünyaya tohumu atılan anti-kapitalist bilinç, devrimle dünyayı değiştirme anlayışı, özgür, sömürüsüz, barışçıl, adil bir dünya özlemiyle başkaldırı geleneği tekrar kendini göstermeye başladı.” tesbitini çürütmüyor kanımca.

Başa Dön