Biz Olmadıktan Sonra
güneş doğmuş ülkemin üzerinde.......
bulutların arasından çıkarak. Ya Rab! bu bizmiyiz... bu ağlayışlar bu kin bu öfke de ne..
yoksa bu mutluluk gözyaşlarımız mı bizi sınayan...
"Umut, kötü bir kahvaltıdır. Hiç doymazsın." - Franz Kafka"
"Umut, kötü bir kahvaltıdır. Hiç doymazsın." - Franz Kafka"
güneş doğmuş ülkemin üzerinde.......
bulutların arasından çıkarak. Ya Rab! bu bizmiyiz... bu ağlayışlar bu kin bu öfke de ne..
yoksa bu mutluluk gözyaşlarımız mı bizi sınayan...
Canım ülkemin insanlarının sevgi ve cinsellik konusundaki ihtiyaçları dillere destandır. Tam da bu noktadan bakıldığında Türk Erkeğinin dünya literatüründe bu noktada bir şanı ve şerefi dahi vardır diyebilirim. Sizler de bu övgüyü büyük bir ihtimalle çeşitli vesileler ile zaten duymuşsunuzdur! Bu tarz insanların neden bu tutum içerisinde bulunduğunu
"The only thing necessary for evil to flourish is for good men to do nothing."
Edmund Burke (The Rise of the Evil)
Bırakalım önyargılı parti ve ideoloji propagandalarını da, değiştirilecek maddeleri okuyalım, öğrenelim. Ona göre evet mi hayır mı diyeceğiz karar verelim. Parti liderleri istedi diye karar vermeyelim.
Bu yıl 28. si yapılan İzmir Tiyatro Günleri, söyleyecek sözü olan, duruşuyla, tavrıyla düşündüren, “cesur oyunları” bir araya getirdi. Bunlar arasında ilk akla gelenler “Bana William Deyin”, “Marx’ın Dönüşü”, “Kraliçe Lear”, “Yastık Adam” ve “2019” oldu. İnsana, insanca yaşama dair söyleyecek sözü olan bu oyunlar, sadece sıradan insana
Kime oy vereceğim. Beni temsil eden kimse yok. Siyaset bir gelir kapısı olmuş. Benimse böyle bir derdim yok. Sağda gülyabani herifler. Rüyalarıma girerler. Hepsinin altında mübarek ekmek kırıntıları. Yemekten neredeyse çeneleri düşecek.
Yıl 2019. Türkiye beş vakit namazda. Maaaşallah, maaaaşallah! Devlet kamyona, millet dincilere çarptı. Ferhan Şensoy’a da siyah çarşaf pek yaraştı. Size de yaraşır. Emin olun yaraşır! Rezervasyonunuzu yaptırmayı unutmayın. Beş yıl sonra lazım olacak.
Adı Milletti, soyadı Çoğunluk… 12 Eylül Referandumunda bazı haklarını almayı başardı... Eksik ama gerekli haklardı bunlar. Milleti oluşturan her kesimin uzlaşmasıyla gerçekleştirilecek yeni bir Anayasa'ya ihtiyaç duyduğumuz artık ortada... Şimdi sırada Yeni Anayasa var...
Bugün sevgi doluyum. Sevgi içimden taşıp fışkırıyor. Sevecek insan arıyorum!
Bugünlerde gündemin hızına yetişebilen var mı içinizde? Henüz bir haberi -bırakın sindirmeyi- yeni duymuşken bir yenisi, bir yenisi, bir başkası daha düşüveriyor bültenlere. Evet; son birkaç yıldır bu aksiyon hiç hız kesmeden ardalanıyordu ancak şu an biraz daha arttı gibi geliyor sanki bana. Ergenekon'un 100 küsuruncu davası devam
Bile bile lades, denir bunun adına. Yürütme organı yasalar önünde eşit hak dağıtmalı ve devleti bilerek zarara uğratan kişileri ülkemin Başbakanı yasalar ve halkın önünde açıkça suç işleyenlerden hesap sormalı.
Hainlikten kahramanlığa giden birkaç saat...
İşte burası böyle bir ülke.
Hain kahramanların yaşadığı bir coğrafya.
Hainlikle kahramanlık arasında ince ve kısa çizgiler var.
Her alanda o çizgiler hep var.
Ben artık halkı kötülemiyorum...Gerçekten. Yok cahilmiş te yok okumamış ta. Neymiş efendim üç kuruş yüzünden oy vermiş hatta o dağdaki çobanmış,o siyaseti bilmezmiş....
İzmir’deki Halkın bu şiddetli tepkisi tıpkı Denizli Horozunun arkasına sürdüğü zeytinyağı tesiridir.
Bu ateşi ve kötüye gidişi ancak Türk ve Kürt aydınları durdurabilir.
Hilmi Yavuz'un özellikle bugünlerde tekrar okunması gereken ufuk açıcı bir kitabı değerlendirme yazım
Burası Türkiye,burada her şey olur,diyelim mi?
Demeyelim,Burası Türkiye,burada böyle şeyler olmaz diyeceğimiz günler
çok uzak değildir umarım.
Bu bir komplo olduğunu düşünüyor ve Türk insanının en güvendiği ve sevgi ile bağrına bastığı BİR ASKERİMİZ VAR, BAŞKA GÜVENECEK DAL MI KALDI? sözlerimizi hala söylemekteyiz.
Çünkü güveniyoruz.